Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/307 Esas
KARAR NO : 2018/822

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 04/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’in davalı şirketin ortağı olduğunu, murisin vefatından sonra şirketteki %20 hissesinin veraseten müvekkillerine intikal edip ticaret sicilde tescil edildiğini, davalı şirket ile müvekkilleri arasında şirket hissesi gelirleri, kar payı, şirket hisse gelirleri konusunda ihtilaf çıktığını, müvekkillerinin düzenli olarak şirkete gidip gelmek, şirket yönetim kurulunda görev almak, murislerinin şimdiye kadar almadığı kâr payı, maaş, fazla çalışma ücreti vb. konularda inceleme yapmak istediklerini ancak buna izin verilmediğini, müvekkillerini şirkete girmesinin engellendiğini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından … 40. Noterliği’nin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesi ile TTK 614 maddesi uyarınca şirkete binasına girmek ve denetim yapmak istediklerini bildirdiklerini, akabinde karşı tarafça … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasında müvekkillerinin şirketten çıkartılması talebi ile dava açıldığını, müvekkillerinden … ve bağımsız denetçi mali müşavir …’in 26/02/2018 tarihinde şirkete giderek denetime başladıklarını, başlangıç aşamasında sorun yaşanmadığını ancak şirketin …’e 2.000.000,00-TL gibi fahiş miktarda borçlu gözüktüğünün anlaşılması ve bu durumun sorgulanması üzerine şirket yetkilileri tarafından denetimin devamına izin verilmediğini belirterek TTK 614 ve devamı maddeleri uyarınca inceleme ve denetim izni verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin 26/08/2011 tarihinde tescil edildiğini ve şirket ana sözleşmesine göre şirketin kurucularının …, … ve … olarak tespit edildiğini, şirketin esas sermayesinin toplam değerinin 300.000,00-TL olduğunu, kurucu ortaklarının sermayesine taahhüt ettikleri miktarların ise … için 120.000,00-TL, … için 120.000,00-TL, … için 60.000,00-TL olduğunu, …’in 18/04/2017 tarihinde vefat etmesinden sonra müteveffanın mirasçıları olan davacıların 10/08/2017 tarihinde müvekkili şirketin miras payları oranında mevcut olan ortaklıklarının tescil edildiğini, söz konusu veraseten intikal neticesinde davalıların müvekkili şirketteki sermaye miktarlarının … ve … için 22.500,00-TL, … için 15.000,00-TL olduğunu, davacıların şirketin faaliyet alanı hakkında bilgi sahibi olmadıklarını, şirketin kar elde etme amacını gerçekleştirmeye yönelik çalışma yapacak yetkinlikte olmadıklarını, davacılardan … tarafından müvekkili şirket yetkilisi …’in bizzat aranarak şahsına ve ailesine yönelik yapılan tehditler kapsamında İ… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlattığını, davacıların saldırgan tutum ve davranışlarının şirketin diğer ortakları arasındaki işbirliğine ve şirketin işleyişine zarar verdiğini, bağımsız denetçi … ile davacılardan …’im imzasının bulunduğu tutanakta müvekkili şirketin yetkililerinden …’e 2.000.000,00-TL borçlu olduğu ya da hile denetiminin yapılması gerektiği şeklinde bir ifade olmadığını bu sebeple davaya konu taleplerin TTK 207 maddesi sınırları içerisinde kalmayacağını belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile TTK 207. maddesine uygun olmayan taleplerini havi iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık; 6102 sayılı TTK 614 maddesi uyarınca davacıların bilgi alma ve inceleme hakkının haksız yere engellenip engellenmediği noktasında toplanmaktadır. TTK’nun Bilgi Alma Ve İnceleme başlıklı 614 maddesinde “(1) her ortak müdürlerden şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir. (2) ortağın elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir. (3) genel kurul bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse ortağın isteği üzerine mahkeme bu hususta karar verir. mahkeme kararı kesindir.” hükmü yer almaktadır. 614. maddenin (1) ve (2) bentleri uyarınca her ortak müdürlerden şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konuda inceleme yapabilir. Genel kurul bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir.
Somut olayda davacıların talebi hakkında şirket genel kurulunun karar vermemiş olduğu, dolayısı ile davacıların yasal yolları tüketmemiş olduğu, bu durumda talebin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/04/2016 tarih 2016/8665-3695 E.K. sayılı emsal ilamı da bu yöndedir. Tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 59,10-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 19/07/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza