Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/31 E. 2019/497 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/59 Esas
KARAR NO : 2019/510

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/02/2015 tarihinde …’in sevk ve idare ettiği kendi adına kayıtlı … plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu dava dışı …’ın malul kaldığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmamasından bahisle, …’ın maluliyet tazminatı talebi ile ilgili müvekkili nezdinde açılan … sayılı hasar dosyasına iletilen evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırıldığını, 04/03/2016 tarihinde …’a 63.732,00 TL maluliyet tazminatının müvekkili kurum tarafından ödendiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından …’a ödenmiş olan maluliyet tazminatının rücusu için sorumlu … hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe … tarafından itiraz edildiğini, itiraz üzerine dosyanın tramer kayıtları incelendiğinde … Sigorta A.Ş tarafından tanzim edilmiş olan … numaralı poliçe ile 16/12/2014-16/12/2015 tarihleri kapsar şekilde trafik sigortasının olduğunun tespit edildiğini, tramer kayıtlarında da görüleceği üzere bahse konu poliçede yapılan satıştan ötürü 04/02/2015 tarihinde itibaren ek başlangıç tarihi öngörüldüğünü ve poliçenin 04/02/2015 tarihinde satıştan dolayı feshedildiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen poliçenin geçerliliğinin 15 gün daha devam ettiğini ve 06/02/2015 tarihinde gerçekleşen kazada geçerli poliçenin olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından dava dışı …’a yapılan ödeme ile davalının sebepsiz olarak zenginleştiğini, davalıya davadan önce yapılan başvurunun reddedildiğini beyanla 63.732,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 06/02/2015 tarihli kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 16/12/2014-04/02/2015 tarihleri arasında geçreli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması ve kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi ve bu amaçla davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine veya üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine sevkine karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, aksi halde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle zarara uğrayan üçüncü kişiye Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi uyarınca yapılan ödemenin, kazaya karışan aracın, kaza tarihinde, davalı nezdinde geçerli ZMMS poliçesi bulunduğundan bahisle sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde rücuan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, davacı nezdinde açılan hasar dosyası, … plakalı aracın davalı nezdinde bulunan poliçesi celp edilmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca borçlu olunmadığı halde ödenen paranın iadesi talebine ilişkindir.
Sebepsiz zenginleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 77 ila 82. maddelerinde düzenlenmiş olup, 77. madde “haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” 78. maddesi ise “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” hükmünü haizdir.
Sebepsiz zenginleşme; bir edimin ifası veya başka bir yolla, bir zenginleşmenin, geçerli bir sebebe dayanmaksızın, başkasına ait şeyler sayesinde gerçekleşmesidir. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir alacak hakkının doğması için, malvarlığı azalanın fakirleşmesiyle diğer tarafın zenginleşmesi arasında illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. İlliyet bağı ile ilgili önemli bir özellik dolaysızlık şartıdır. Özellikle başkasının borcunu ifa halinde bu husus önem arz eder. Şayet hangi borcun ifasının amaçlandığı hususunda ifada bulunan ve ifada bulunulan arasında bir anlaşma yok ise sebepsiz zenginleşmeye dayanan talebin ifada bulunulana karşı ileri sürülmesi gerekir. Burada başkasının borcunu ifaya ilişkin hükümlerin uygulanması söz konusu olmaz. Örneğin; Ü, B’ye karşı bir yükümlüğü olmadan A’ya, B’nin borcunu öderse, B, Ü aleyhine zenginleşmiş olur. Burada Ü, B’ye karşı sebepsiz zenginleşme talebinde bulunabilir. Ancak burada A ile B arasında geçersiz bir ilişkiye dayanan borcun söz konusu olması ve Ü ile A arasında bu borcun ödendiği hususunda bir anlaşma olması gereklidir. Ü, A’ya ödemede bulunurken aralarında B’nin hangi borcunun ifa edildiği hususunda bir anlaşma yoksa Ü iade talebini ancak A’ya karşı ileri sürebilir. ( Prof. Dr. Kemal Oğuzman/Prof. Dr. Turgut Öz., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2005, S.736-738)
Açıklanan hukuki temelde somut olayın değerlendirilmesi neticesinde; davacı … Hesabı tarafından, dava dışı …’a, … plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu oluşan maluliyeti nedeniyle, aracın kaza tarihinde geçerli bir ZMMS poliçesi olmadığından bahisle Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi uyarınca 63.732,00 TL maluliyet tazminatı ödemesi yapılmış olup davacı tarafından, dava dışı …’a ödeme yapıldığı sırada aslında davalı Sigorta Şirketinin borçlu olduğuna dair bir saik ile hareket edilmesi ve davalının dava dışı …’a borçlu olmaması söz konusu değildir. Davacı ödemede bulunurken bizzat kendisine ait olduğunu düşündüğü bir borcu ifa etmiştir. İfadan sonra ise … plakalı aracın kaza tarihinde davalı nezdinde geçerli ZMMS poliçesi bulunduğunu ve borçlu olmadığını öğrenmiştir. Dolayısıyla sebepsiz zenginleşmenin unsuru olan illiyet bağındaki dolaysızlık bu davada söz konusu değildir ve davacı burada yapmış olduğu ödemenin iadesini, davalı sigorta şirketinden talep edemeyeceğinden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 1.088,39 TL harçtan mahsubu ile kalan 1.043,99 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.360,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/06/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza