Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/142 E. 2021/238 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/142 Esas
KARAR NO : 2021/238

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirketin 27/02/2012 tarihinde tescil olunarak tek ortaklı(…) Ltd. Şti. olarak ticari faaliyetine başladığı, … üretici firmanın …, … ve … distribütörü olarak faaliyet gösterdiği, bu şirketin ortağı ve kurucusu …Ltd ünvanlı üretici firma olduğu, davacı müvekkili tarafından 2002 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığı, 26/12/2017 tarihine kadar …,…,… Bölge Bayisi olduğu, müvekkilinin 2002 yılından itibaren … ürünlerinin satışını-servis hizmetlerini ve sarf malzemelerinin satış ve dağıtımını tek bayi olarak sürdürdüğü, tarafların uzun yıllara dayalı distribütör-bayilik ilişkisi dikkate alındığında, 27/01/2016 tarihli bayilik sözleşmesinin 08/09/2017 tarihinde tebliğ edilen fesih ihbarnamesiyle sona erdirilmesinin kötü niyetli olduğu, davalı’nın Ocak 2014 tarihinden itibaren sergilediği haksız ve zarar verici tutumları nedeniyle müvekkili şirket’in zarar gördüğü, davalı tarafından … 37.Noterliğinden keşide olunan… ihtarıyla bayilik sözleşmesinin haksız suretle feshedildiği, fesih ihbarnamesine karşı müvekkilince … 35.Noterliği’nin … gün … Y.N’lu cevabı ihtarnamesinin gönderildiği, müvekkilinin alacak ve tazminat miktarının tespitinin teknik hesaplama, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle, tahkikat aşamasında toplanılacak taraf delillerinin değerlendirilmesi ile yapılacak bilirkişi incelemesi vs ile belirli hale geleceğinden huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame olunduğu, açıklanan nedenlerle bayilik sözleşmesinin haksız olarak fesih olunduğunun tespiti, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü, şimdilik müvekkilinin müspet zararına karşılık olarak 5.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren avans faiziyle, müvekkilinin maliyetlerini karşılayamadığı yatırımları (Stoğunda bulunan makine,yedek parça,sarf malzemesi vb.) bunların parakende satış+servis hizmet bedelleri üzerinden ederleri dikkate alınarak hesaplanacak şimdilik 5.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren avans faiziyle, denkleştirme / portföy tazminatı olarak şimdilik 50.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren avans faiziyle, manevi zarar olarak şimdilik 100.000,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini,dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili Şirketin, … markası altında fotokopi makinelerinin (ve çok fonksiyonlu diğer cihazların), yedek parçalarının sarf malzemelerinin ve benzeri diğer ofis malzemelerinin ve benzeri diğer ofis malzemelerinin (faks makineleri, yazıcılar, tarayıcılar, büyük format yazıcılar da dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere) ithalatı ve satışı konularında faaliyet gösterdiği, taraflar arasında müvekkili Şirket’in faaliyet alanına giren ürünlerin satışı için sözlü bir anlaşmanın mevcut olduğu, taraflar arasındaki bu sözlü anlaşma kapsamında, davacının …, … ve … bölgelerinde satış ve servis hizmeti vermesi konusunda anlaşıldığı, taraflar serbest iradeleri ile aralarındaki sözlü anlaşmayı yazılı bir anlaşmaya dönüştürmeye karar verdikleri ve 27/01/2016 tarihinde “Bayi Sözleşmesi” (“Sözleşme” olarak anılacaktır)’ni imzaladıkları, taraflar arasında 27/12/2016 tarihinde imzalanan Sözleşme ile münhasır bayilik ilişkisinin sona erdiğinden ve davacının denkleştirme/portföy tazminatı talep hakkının zamanaşımına uğradığının kabul edilmesinin gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi usulüne uygun olduğu, sözleşmenin haksız feshi söz konusu olmadığı, davacının herhangi bir müspet zarar ve mahrum kalınan kar talebi haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacının manevi tazminat talebi ile bu kapsamdaki iddiaları tamamen yersiz ve haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğu, davanın bu yönüyle de reddinin gerektiği, bayi Sözleşmesi’nin feshi haksız olmadığından davacının işbu haksız ve mesnetsiz davasının tümden reddini, davacının herhangi bir müspet zararı olmadığından ve de ispat edilemediğinden işbu talebinin reddini, davacının maliyetlerini karşılayamadığı herhangi bir yatırımı olmadığından iş bu haksız ve mesnetsiz talebinin reddini, davacının münhasır olmayan bayi olduğundan denkleştirme/portföy tazminatı talebinin reddini, davacının manevi tazminat talebi haksız ve mesnetsiz olduğundan işbu talebin reddini, davacının hukuka ve yasaya aykırı faiz taleplerinin reddini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin tarafından … ile … tarafından müştereken sunulan 23/08/2019 tarihli kök ve 22/01/2021 tarihli ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bayilik sözleşmesinin haksız fesh edildiğinin tespiti ile müspet zarar tazmini, maliyetleri karşılanamayan yatırımların bedeli, portföy tazminatı ve manevi tazminat davası mahiyetinde alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olmakla, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. 23/08/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre “…davacı acentenin davalı ürünlerinin satış ve servis işini yapmakta olduğu, müşteri çevresi yaratıldığı ve genişletildiği’nin davacı defter ve kayıtları ile sabit olduğu, davalının müşteri çevresinden fayda sağlamasının mümkün olduğu, sözleşmesel ilişkisinin sona ermesi sonucunda 151.852,78-TL portföy tazminatının talep edilebileceği, davacının ticari defter kayıtlarına göre 31/12/2017 yıl sonu itibariyle stoklarında 3.502.753,00-TL tutarında … Marka ürünlerin bulunduğu, sözleşmenin 10.2.4 maddesiyle, ödemesi tamemen yapılan ürünlerin satışının acente tarafından yapılmasının kararlaştırılması ve davacı şirket kayıtlarında davalı firmadan gerçekleşen alımlara ilişkin borcunun bulunmadığı görüldüğünden, davacının ürünleri kendi nam ve hesabına satışını gerçekleştirebileceği, davalıdan bu nedenle talepte bulunamayacağı, sözleşmenin 9.1. Maddesi uyarınca öngörülen önellere uygun olarak feshedilmesi nedeniyle feshin haksızlığından bahsedilemeyeceği, bu nedenle davacının müspet zarar talebinin yerinde olmadığı, davalı yanca manevi tazminatı gerektirir bir eylemde bulunduğuna dair dosya kapsamında bir veri olmamakla birlikte manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğuna…”dair rapor tanzim edilmiştir.
22/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporda belirtilen görüş ve tespitlerde bir değişiklik olmadığına…dair rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde, davacının tek satıcı olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 1.1 maddesinde, münhasır olmayan bayi olarak belirtiliği anlaşılmakla, davacının denkleştirme tazminat isteme hakkı olmadığı, diğer talepler yönünden iddianın ispatlanamadığı, feshin haksız olduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 256,17-TL harçtan düşümü ile bakiye 196,87-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 19.150,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. . 14/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza