Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/188 E. 2018/890 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/188 Esas
KARAR NO : 2018/890

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 26/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davacı firma ile davalı firma arasında Akaryakıt İstasyonu Ariyet sözleşmesi bulunduğunu, söz konusu sözleşmenin sona erdiğini, Davacı firma davalı firmaya sözleşmenin başlangıcında … Bankasına ait 02.04.2013 tarihli … sayılı 100.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz banka teminat mektubu verdiğini, davalı firma sözleşmenin sona ermesinin ardından davacı firmaya;
– 24.10.2017 tarihli … nolu 1.716,14 TL bedelli fatura, – 24.10.2017 tarihli … nolu 22.132,08 TL bedelli fatura, 31.10.2017 tarihli 811850 nolu 10.986,12 TL bedelli fatura keserek davacı firmayı borçlandırdığını, Davalı firma ile yapılan görüşmelerde “kesilen 34.744,34 TL’lik faturalar ve vade farkları ile toplam 38.000,00 TL’nin ödenmesi halinde davacıdan başka bir talepte bulunmayacaklarını beyan ettiklerini, Davalıya verilen teminat mektubun paraya çevrilmesinin önlenmesi adına dava haklarının saklı tutularak;
05.01.2018 tarihinde 3.000,00 TL, 11.01.2018 tarihinde 13.000,00 TL, 23.01.2018 tarihinde 17.000,00 TL, 25.01.2018 tarihinde 5.000,00 TL, olmak üzere toplam 38.000,00 TL ödeme yapıldığını, Davalı firma yapılan ödemeler sonunda ibralaşılacağını beyan etmesine rağmen teminat mektubunu iade etmediğini, Bunun ardından davacı firma tarafından … 7. Noterliği … tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile “… Bankasına ait 100.000,00 bedelli teminat mektubunun iade edilmesini içeren ihtarname davalıya gönderildiğini, İhtarname davalı firmaya 12.02.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, Davalının davacıda hiçbir alacağı kalmadığı açık olduğundan davalının kötüniyetli hareket ederek teminat mektubun paraya çevirmesinin önlenmesi adına teminat mektubunun paraya çevrilmesinin yasaklanması ve ödeme yasağı konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, Davacı müvekkili akaryakıt istasyonu bayisi olduğunu, sözleşmenin ve bayiliğin sona ermesinin ardından davalı firma akaryakıt istasyonundaki malzemeleri söktüğünü, Akaryakıt istasyonundaki malzemeler davacı müvekkiline ariyet olarak verildiğini, Davalı firma akaryakıt istasyonundaki söküme ilişkin olarak söküm masraflarını davacı müvekkilinden talep etmiştir. Buna ilişkin olarak davacı firmaya 38.000,00 TL bedelli yukarıda da bahsedilen faturalar kesildiğini, Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinde sökülme masraflarının davacı müvekkiline ait olduğu yönünde hiçbir düzenleme bulunmadığını, Davalıya verilen … Bankasına ait 100.00,00 TL bedelli teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespitine, Davalının haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil ettiği 38.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:Davacı şirket müvekkili şirket ile beraber … Dağıtım AŞ. Ve … AŞ ile de bayilik sözleşmeleri imzalandığını, Davaya konu ettiği mutabakat metni de incelendiğinde işbu grup şirketlerinin de olduğu açıkça görüleceğini, Davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti için sadece müvekkili şirkete dava açması usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının belirtilen tüm şirketlerle cari ilişkisi olduğunu, sadece müvekkili şirketin ticari kayıtları davacı şirketin bakiye borcunun olup, olmadığının tespiti için yeterli olmadığını, İşbu sebeple huzurda görülen dava yanlış açıldığını, Davacının dava dilekçesinde belirttiği “mutabakat/ibralaşma” müvekkili şirketin yetkilisi tarafından imzalanmadığını ve ayrıca şirket yetkilisinin bu durumdan haberinin dahi olmadığını, Davacı şirket ilgili mutabakat/ibralaşma gereği “3 şirketteki muhtelif hesaplardaki vadesi geçen borçların anaparası, vade farkı ve bu vade farkının KDV si olarak toplam 38.000 TL ödeme yapılması, 05.01.2018 tarihinde yapılan 3.000 TL nin bu tutara dahil olduğu belirtilerek, 09.01.2018 tarihinde 13.000 TL, 19.01.2018 tarihine kadar ise 22.000 TL’nin müvekkili şirkete ödemesi gerektiğini, Davacı şirket 09.01.2018 tarihindeki 13.000 TL taksitini 11.01.2018 tarihinde gecikmeli ödediğini, 19.01.2018 tarihindeki 22.000 TL taksitini ise 23.01.2018 tarihinde 17.000 TL ve 25.01.2018 tarihinde 5.000 TL olarak gecikmeli ve parça parça ödediğini, davacının iddia ettiği gibi usul ve yasalara uygun herhangi bir mutabakat söz konusu olmadığını, Taraflar arasında akdedilen 16.08.2012 tarihli ‘‘Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi” ve ekleri kapsamında, müvekkili şirketin davalı tarafa ‘‘ARİYETEN’’ teslim ettiği malzeme ve teçhizatlar bulunduğunu, Söz konusu Ariyet Demirbaş Listesi taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin ayrılmaz bir parçası olarak yer aldığını, İlgili sözleşme ve eki davacı tarafça imzalandığı ve taahhüt edildiğini, davacı Şirket Ariyet Demirbaş Belgesi başlığı altında imzaladığı taahhütname ile davalı şirket sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde ariyet olarak verilen malzeme ve teçhizatın derhal iadesini aksi halde gecikilen her gün için 100 USD cezai şart ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt ettiğini, davacının borcu olmadığı yönündeki iddiaları tamamen asılsız olduğunu, bu durum tarafların ticari defterlerinde yapılacak inceleme ile de sabit olacağını, Davacının müvekkili şirkete halen borcu olduğu için teminat mektubunun iadesinin de bu aşamada tarafımızca yapılması hayatın olağan akışına aykırı olacağını, Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına süresi içerisinde itiraz ettiklerini, Davacının hali hazırda müvekkili şirkete borcu bulunmakta olduğunu, teminat mektubunun iadesi için koşullar oluşmadığından, işbu açılan davanın reddi ve teminat mektubuna ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Ariyet Sözleşmesi, Faturalar, ödeme dekontları, … 7. Noterliği … tarihli … yevmiye nolu ihtarname.
2-… antetli davalı taraf isim kaşe ve imzalı … A.Ş ve … Gaz A.Ş isim kaşe ve imzalı bila tarihli tek sayfalık borç tasfiye anlaşması.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesinin tasfiyesi nedeniyle teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve ödenen paranın iadesi talebidir.
Davacı ile davalı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşmenin sona erdiği noktalarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, verilen teminat mektubunun davalı elinde tutulmasının haklı olup olmadığı, davacı tarafından davalıya ödendiği makbuzlarla anlaşılan 38.000,00-TL’nin iade edilip edilmeyeceği noktasındadır.
Bir örneği dosyaya sunulan ve davalının antet, kaşe, imza ve ismini içeren bila tarihli tek sayfalık borç tasfiye protokolüne göre davacı ile davalı arasındaki tüm münasebet davacının 38.000,000-TL ödemesi karşılığında sonlanacağı kararlaştırılmıştır. Davalı taraf her ne kadar cevap dilekçesinde bu sözleşmeyi davalı adına yapan kişinin şirket yetkilisi olmadığını savunmuş ise de gereke antet kağıdından ve gerek kaşeden davalı şirket adına hareket edildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de bu kişinin şirket yetkilisi olmaması durumu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Yetkisiz Temsile ilişkin hükümleri muvahayecesinde ele alınması gerekir. Bu nedenle davalının kaşe ve antet tasarrufunu eline verdiği çalışanının dava sürecinde yetkisiz olduğunu ileri sürmesi TMK’nın 2. Maddesi bağlamında dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığından bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Bu sebeple taraflar arasında akdedilen borç tasfiye protokolü geçerli sayılmış alacaklı ve borç durumu bu nihai protokole göre değerlendirilmiştir. Davacı tarafından 38.000,00-TL’nin ödenmesi bu protokolde kararlaştırıldığından ve davacı tarafça bu ödeme yapıldığından davacının bu bedelin iadesine yönelik talebinin Reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan borç tasfiye protokolüne göre davacı üzerine düşen nihai edim olan 38.000,00-TL’yi davalıya ödediğinden artık teminat mektubunun bir hükmü kalmadığından bu teminat mektubunun da hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Davacının davalıya vermiş olduğu … Bankasına ait 02/04/2013 tarihli … sayılı 100.000,00-TL bedelli, lehtarı … Petrol A.Ş. Olan kesin ve süresiz teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespitine,
Davacının istirdat talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 6.831,00-TL harçtan peşin alınan 2.356,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.474,30-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 10.750,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.530,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 2.397,80-TL ilk harç ve masraflar ve 80,50-TL posta masrafı olmak üzere üzere toplam 2.478,30-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.795,86-TL ‘nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/09/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza