Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/166 E. 2018/341 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/166 Esas
KARAR NO : 2018/341

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin 08/09/2017 tarihli fatura alacağına istinaden davalı aleyhine 12/10/2017 tarihinde … 3. İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile icra takibin girişildiğini, işbu takibe davalı şirket tarafından 23/10/2017 tarihinde haksız ve yersiz olarak itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, 09/08/2017 tarihli sözleşme akdedildiğini, iş bu sözleşme gereğince müvekkilinin davalı şirket bünyesindeki .. Üniversitesi … Özel Hastanesinin bir kısmının dış cephe izolasyon işini üstlendiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve sözleşmenin gereği gibi ifa edildiğini, her iki tarafın da tacir olması sebebiyle, kesin vadeye bağlanan bir alacak olduğundan işbu fatura tarihinde davalının temerrüde düştüğünü, bahsi geçen icra takibine yönelik sunulan itiraz dilekçesinde, gerekçe olarak müvekkili şirketçe tam sızdırmazlık garantisi sağlanmadığının gösterildiğini, ancak söz konusu itirazın hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta ve yerinde olmadığını, müvekkili şirketin tüm işlerinde olduğu gibi söz konusu işte de garantör olduğunu ve 2 yıl garanti verdiğini, işin teslim edilmesinden sonrada davalı şirketçe müvekkiline herhangi bir ayıp ihbarı da yapılmadığını beyanla davanın kabulü ile … 3. İcra Dairesi … esas sayılı icra takibine haksız ve yersiz olarak yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklerilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirkete fatura kesmiş olmasının, bu faturanın müvekkil şirketin ticari kayıtlarına alınmış olup olmamasının ve hatta ayıp ihbarında bulunulmasının veya bulunulmamasının somut olaylar bakımından bir öneminin bulunmadığını, zira taraflar arasındaki 09.08.2017 tarihli sözleşmenin işin bedeli başlığı altında “Uygulama yapılan bölgelerde tam sızdırmazlık garantisi sağlanamaması halinde alınan ödemeler 5 iş günü içinde işverene iade edilecek ve işverenden herhangi bir bedel talep edilmeyecekti” şeklinde düzenleme yapıldığını, ancak davacının sözleşmedeki bu açık hükme rağmen işin yapılmasını müteakip gerekli sızdırmazlık test ve kontrollerini halen yapmadığını, söz konusu işe nedeniyle tam sızdırmazlığın sağlandığı hususunun birlikte tutanak altına alınmadığını, bu anlamda henüz işin tesliminin sözleşme uyarınca gerçekleşmediğini, faturanın kesilmiş olmasının başlı başına alacağı talep hakkını doğurmadığını, zira aslolanın sözleşmeye konu malın teslimi ve/veya hizmetin sözleşmeye uygun olarak ifa edilmesi olduğunu, bu nedenle icra takibi ve davaya konu alacağın muaccel hale gelmediğini, davacının gerçekleştirdiği tamirat ve imalatlar nedeniyle, müvekkilinin şirket yetkilileri ile birlikte tam sızdırmazlık sağlandığına dair gerekli kontrol ve testleri yapması, durumu tutanağa bağlamasının ardından alacağın muaccel hale geleceğinin kabul edilebilir olduğunu, müvekkili şirketin tüm bunlara rağmen davacının ısrarlı talepleri üzerine iyiniyetle davaya dayanak fatura bedelinin 10.000,00 TL’sini ödediğini, davacının gereken testleri yapmasını ve sızdırmazlık garantisini vermesini beklediğini, ancak bu garanti halen verilmemiş olup, davacının alacağının muaccel hale gelmediğini beyanla davanın reddine, haksız ve kötüniyetle müvekkili şirket aleyhine icra takibi ve dava açan davacının % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili bila tarihli dilekçesi ile dilekçeler aşamasında davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir. Davacı vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan Mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 10,46 TL’nin mahsubu ile peşin alınan 20,94 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Peşin yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/03/2018

Katip

Hakim
E-İmza