Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/23 E. 2020/674 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/23 Esas
KARAR NO : 2020/674

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:… firmasına ait, müvekkili şirkete tahsis edilen … no lu konteynere müvekkili şirket 20-09-2017 tarihinde yükleme yaptığını ve gümrük işlemleri bitirildiğini, 26-09-2017 tarihinde konteyner liman sahasında gemi ambarına yükleneceği sırada platformun çökmesi sonucu konteyner hasarlandığını, konteyner içindeki tüm malın hasar gördüğünü, 26-09-2017 tarihinde Gümrük Gözetim Memuru, Liman İşletme Yetkilisi ve Acente Yetkilisi tarafından tutulan tunanak ile meydana gelen zarar tespit edildiğini, … no lu konteynerde oluşan zararın miktarı ve zararın meydana geliş şekli 27-09-2017 tarihli … Raporu ile de tespit edildiğini, taşınan emtia gıda maddesi olduğundan ve soğuk zincir bozulduğundan yeniden kullanılması mümkün olmadığını, taşınan mal tamamen zayi olduğunu, davalılara gönderilen ihtarname ile meydana gelen zararın tazmini talep edilmişse de davalılar müvekkilinin uğramış olduğu zararı tazmin etmediğini, davalılardan … A.ş. Müvekkili şirket tarafından …’ye ihraç edilen labne peynir, taze krema peynir, mozarella peynir gibi ürünlerden oluşan emtiayı müvekkili şirketin …’daki fabrikasından…’na taşımayı üstlendiğini, emtia taşıma sırasında hasarlandığından, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğuna istinaden davalı …A.ş.’nden talepte bulunduklarını, konteyner liman sahası içinde meydana gelen kaza nedeniyle hasar gördüğünden, … A.ş.’nden talepte bulunduklarını, müvekkili şirketin taşınan emtianın hasarlanarak zayi olması nedeniyle uğramış olduğu zararın miktarı bilirkişi incelemesi sonucunda tam olarak belli olacağından bu aşamada miktarı tam olarak belirleyemediklerinden işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, taşınan emtia ihraç edildiğinden, taşınan emtianın satış bedeli 53.100,00.-USD olarak yani, döviz cinsinden tespit edildiğinden, zararımızın USD döviz cinsinden tazminine karar verilmesini talep ettiklerini, bu aşamada zarar miktarı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinde harca esas değeri artırılmak üzere, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 5.000,00.-USD Karşılığı 18.789,00.-TL harca esas değerle belirsiz alacak davası açtıklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 USD karşılığı 18,789,00.-TL harca esas değerle açmış oldukları belirsiz alacak davasının kabulüne, davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek, avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle;Belirsiz alacak davası ancak ve ancak talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyeceği hallerde açılabileceğini, bu durumda maddi tazminata ilişkin belirsiz alacak davasının usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirket taşıma ilişkisinde sadece, aracından ibaret olduğunu, taşıma ile ilgili üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, dava konusu hasar taşıyan .. ve yüklemeyi gerçekleştiren diğer davalı …’un kusur ile meydana geldiğini, müvekkili şirkete atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, davanın taşıyan … şirketine ihbarını talep ettiklerini, izah olunan nedenlere binaen, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın reddine, davanın ….’yı temsilen … A. Ş. ‘ne ihbarına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş cevap dilekçesinde özetle:Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle öncelikle davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket ile davacı arasında hiçbir ilişki olmadığını, müvekkili tarafından davacıya verilmiş hiçbir taahhüt bulunmadığını, bu nedenle bu davada müvekkiline husumet tevcih edilemeyeceğini, dava konusu malların hasarlandığına ilişkin olarak TTK . M. 1185 gereği zorunlu hasar bildirimi yapılmadığını, bu nedenle kanuni karine gereği mallarda bir hasarın mevcut olmadığı kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu hasarın 26/09/2017 tarihinde meydana geldiği iddia edildiğini, davacı tarafından gönderilen ilk bildirim ise, … 36. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi olduğunu, dolayısıyla iddia edilen hasarın haricen belli olmayan bir hasar olduğu farz edilse dahi 3 günlük yasal süre içinde hasar bildirimi yapılmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle davacının haksız ve dayanaksız davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesine aykırılık ve haksız fiil sorumluluğuna dayalı hasar tazminat talebidir.
Davacı ve davalı taraflar 26/02/2019 tarihli celsede sulh olunduğunu ve buna dair protokol sunulduğunu beyan etmekle, yapılan incelmede sulh protokolü’nün ihbar olunan …ve davacı arasında yapıldığı, protokol’ün 2.maddesinde, mahkememiz dosyasında devam eden dosyanın davacı tarafından takip edilmeyeceğinin ve yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar sulh protokolü davacı ile davalılar arasında yapılmamış ise de, davalı … vekilinin sulh protokol’ünü kabul ettiği ve bu doğrultuda karar verilmesini talep ettiği, diğer davalı … vekili ise sulh protokol’ünde imzalarının bulunmadığını ve yargılama gideri yönünden karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış ve davalının talebi doğrultusunda, dosyanın bilirkişiye tevdi yönünde ara karar kurulmuş ise de, davacının bilirkişi masrafını yatırmadığı ve bu suretle bilirkişi incelemesi yapılamadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, tüm dosya kapsamına, sunulan protokol ve içeriğine, taraf vekillerinin beyanlarına göre, davalı … yönünden sulh protokolü nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, … yönünden ise bilirkişi incelemesi yapılamamış ve iddia ispat edilememiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş olmakla, yapılan protokolde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılacağı yönünde de karar olduğu göz önünde bulundurularak, bu doğrultuda yargılama giderleri yönünden davacı taraf sorumlu tutularak(red gerekçeleri farklı olmakla, iki ayrı vekalete hükmedilerek) aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1- … yönünden davanın REDDİNE,
2-Davalı … yönünden davada karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 320,87-TL harçtan düşümü ile bakiye 266,47-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … Şirketi’ne verilmesine,
6-Davalı … Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … Anonim Şirketi’ ne verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davalılar vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/12/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza