Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/280 E. 2018/340 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/280 Esas
KARAR NO : 2018/340

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı temsilcisi dava dilekçesinde özetle : … Bankası … Şubesi … çek nolu çeki kaybettiğini, beyan ederek gereğinin yapılmasını arz etmiştir.
Yargı erkini tekelinde bulunduran Türkiye Cumhuriyeti devletinin de taraf olduğu AİHS’in 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali sebebiyle AİHM nezdinde, Devletimiz aleyhine çokça ihlal kararları verildiği herkesçe malumdur. Bu kararların kahir ekseriyeti uzun yargılama süreçlerine dayanmaktadır. İşte uzayan yargılamaların önüne geçilmek amacıyla 2000’li yılların başından itibaren temel adli yasalarda köklü değişikliklere gidilmiş, TCK, CMK, TMK, TTK, TBK gibi hukuk yargılamalarındaki usulü düzenleyen HUMK’ta da değişikliğe gidilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe konmuştur. HMK’ta yargılamaların uzamasının önüne geçilmek için daha dava dilekçesi verilirken hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiği 119. maddesinde tek tek sayılmış, maddenin ikinci fıkrasında da eksikliklerin yaptırımı düzenlenmiştir. Buna göre;
-dayanılan vakıaların sıra numarası ile açık özeti (e),
-iddia edilen her bir vakıanın hangi delil ile ispat edileceği (f),
-açık bir şekilde talep sonucu (ğ)
dava dilekçesinde yer almalıdır.
Somut olayda dava dilekçesi HMK’nın 119/1-(e, f, ğ) bentlerine aykırı olarak tanzim edilmiştir. Özellikle (e) ve (f) bentlerindeki bu eksiklikler, 119/2. maddesine göre sonradan tamamlanması dahi mümkün olmayan eksiklikler olduğundan, HMK 31. maddesi bağlamında davanın açıklattırılması yoluna da gidilmemiştir. Zira 119/2. maddedeki (e) ve (f) bentlerinin istisna tutulduğu açık hükmü görmeksizin davacıdan açıklama istemek, 31. maddedeki davanın aydınlatılması ödevinin ilerisine, yani 25. maddesinde düzenlenen iki tarafa hatırlatma yasağı sınırlarına geçmek olur.
Aksi düşünce, mevzuatın insan haklarına daha uyumlu hale getirilmesine yönelik yasa koyucunun 2000’li yılların başından itibaren ihdas ettiği iradeyi akim kılar ve uygulayıcıların açık kanun hükümlerini uygulamaktan imtina etmesi sebebiyle AHİM nezdinde Devletimizin tazminatlara mahkum olmaya devam etmesi sonucu doğurur.
Anılan sebeplerle HMK 119/1-(e, f, ğ) bentlerinde sayılan unsurları içermeyen dava dilekçesi sebebiyle 119/2. Maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın H.M.K.’nun 119/2. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; Davacı tarafın gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 29/03/2018

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza