Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/200 E. 2020/457 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/200 Esas
KARAR NO : 2020/457

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olanAlacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkili ile davalı tanıtım ve reklamlarının yapılması konusunda 08/12/2017 tarihli iletişim Danışmanlığı Hizmet sözleşmesi akdedildiğini, 08/12/2017-08/03/2018 tarihleri arasında, her ay için 5.000,00-TL ,KDV dahil olarak danışmanlık ücreti ödenmesi, çalışmanın başlangıç tarihinden itibaren hizmet verilen ayın danışmanlık ücretinin ilgili ilk ayın haftasında 5 iş günü içinde danışman davacı müvekkilinin ilgili banka hesabına yatırılacağını, arz ve izah edilen sebeplerden dolayı haklı davanın kabulü ile taraflar arasında 08/12/2017 tarihinde akdedilen sözleşmenin davalı tarafça usulüne ve süresine uygun feshedilmemesi sebebiyle devam ettiğinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmeyen Şubat ayı sözleşmesi bedeli olan 5.000,00-TL’sinin davalıya keşide edilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren, olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren Ticari Faizi ile birlikte tahsiline, bu taleplerinin kabul edilmemesi ve mahkemece sözleşmenin feshedildiğinin kabul edilmesi halinde sözleşmenin haksız sebeple, süresinden önce feshi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmelerin maddeleri gereğince 10.000-Tl cezai şartın, … 8. Noterliğinin, …tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren, olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı yanca da belirtildiği üzere, taraflar arasında 08.12.2017 Tarihli Hizmet Sözleşmesi ile davacı yan müvekkilinin onay ve rızaları doğrultusunda müvekkilinin ticari hayatına ilişkin tanıtım, basın yayın organları nezdinde verilecek demeçler vb. olguların müvekkili lehine uygulanmasını sağlamakla mükellef olduğunu, müvekkili ise davacı yanın kendisi lehine sağladığı işbu tanıtım faaliyetlerine ilişkin olarak onay verdiği takdirde söz konusu hizmetler faaliyete geçirildiğini, ancak davacı yan müvekkilinin onay vermediği faaliyetler göstererek işbu faaliyetleri sözleşme kapsamındaymış gibi müvekkile lanse ettiğini ve hatta bu surette sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini tam ve eksiksiz yerine getirdiklerini iddia ettiğini, söz konusu fesih ihbarına ilişkin olarak da davacı yanın kötü niyetli bir takım iddiaları bulunmaktaysa da işbu iddialar gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki hizmet ilişkisi henüz deneme süresinde iken davacı tarafça müvekkilinin istekleri karşılanmadığını, edimler müvekkili onayı olmadan gerçekleştirilmeye başlandığını, müvekkili bu duruma daha fazla sessiz kalmak istemediği için eşi dava dışı Mert Koçak tarafından davacı tarafa 25.01.2018 Tarihli bir e-mail gönderilerek sözleşmesel ilişkinin daha fazla devam etmeyeceği bildirdiğini, bunun üzerine davacı yan … 8. Noterliğinin …T. ve … Yev. Nolu ihtarını muhatap olarak hem müvekkili şirkete hem de müvekkili asile keşide ederek “sözleşmenin haksız şekilde tarafımızca feshedildiğine ilişkin ihbarda bulunulduğu ve bu feshin haksız olmasından dolayı 10.000- TL cezai şartın ödenmesini” talep ettiğini, yukarıda açıklanan sebepler ve resen dikkate alınacak sair hususlara binaen; huzurdaki haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, Şubat ayı hizmet bedelinin tahsili aksi halde danışmanlık hizmet sözleşmesinin haksız nedenle fesh edildiğinin tespiti ile cezai şart talebidir.
Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin ve ayrıca tarafların alacak-borçlarının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve 25/03/2019 alındı tarihli bilirkişi heyet raporuna göre, davacı ile davalı arasında 08/12/2017 tarihli iletişim danışmanlık sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme ile davalı adına kurumsal kimlik oluşturulması ve marka değeri oluşturulması, bu devamlılığın sağlanmasına yönelik çalışmalar, bu amaca yönelik olarak kuruluşlar ile danışman davalı arasındaki ilişkileri düzenleme hizmet edimi vaad edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının sözleşme imzalandıktan kısa süre içerisinde davalı ile ilgili pr çalışmasına yönelik edimini yerine getirdiği ancak görsel basın yönünden edimin yerine getirilmediği ve bu çalışmalar yönünden zamanlama hatası yapıldığı, bu edime yönelik çalışmaların ocak ayına kadar yapılmadığı, ocak ayından sonra yazılı olmayan basın yönünden girişimde bulunulmuş ise de, yazılı olmayan basının karne ve okul programlarına yönelmesi nedeniyle, çabanın sonuçsuz kaldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacının, davalı tarafın, gerek sağlık programı olsun, gerekse kadın programları olan Tv programlarına ayrıca ana haber ve/veya ana haber bültenlerine katılabilmesine aracılık edemediği ve sadece … radyo programı dışında başka herhangi bir radyo programına konuk ettiremediği ve buna göre davalının sözleşme şartlarına ve davalıya taahhütlerine göre eksik ve yetersiz hizmet verdiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilafın çözümü açısından öncelikle 08/12/2017 tarihi itibariyle tanzim ve imza edilen sözleşmenin feshedilip, edilmediği, feshin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, ceza şartın talep edilip edilemeyeceği hususları değerlendirildiğinde, davacı her ne kadar, dilekçesinde sözleşmenin tarafı olan davalı şirketçe sözleşmenin feshedilmediğini, feshin Dr. … tarafından yapıldığını beyan etmiş ise de, davalının hem sözleşme imzalayan firmanın yetkilisi olduğu, hem de dosyanın incelenmesinde 22/01/2018 tarihinde davalı …’in mail yoluyla sözleşmeyi feshettiği, davacının da aynı tarihte gönderdiği cevabi mail ile davalının fesih idaresinin davacıya ulaştığını kabul etmiş, cevaba göre de, sözleşmenin feshedildiğinin kabul ve ikrar edildiği anlaşılmıştır. Yine ayrıca davacının keşide ettiği …oğlu 8. Noterliğinin… tarih … yevmiye nolu ihtarname metnini incelendiğinde de [ cezai şart olan 10.000,00-TL … – … Bankası … Şubesi…] hesabına ödenmesinin talep edildiği, buna göre davacının sözleşmenin feshini kabul ettiğinin anlaşıldığı görülmektedir.
Buna göre bir bütün olarak, davacı 22/01/2018 tarihli e-mail yazısı ile 26/01/2018 tarihli ihtarnamesinde Dr. …’i muhatap kılarak verdiği cevaplarında sözleşmenin feshi iradesinin kendisine ulaştığını kabul ettiği, feshin tek taraflı bir irade beyanı ile gerçekleşen bir hukuki işlem olduğu, davalının fesih iradesinin 22/01/2018 tarihi itibariyle davacı tarafa ulaştığından ve davacı da fesih iradesini 22/01/2018 tarihinde beyan etmesinden dolayı sözleşme 22/01/2018 tarihine 30 gün ilave edilmek suretiyle 21/02/2018 tarihi itibariyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Feshin haklı veya haksızlığı açısından değerlendirme yapıldığında ise sözleşmenin 12.2 maddesinde gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin bir ay önceden feshedilebir düzenlemesini içerdiği, sözleşmenin sona erme tarihi olan 05/03/2018 tarihinden 30 gün önce 22/01/2018 tarihinde fesih iradesinin karşı tarafa ulaştığında ve davacının da 26/01/2018 tarihinde cezai şart alacağını talep ederek feshi kabul ettiğinden fesih, sözleşmenin 12.2. Maddesi düzenlemesine uygun olarak yapıldığı kabul edildiğinde de fesih haklı bir fesih olarak kabul edilmiş ayrıca davacının edimini eksiksiz olarak ifa etmediği mahkeme kabul edildiğinden bu suretle de feshin haklı olduğu kabul edilmekle, davacının cezai şart alacağı yönünden, sözleşmenin feshi haklı ve geçerli olduğundan, cezai şart alacağının uygulanma olanağının bulunmadığı ve bu suretle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının Şubat ayı danışmanlık bedeli yönünden ise sözleşme 21/02/2018 tarihinde sonra erdiğinin kabulü halinde davalının, davacıya sözleşmede belirlenen aylık KDV dahil 5.000,00-TL danışmanlık bedelini Şubat ayı için sözleşmenin feshedildiği 21/02/2018 tarihine kadar 21 günlük tutarı olan 3.500,00-TL’yi ödeme yükümlülüğünün mevcut kabul edilebileceği ancak davacının Şubat 2018 ayına ilişkin herhangi bir hizmet sunmadığı ve alacağın doğmadığı ve diğer itibarla da hizmet eksiksiz ifa edilmediğinden davalının feshi haklı nedenle kabul edildiğinden davalının fesih sonrası aylık ödeme yükümlülüğü bulunmadığı anlaşılmakla davanın bu talep yönünde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 85,39-TL harçtan düşümü ile bakiye 30,99-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza