Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/258 E. 2022/398 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/258 Esas
KARAR NO : 2022/398

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
“…Müvekkil … geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi görmüş ve tedavi sonunda sakat kalmıştır. Müvekkilimize vekaleten tarafımızca davalıya mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 27/02/2018 tarihli dilekçemizle aynı tarihte alma haberli posta yolu ile başvuruda bulunulmuştur. Dilekçemiz davalıya 28/02/2018 tarihinde ulaşmıştır. Davalı tarafından müracaat tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde talebimiz karşılanmamıştır. 11/03/2017 günü saat 17:00 sıralarında müvekkili … üzerinde yaya olarak cumartesi pazarına doğru yürüdüğü esnadan plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen trafik kazasından sonra müvekkili … Devlet Hastanesine kaldırılarak ilk müdahalesi bu hastanede yapılmıştır. Müvekkili … kaza sebebiyle …Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde de tedavi görmüştür. Kazaya karışan araç ve aracın sigortalısı tespit edilememiştir. İşbu nedenle huzurdaki dava … Hesabına karşı açılmıştır. Haklı davamızın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 200,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 11/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava ediyoruz….”şeklinde beyan ve talepte bulunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle :
“….Usule ilişkin itirazlarımız değerlendirilerek, 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 2918 sayılı KTK 97. maddesinde yapılan değişiklik gereği dava açmadan önce müvekkil kuruma gerekli belgelerle beraber yazılı başvunı koşulu arandığından ve işbu davada söz konusu şart yerine getirilmediğinden davanın REDDİNE, Eksik hususların giderilmesine, davacı yanın talebinin hangi kalem yönünde olduğu hususunun açıklattırılması için kesin süre verilmesine, Olayın motorlu bir aracın kusuru ile meydana gelen trafik kazasından meydana geldiğine ilişkin kapsamında hiçbir somut delil olmadığından davanın reddine, Esas bakımından dahi haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddi ile avukatlık ücreti dâhil her türlü yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ediyoruz …” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, tanık anlatımı, keşif, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası, … Devlet Hastanesi’nin cevabi yazıları, … Devlet Hastanesi’nin cevabi yazıları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 16/05/2019 tarihli raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesinin 24/07/2019-17153 karar sayılı raporu, 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı olarak davacı lehine sürekli iş göremezlik nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasında yapılan keşif sırasında dinlenen davacı tanığı …’: “Ben parktaki bankta otururken, bir ses duydum, sonra baktığımda bir amca yerde yatıyordu, yanındakilerde vuran araç kaçıyor diye bağrıyorlardı, hava yağmurluydu, o yüzden aracın plakasını alamamışlar, ben vuran aracı ve nasıl vurduğunu görmedim, sadece kaza ile ilgili sesi duydum, olay yerine gittim daha sonra bir bayan ile adam arabasına bindirip hastaneye götürdüler, kazaya uğrayan amca baygın değildi ama şoktaydı. Kazaya uğrayan şahsı ilk defa ogün gördüm, herhangi bir tanışıklığımız yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Talimat Sayılı dosyasına sunulan 02/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”…’un bu olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda belirtilen yaya asli kusurlarından 68. Madde kuralını ihlal ettiğinden %70 oranında asli kusurlu olduğu, plakalısı ve sürücüsü tespit edilmeyen araç sürücüsünün ise bu olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundun 52/1-b maddesi uyarınca %30 oranında tali kusurlu olduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli … sayılı kusur raporundü özetle:”…kimliği belirsiz sürücü idaresindeki araç ile seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermesi, seyrini istikametine ayrılan yol bölümü içerisinde kontrollü bir şekilde sürdürmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, karşı yön bölümü içerisinden seyrini sürdürdüğü sırada karşıdan karşıya geçmek üzere yol kenarında beklemekte olan davacı yayaya tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile asli kusurludur. Davacı yaya …, yaya kaldırımı bulunan mahalde karşıdan karşıya geçmek üzere çift yönlü yol içerisinde beklediği ve bu sırada sağından gelen kimliği belirsiz sürücü idaresindeki araca karşı korunma tedbirine başvurmadığı anlaşılmakla olayda alt düzeyde tali kusuludur. Olayda kimliği belirsiz sürücünün %85 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … ’un %15 oranında kusurlu olduğu…” yönünde görüş sunulmuştur.
Mahkememizin 23/02/2021 tarihli ara kararı ile dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişkiyi giderir şekilde kusur raporu tanzimi için dosya İTÜ Trafik Kürsüsünden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 27/07/2021 tarihli raporda özetle: “…. Plaka numarası tespit edilemeyen aracın kimliği bilinmeyen sürücüsünün hatalı sevk ve idaresi sebebiyle birinci derecede ve takdiren %85 oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’un hatalı davranışı nedeniyle ikinci derecede ve takdiren %15 oranında kusurlu bulunduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi’nin 24/07/2019-17153 karar sayılı raporunda özetle:”……’un 11.03.2017 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, Üst Ekstremite, Şekil 2.10 omuz fleksiyonu 25 derece kısıtlı, üst ekstremite engelliliği %2, Şekil 2.11 omuz abdüksiyonu 10 derece kısıtlı, üst ekstremite engelliliği %0, Şekil 2.12 omuz dış rotasyonu 10 derece kısıtlı, üst ekstremite engelliliği %0, Balthazard hesaplama tablosuna göre üst ekstremite engelliliği %2, Tablo 2.3’e göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %1 (yüzdebir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği…” yönünde görüş sunulmuştur.
15/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”….
Anayasa Mahkemesi’nin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ve 2918 sayılı KTK’ nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “…… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…..” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği; bu durumda; Özürlülük ölçütüne göre değil, meslekte kazanma gücü kaybı oranı esas alınarak maddi zarar hesabı yapılması gerektiği; davacı …’ın sakatlığına ilişkin dosyadaki tek belgenin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca “Özürlülük Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe Göre” düzenlenen 12.03.2020 tarihli raporu olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen başka bir rapor bulunmadığından ve Mahkemece hesaplama yapılmak üzere dosya tevdii edildiğinden davacının Tüm Vücut Engellilik Oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 3.270,24 TL olduğunu, Temerrüt başlangıcının 13.03.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğuna…”dair görüş sunulmuştur.
Mahkememizin 09/02/2022 tarihli ara kararı ile güncel asgari ücret doğrultusunda değerlendirme ve hesaplama yapılarak ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 22/03/2022 tarihli raporda özetle:”…Ara karar kapsamında değişen asgari ücret dikkate alınarak yeniden yapılan inceleme sonunda kök raporda azıklanan nedenlerle 4 aylık tıbbi şifa devresinde 4.320,55-TL kazanç kaybı oluştuğunu, bu zarar kalemi ile mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığı bulunmadığını, davacının belirlenen % 1 engel oranına nazaran 5.728,84-TL sürekli iş göremezlik zararı oluştuğunu, sürekli iş göremezlik zararı il mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığını, kök rapordan farklı sonuca varılma nedeninin asgari ücret değişiklinden kaynaklandığı yine kök raporda açıklanan nedenlerle davalılardan sigorta şirketi yönünden temerrüt için ilk günün 02/03/2018 olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından UYAP üzerinden sunulan 18/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinde; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 5.528,84-TL artırarak, 5.728,84-TL’ye çıkardıklarını, böylelikle dava açılırken harcını yatırılan tutar 200,00-TL ile birlikte toplamda 5.728,84-TL (Maddi Tazminat – Sürekli İş Göremezlik Tazminatı)’nın fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 11/03/2017 günü saat 17:00 sıralarında davacının … üzerinde yürüdüğü esnadan plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması neticesinde davacının yaralandığı, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca davacıda % 1 oranında sürekli iş göremezlik meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün %85 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’un ise %15 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce hükme esas alınan denetlenebilir 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre karar tarihine en yakın asgari ücrete göre yapılan değerlendirme ve hesaplama doğrultusunda davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı olarak davalıdan 5.728,84-TL maddi tazminat talep edebileceği anlaşılmakla , ıslah edelin davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜ ile; 5.728,84 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 391,33-TL harçtan peşin alınan 55,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 335,43-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 309,70-TL (ilk harç ve masraflar/tamamlama harcı/keşif harcı) 6.854,10-TL(posta/tebligat/bilirkişi/keşif gideri/ATK rapor bedelleri) olmak üzere toplam 7.163,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 11/05/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza