Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/261 E. 2018/839 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/261 Esas
KARAR NO : 2018/839

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı şirketin 29/12/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında davalı şirketin ana sözleşmesinin “Payların Devri” başlıklı 7. maddesinin tadilinin görüşüldüğünü ve maddenin yönetim kurulunca teklif edilen yeni şeklinin müvekkilleri … ve …’ın toplam 4.270.250 adet olumsuz oyuna karşılık diğer şirket ortaklarının 5.729.750 adet olumlu oyu ile oy çokluğu ile kabul edildiğini, müvekkillerinin söz konusu karara karşı muhalefetlerini genel kurul tutanağına ve toplantıya ait hazirun cetveline şerh ettirdiklerini, genel kurul kararının TTK’nın esas sözleşme değişikliklerinde toplantı ve karar nisaplarını düzenleyen 421. Maddesinin üçüncü fıkrasına aykırılık teşkil ettiğini, nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliği kararlarının sermayenin en az %75’ini oluşturan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin oyuyla alınabileceğini, diğer bir deyişle bu kararların alınabilmesi için toplantıda sağlanan oy çokluğunun yeterli olmadığını, yasanın aradığı %75’lik özel nisabın sağlanmasının gerektiğini, iptali talep olunan genel kurul kararının muğlak ve soyut ifadeler içerdiğini, hangi durumların şirketçe pay devrine onay vermekten kaçınmaya yönelik önemli sebep teşkil ettiğinin tadil edilen esas sözleşme maddesinde açık ve kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirtilmediğini, toplantıya ait hazirun cetvelinin gerçeği yansıtmadığını, şirket ortaklarından müteveffa …’ın miras ortaklığının halen paylaşılmadığını, müteveffanın sahip olduğu payların terekenin taksimine kadar iştirak halinde mülkiyet konusu olduğunu, mirasçılara keyfi bir şekilde dağıtılamayacağını ve bu paylardan doğan oy haklarının ancak tüm mirasçı ortaklarca oy birliği ile kullanılabileceğini, toplantıya ait hazirun cetvelinin gerçeği yansıtmadığını, davalı şirket yönetim kurulunun müteveffa şirket ortağı …’ın henüz mahkemece açılıp okunmamış ve hukuken geçerlilik kazanmamış geçersiz vasiyetnamesine dayanarak şirket pay defterini düzenlediğini, iptali talep edilen genel kurul kararının içerdiği hukuksuzluklar bakımından müvekkilleri yönünden kısa zamanda telafisi güç zararlara sebebiyet verebilecek nitelikte olduğunu belirterek davalı şirketin 29/12/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 gündem numaralı nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına ilişkin kararın davacı şirket ortakları bakımından kısa zamanda yol açacağı telafisi güç zararlar nazara alınarak TTK 449 md. gereğince yürütülmesinin geri bırakılmasına tedbiren karar verilmesini, davanın kabulü ile anılan genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı şirketin aile şirketi olup, şirketin kurucusu …’ın vefatından sonra şirketin 5 ortaklı bir şirkete dönüştüğünü, davacının şirket ortağı olan diğer kardeşleri ile arasında husumet bulunduğundan iş bu davayı açtığını, davayı açmakta hukukî yararının bulunmadığını, davalı şirketin esas sözleşmesine, 6102 sayılı TTK’ya uyumlu hale getirilmesi için çalışmalar yapılmakta olup nama yazılı payların devrinin de TTK’ya uyumlu olarak düzenlendiğini, davaya konu genel kurul kararının usulüne uygun olarak alındığını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği vasiyetin iptali davası sonucunda davacı lehine bir karar verilmediğini, vasiyetin açılıp okunması davasının onanarak kesinleştiğini, ortada geçerli bir vasiyetname varken çoğunluğun vasiyetname hükümleri nazara alınarak hesaplanması gerektiğini belirterek dava konusu genel kurul toplantısının yürütülmesinin geri bırakılması talebinin reddine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyasının onaylı sureti, davaya konu genel kurul toplantı tutanağının onaylı örneği, gündem ve hazirun cetveli getirtilmiş, taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiştir.
Dava, davalı şirketin 29/12/2017 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4 gündem numaralı kararının iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 445-451. maddelerinde genel kurul kararlarının iptali konusu düzenlenmiştir. İptal sebeplerinin düzenlendiği TTK 445 maddesinde 446. maddede belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine, özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden 3 ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iptal davası açabilecekleri belirtilmiş, iptal davası açabilecek kişilerin düzenlendiği TTK 446. maddesinde genel kurul toplantısında hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesi kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği belirtilmiştir. Somut olayda davalı şirketin sicile kayıtlı olduğu adresin … adresi olduğu, bu yerin yargı yetkisi bakımından mahkememize bağlı olduğu, dolayısı ile TTK 445 maddesinde kesin yetki olarak belirlenen genel kurul kararının iptali davası bakımından mahkememizin yetkili olduğu, davacıların davalı şirkette pay sahibi olup, aktif dava ehliyetinin olduğu, davalı şirketin 29/12/2017 tarihli genel kurulunda davacı …’ın asaleten, davacı …’ın ise vekaleten temsil olunarak dava konusu genel kurul kararına muhalif kaldıkları anlaşılmıştır. Dava konusu genel kurul kararı tarihi 29/12/2017’dir. Dava 21/03/2018 tarihinde açılmış olup, TTK 445 maddesi uyarınca davanın 3 aylık yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 29/12/2017 tarihli genel kurul toplantısının 4. gündem maddesi ile “Ana sözleşmenin 7. maddesinin payların devri, tadil tasarısının görüşüldüğü, payların devrine ilişkin 7. maddenin “Hissedarlar şirketteki sermaye paylarını ancak yönetim kurulunun yazılı onayı ile devredebilir. Şirket aşağıdaki önemli sebeplere dayanarak pay devrine onay vermekten kaçınabilir: a)Payların şirketin rakiplerine satılması, b)Payların “aile” dışındaki 3. kişilere satılması; şu kadar ki “aile” rahmetli …’ın alt soyunu ifade eder. Şirket ayrıca devreden hissedara paylarını başvurma anındaki gerçek değeri ile kendi veya diğer pay sahipleri ya da 3. kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebilir. Bu durumda TTK’nun ilgili maddeleri uygulanır” şeklinde düzenlendiği, 4 nolu gündem maddesinin Rabia Birsev Manav ve …’a ait 4.270.250 adet olumsuz oya karşılık diğer tüm ortakların 5.729.750 adet olumlu oyu ve oy çokluğu ile kabul edildiği görülmüştür. “Esas Sözleşme Değişikliklerinde Toplantı Ve Karar Nisapları” TTK 421 maddesinde düzenlenmiş olup, TTK 421/3-c maddesinde nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliği kararlarının sermayenin en az %75’ini oluşturan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin oyu ile alınabileceği hüküm altına alınmış olduğundan bu kararların alınabilmesi için toplantıda sağlanan oy çokluğu yeterli olmayıp yasanın aradığı %75’lik özel nisabın sağlanması gerekmektedir. Somut olayda davalı şirketin şirket sermayesini oluşturan payların nama yazılı olduğu, dava konusu 4 gündem numaralı kararın davacıların toplam 4.270.250 adet olumsuz oyuna rağmen diğer ortakların toplam 5.729.750 adet oyu ile oy çokluğu ile alındığı, bu durumda yasanın öngördüğü %75 oranın sağlanmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, davalı şirketin 29/12/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 gündem numaralı kararının iptaline,
Davalı şirketin 29/12/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 gündem numaralı kararın yürütmesini TTK 449 maddesi gereğince karar kesinleşinceye kadar geri bırakılmasına,
2-Harç peşin alındığından bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 89,00-TL tebligat posta giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; davacılar ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza