Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/175 E. 2018/984 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/175 Esas
KARAR NO : 2018/984

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı dava dilekçesinde özetle : davalı şirket ve temlik edilen … Tic. A.Ş ile faturaya dayalı hiçbir ticari ilişkinin olmadığını, davalı şirket, hakkında haksız ve kötü niyetle … 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, icra takipleri ödeme emri tebligatları değişik adreslere gönderildiğini, ödeme emri kesinleşmesinden dolayı kendi maaşında kesinti yapıldığını, icra takibine dayalı 02/05/2007 tarihli, … numaralı, 480,75-TL tutarlı fatura tarafından imzalanmadığını ve faturaya konu ürün tarafına teslim edilmediğini, fatura ve ürün teslimi belgesi, tesellüm belgesinin imza karşılığ incelendiğinde ortaya çıkacağını, muaccel bir alacağının olmadığını, takip konuu faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin 2005 yılından beri çeşitli sektörlerdeki kurumlara dönemsel tahsilat projeleri dahilinde tahsilat ekibi vasıtasıyla tahsilat aramaları yaparak müşterilerine çağrı merkezi ve süreç destek hizmeti verdiğini, aynı zamanda geciken alacakların devir ve temlik işlemlerini yürüttüğünü, Bu kapsamda … Ticaret Anonim Şirketi ile 26/09/2014 tarihinde Tahsili Gecikmiş Alacakların Satış ve Devir Sözleşmesi akdelidiğini, Davacı Selime Medenin borcunun da aralarında bulunduğu alacaklar Müvekkili Şirket tarafından devir ve temlik alındığını, Müvekkili şirket bu sözleşme ile … bünyesinde yer alan ve Sözleşmenin ekinde listelenen Portföy kapsamında … Satış Temsilcileri ile akdedilen sözleşmelerine ve bu sözleşmelere istinaden satış temsilcilerine sağlanan ürünlere dair alacakları, belirli bir alış bedeli karşılığında devir ve temlik aldığını, Borçlar Kanununun 183 ve devamı maddeleri Alacakın devrini düzenlenen ; Alacağıın devrinde kural olarak borçlunun rızası aranmadığını. Borçlu alacağın devrinden sonra borcunu alacağı devralan tarafa ödemekle yükümlü olduğunu, Avan ile müvekkili şirket arasında imzalanan devir beyanı uyarınca devir alan, devredilen alacakları talep, tahsil ve takibe münhasıran ve kesin surette yetkili kılındığını, İş bu dava dilekçesinin taraflarına tebliğinden itibaren müvekkil ş irket vakit kaybetmeksizin … yetkilileri ile iletişime geçtiğini ve … yetkilileri Müvekkili Şirket ile ilgili fatura ve teslimat belgelerini paylaştığını, Davacının … temsilcisinden satın alınan ürünlerin bedeline, fatura bilgisine, imza mahiyetine veyahut alacağın varlığına ilişkin iddialarının muhatabının müvekkili şirket olmayacağını, Müvekkili Şirket, … ile akdettiği Sözleşme uyarınca söz konusu alacağın uyuşmazlığa konu olması halinde Sözleşmenin 12. Maddesinde yer alan “Alacakların İadesi” prosedürünü başlatarak uyuşmazlığa taraf olmadığını, Davacı aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü nezdinde … sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibi ile Müvekkili Şirket tarafından alacağa ilişkin devir ve temlik işlemleri usulüne uygun gerçekleştirildiğini, Bu doğrultuda Davacının maaşına haciz konulması hukuki bir işlem olduğunu, Müvekkil Şirketin yaptığı takipte kötü niyetli davranmadığını , Müvekkil Şirket aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası.
2-… 11. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu satış Tahsili Gecikmiş Alacakların Satış ve Devir Sözleşmesi sureti.
3-Bayraklı Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, Ticaret Sicil kayıtları, Devir ve Temlik Sözleşmesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satış temsilciliği sözleşmesine dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle İİK 72. Maddesine göre menfi tespit davası talebidir.
Bilindiği üzere hukukumuzda bir davaya ticaret mahkemesi tarafından bakılabilmesi için davanın mutlak ticari dava veya nispî ticari dava olması gerekir. (TTK 4/1.m.) Buna göre TTK 4/1(a, b, c, d, e, f) bentlerinde sayılan davalar mutlak ticari davalardır. Somut uyuşmazlık iddia edilen satış temsilciliği sözleşmesine matuf olup, bu bentlerde sayılan hususlardan olmadığından mutlak ticari dava değildir. Öte yandan nispi ticari dava olabilmesi için de uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tacir olup, uyuşmazlık davalının ticari işletmesini ilgilendirse de davacı taraf tacir değildir. Zira Gerek SGK’dan gelen cevapta ve gerekse ticaret sicil kayıtlarında davacının kendi adına ticarethane işlettiğine dair bir ibareye rastlanmamıştır. Aksine icra dosyası içerisindeki kayıtlardan davacının kamu çalışanı (infaz koruma memuru) olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönüyle, somut uyuşmazlığın davacının ticari işletmesini ilgilendirdiği de söylenemeyeceğinden dava nispi ticari dava da değildir.
TTK 5/1. maddesine göre ticaret mahkemeleri ticari davalara (mutlak/nispî) bakmakla görevli olup, diğer davalara bakmak ticaret mahkemesinin görevi değildir. Bu durumda dava malvarlığına ilişkin olduğundan HMK 2. Maddesinde düzenlenen genel görev kuralı gereği Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. TTK 5/2. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanları iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, artık görev ilişkisine dönüşmüştür.
Görev HMK 114/1-(c) maddesine göre dava şartı olup, 115/2. Maddesine göre davanın usulden reddine karar verilerek, HMK 20. maddesine göre dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden Reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/10/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza