Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/20 E. 2020/424 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/20 Esas
KARAR NO : 2020/424

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :01/02/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yangın poliçesi kapsamında sigortalı … Ltd Şti’ye ait … adresinde bulunan işyerinin su basması nedeniyle zarar gördüğünü, söz konusu olayın … marka jeneratörün zarar görmesi şeklinde gerçekleştiğini, cihazın tamamen çamur ve pis su kalıntıları ile kaplandığını ve eksperce yenisi ile değiştirilmesinin uygun görüldüğünü, yapılan piyasa araştırması ile ortalama fiyatının 3.200,00 TL olduğunun tespit edildiğini ve takdiren %20 oranında eskime tenzilatı yapılarak sigortalıya ödeme yapıldığını, sigortalı şirket yetkilisinin 18/01/2016 tarihinde davalı …’ye ait kanalizasyon hattından geri tepen suların binanın bodrum katına dolduğunu ve bu kısımda bulunan işyerine ait jeneratörün pis suyun altında kaldığını, hadise sonrasında … yetkililerinin vidanjör yardımıyla bodrum kata dolan suyun tahliyesini yaptığını ifade ettiğini, zarara sebebiyet veren olayın davalının kusurundan kaynaklandığını, hasarın gerçekleştiği yerde davalı tarafından kazı çalışması yapıldığını ve kanalizasyon hattına müdahale edildiğini, bu nedenle davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin sigortalıya ödeme yaparak halefi haline geldiğini, bu nedenle alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasındaki haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevli olmadığını, görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, söz konusu iddiasının hizmet kusuruna yönelik olması sebebiyle tam yargı davasının söz konusu olduğunu, davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili kurumun olayda kastı, kusuru , ihmali bulunmadığını, hasar ile arasında bir illiyet bağının bulunmadığını, konutlar ve endüstri tesislerinin binalarında oluşan atık sularını ana kanala verebilmek için … Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği’nde saptanan esaslara göre hareket etmek zorunda olduklarını, binanın atıksuyunu ana kanala getiren rögarların mal sahibine ait olduğunu ve bunların bakım ve işletmesinden mal sahiplerinin sorumlu olduklarını, bu sebeple sigortalı tarafından söz pompaj sisteminin yapılıp yapılmadığının ve sistemin çalışıp çalışmadığının araştırılması gerektiğini, hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması sebebiyle doğacak zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu hususların araştırılması ve davanın kabulü halinde dahi tenkis yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamında sigortalısına ödenen bedelin Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 2.560,00 TL rücu alacağı ve 77,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.637,33 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 17/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 24/05/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmış, hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş, davalı tarafça projeye aykırılık olduğu iddia edilmiş olduğundan mahalinde teknik bilirkişiler ile keşif yapılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; 18/01/2016 tarihinde … adresinde davalı …’ye ait kanalizasyondan geri tepen sular sebebiyle davacının sigortalısına ait işyerinin bodrum katını su bastığı ve burada bulunan jeneratörün su altında kaldığını, davacı … şirketi tarafından sigortalıya ödenen bedelin davalıdan kusurlu olduğu iddiasıyla talep edildiğini, yerinde yapılan incelemede taşınmazın zemin seviyesinin altında kalan bodrum katında atıksuyun geri gelmesini önleyecek herhangi bir tedbirin alınmadığının, çekvalf ve motopump sisteminin bulunmadığının tespit edildiğini, su altında kalan … marka jeneratörün keşif mahalinde bulunduğunu, üzerindeki izlerden tamamen pis su altında kalmak suretiyle kullanılamaz hale geldiğinin anlaşıldığını, olay tarihi itibariyle sigortalıya ödenen 2.560,00 TL’nin jeneratörün piyasa rayiç bedeli ile uyumlu olduğunu, binanın atık su parsel bağlantısının davalı … onayı ile yapılıp yapılmadığının tespit edilemediğini, pis su şebeke ağının bakım ve denetiminin davalı …’ye ait olduğunu ancak Atık Suların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği’nin 14/16. maddesi uyarınca, atık su parsel bacası ile kanalizasyon şebekesi arasında kalan bağlantı kanalının bakım ve işletmesinin taşınmaz sahiplerinin sorumluluğunda ve ev bağlantısında tıkanıklıktan dolayı oluşabilecek her türlü zararın mal sahibine ait olduğunu, aynı yönetmeliğinin 14/12. maddesi uyarınca bina bodrum katlarının atıksuları yer çekimi ile akıtılabilse dahi taşınmaz sahibinin parsel çıkış bacasında atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almak mecburiyetinde olduğunu ve aksi takdirde binada oluşan zarardan idarenin sorumlu olmadığını, somut olayda bodrum katta atık suyun geri gelmesini önleyecek herhangi bir tedbir alınmadığını, atık su sisteminin teknik kurallara uygun yapılmamış olması sebebiyle meydana gelen zararda davalının herhangi bir kusuru olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça rapora itiraz edilmiş, Mahkememizce heyetten su basma olayının yalnızca dava dışı sigortalı tarafından yapılmayan sistem nedeniyle oluşup oluşmadığı, olayın meydana geliş şekline göre sistem yapılmış olsa idi su basma olayının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve dava dışı sigortalının eyleminin olayın meydana gelmesinde ağır kusur teşkil edip etmediğinin tespiti yönünden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; binaya ait onaylı mimarı proje, iskan belgesi ve atık su bağlantı onay belgesinin olmadığını, bu nedenle atık su bağlantısının davalı … onayı ile yapılıp yapılmadığının tespit edilemediğini, … Genel Müdürlüğü’nün 27/02/2017 tarihli yazısında, binaya ait atık su parsel bağlantısının binanın yapım aşamasında bina müteahhidi ya da maliklerince yapıldığının bildirildiğini, buna göre atık su bağlantısının davalı … onayı dışında yapıldığını, dava konusu binanın bodrum seviyesinin zemin seviyesi altında kalması sebebiyle herhangi bir geri tepme olduğunda tedbir alınmadığı takdirde risk oluşacağını, dava dışı sigortalı tarafından herhangi bir tedbir alınmadığını, bu nedenle su basma olayının gerçekleştiğini ve sigortalının eyleminin ağır kusur teşkil ettiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve kök ve ek rapor Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacıya sigortalı … Limited Şirketi’ne ait … adresinde bulunan binanın bodrum katında 18/01/2016 tarihinde su basma olayının meydana geldiği, burada bulunan sigortalıya ait jeneratörün su altında kalarak kullanılamaz hale geldiği, davacı tarafından dava dışı sigortalı … Limited Şirketi’ne alınan ekspertiz raporu ve 27/10/2015-2016 tarihleri arasında geçerli Kobi Paket Sigorta Poliçesi kapsamında jeneratör bedeli olarak 2.560,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödeme ile sigortalının haklarına halef olunduğu ve su basma olayının davalı …’nin kusuru nedeniyle meydana geldiğinden bahisle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, dava dışı sigortalının Atık Suların Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği’nin 14/16. maddesi uyarınca, atık su parsel bacası ile kanalizasyon şebekesi arasında kalan bağlantı kanalının bakım ve işletmesinden sorumlu olduğu ve 14/12. maddesi uyarınca taşınmazın bodrum katının parsel çıkış bacasında atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri alması gerekirken herhangi bir tedbir almadığı ve su basma olayının dava dışı sigortalının ağır kusuru ile gerçekleştiği, davalıya atfedilecek herhangi bir kusur olmadığı ve ödenen bedelin davalıdan talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’den peşin alınan 48,88 TL harcın mahsubu ile kalan 5,52 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 33,00 TL posta yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.861,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi. 07/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza