Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/303 E. 2019/871 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/231 Esas
KARAR NO : 2019/842

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu … A.Ş ile müvekkili şirket arasında 28/07/2015 tarihinde “Hizmet Sözleşmesi” akdedildiğini, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, işbu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalıya “kılavuz/rehberlik hizmeti” sağlamayı, davalı tarafın ise bunun karşılğı olan hizmet bedelini müvekkili şirkete ifa etmeyi üstlendiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya ait “…” adresinde bulunan işyerinde, personeli ile işyerine gelen müşteri veyahut misafir için kılavuz hizmeti verdiğini, ancak davalı şirket tarafından sözleşme uyarınca müvekkili şirket tarafından sunulan hizmetin karşılığı olan hizmet bedellerinin, vadesi dolmasına rağmen ödenmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin cari hesabında davalı aleyhine borç bakiyesi oluştuğunu, davalı şirket tarafından söz konusu hizmet bedellerinin ödenmemesi nedeni ile müvekkili şirket tarafından … 21. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya, taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak hizmet bedellerinin ödemediği, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği hususunun ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini ve halihazırda sözleşmeye uygun şekilde müvekkili şirket tarafından hizmete devam edildiğinden bu defa müvekkili şirket tarafından … 21. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, söz konusu ihtarname ile mevcut borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi ve hizmet bedeli ödensin ödenmesin müvekkili şirket tarafından sözleşmenin 9.1 hükmü uyarınca feshedileceği hususunun davalı şirkete ihtar edildiğini, ikinci ihtarname üzerine de davalı şirket tarafından mevcut hizmet bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından keşide edilen … 21. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında münakit sözleşmenin, 10/08/2016 tarihi mesai bitiminden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini, alacağın tahsili için ise icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu, itiraz dilekçesinde hiçbir haklı gerekçe belirtmeksizin, müvekkili şirkete ödeme emrinde yazılı olan şekilde bir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, ancak bu alacağın taraflar arasıda münakit hizmet sözleşmesinin gereği olarak müvekkili şirketin hizmet ifasının karşılığı tanzim etitği faturadan kaynaklanan likit bir alacak olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirket tarafından tanzim olunan faturalara 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmediğini beyanla davanın kabulü ile davalının … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı tarafça haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık aleyhine hükmolunan meblağın %20 sinden aşğı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı yan vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı yan arasında gerçekleşen bazı hizmet işlemleri sonucunda davacı tarafın hak etmiş olduğu alacakların, davalı müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkiline ulaşmayan ve/veya karşılğındaki mal/ hizmet satışı gerçekleşmeyen faturala bedellerinin ödenmesinin mümkün olmadığını, tek başına fatura düzenlenmiş olmasının da, fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmet alışverişinin gerçekleştiğini göstermeyeceğini, davacının öncelikle bu hususu ispatlaması gerektiğini, bu nedenle davacının icra takibine konu ettiği alacaklar nedeniyle, müvekkili şirket adına yasal süresi içerisinde takibe itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlarda, davacı yana takip konusu yapılan şekilde herhangi bir borcunun görünmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için itiraz edilen alacağın likit olması gerektiğini, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığının gerektiğini, borcu kabul anlamına gelmemek üzere itirazları kapsamında alacağın varlığı ve miktarı ancak yargılama ile belirlenebileceğinden, müvekkili şirket de itirazında haksız ve kötü niyetli olmadığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin de hukuka aykırı olduğunu, icra takibi ile işlemiş faiz talep edilebilmesi için, takip öncesinde borçlunun temerrüde düşürülmüş olması gerektiğini beyanla davanın reddine, müvekkili hakkında başlatılan haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden doğduğu iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 14. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 76.218,78 TL ihtarname asıl alacak, 155,61 TL faiz, 300,06 TL noter masrafı ve 21.812,20 TL asıl alacak olmak üzere toplam 98.486,65 TL alacağın tahsili amacıyla 18/08/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 23/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının, 28/11/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların ticari defterleri ile sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 98.030,98 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların ticari fatura senaryosu ile e fatura şeklinde düzenlendiklerini, yasal mevzuat gereği ticari fatura senaryosu ile adına fatura düzenlenen alıcının, faturayı sistem üzerinden kabul etmeden 8 gün içerisinde reddedilebileceğini, bu nedenle davalının faturaların kendisine ulaşmadığı yönündeki itirazının yersiz olduğunu, davalıya gönderilen Noter ihtarnamesi ile verilen süre sonu olan 27/07/2016 tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğünü, bu nedenle işlemiş faiz tutarının 489,07 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Davalı usulüne uygun ihtara rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğundan BA formları celp edilerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle; davalının 2015 yılına ait BA formlarında davacı tarafından düzenlenmiş 5 adet belge ile kdv hariç toplam 68.106,00 TL tutarında bildirim yapıldığını, 2016 yılında ise 8 adet belge ile kdv hariç 117.839,00 TL tutarında bildirim yapıldığını, bu anlamda davacı yanın 2016 yılında davalı yana keşide ettiği tüm faturaların davalı yan kayıtlarında yer aldığını, buna göre davacının yetkisiz icra dairesinde başlatılan 18/08/2016 tarihi itibariyle davalıdan 98.030,98 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından sunulan cari hesap mutabakat sistemi ekran görüntüsünde 92.577,93 TL’lik tutar üzerinden 17/08/2016 tarihi itibariyle mutabıkız ibaresinin yer aldığını, bu belgenin ispat kabiliyetinin uzmanlık alanına girmediğini tespit ve beyan etmiştir. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 28/07/2015 tarihli hizmet sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme ile davacının, davalının … adresinde bulunan işyerinde kılavuz/rehberlik hizmeti vermeyi üstlendiği, hizmet karşılığında düzenlemiş olduğu faturaların usulüne uygun olarak tutulmulş ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların e fatura oldukları ve davalı tarafından sistem üzerinden iade edilmedikleri, davalı her ne kadar ticari defterlerini ibraz etmemiş ise de, celp edilen BA formlarına göre davacı tarafından düzenlenen faturaları vergi dairesine bildirdiği, faturaların davacıya iade edildiklerine dair bir delil de sunulmadığı, bu şekilde sekiz günlük süre içerisinde iade edilmeyen fatura içeriklerinin kesinleştiği, davacının takip tarihi itibariyle 98.030,98 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından cari hesap borcunun ödenmesi için davalıya gönderilen Noter ihtarnamesi ile verilen süre sonuna göre hesaplanan temerrüt faizinin takipte talep edilen miktardan fazla olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, davalının takipte talep edilen miktarlarda borçlu olduğu anlaşıldığından ve talep edilebilecek faiz türü tarafların tacir olmaları sebebiyle avans faizi olacağından itirazlarının iptaline, takibin talep edildiği şekilde devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile davalının … 14. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının İPTALİ ile takibin talep edildiği şekilde DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 19.697,33 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 6.727,62 TL’den peşin alınan 1.189,48 TL harcın mahsubu ile kalan 5.538,14 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 128,00 TL posta ve tebligat masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 728,00 TL yargılama gideri ile 1.220,88 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 10.628,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/10/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza