Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/141 E. 2022/38 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/141 Esas
KARAR NO : 2022/38

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :Müvekkili şirket yurtdışında mukim ihracatçı olduğunu, davalı şirketin siparişi üzerine … nolu 27.01.2015 tarihli 44.195,55-CHF bedelli fatura muhteviyatı emtia bedellerinden kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini, bu alacağın tahsili için … 4. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak borçlu şirkete 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilerek takip durduğunu, alacağımızı henüz tahsil edemediğini, bulunduğumuz için şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötü niyefif davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemiyle dava açtıklarını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalı şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı sipariş üzerine özel alaşımlı boyalar imal eden bir firma olduğu ve davalı yan da Türkiye’deki temsilcisi olduğunu, taraflar arasında devam eden iş ilişkisi çerçevesinde değişik tarihlerde mal alımlarının gerçekleştirildiğini, fatura konusu mallar ile dava konusu edilmeyen diğer malların bir çoğunun ayıplı olduğu tespit edildiğini ve bu husus davacı yana da bildirildiğini, dava konu hususla ilgili olarak İcra takibine itiraz dilekçesinde de belirtilen üzere müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, bedel ve içeriğine itiraz edilen fatura içeriği emtianın da ayıplı olduğu mail yolu ile davacıya bildirildiğini, yapılan ayıp ihbarı üzerine davacı yan cevabi mailinde ayıp hususunu kabul etmiş ve ayıbın giderilmesi için birçok açıklamalarda bulunduğunu, ancak ayıbı giderilmediğini, bilindiği üzere eser sözleşmesine dayanan ilişkilerde ayıp ihbarının yapıldığını tanık delili dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğunu, burada her türlü delil kapsamında gönderilen e-maillerin de usulüne uygun ayıp ihbarı niteliğinde olduğunu, ayıp ihbarı süresinde olduğunu, zira mallardaki ayıplar gizli ayıp niteliğinde olduğunu, müvekkili şirket malların ayıplı olduğunu kendi müşterilerinden gelen şikayetler üzerine öğrenmekte ve durumu derhal davacı firmaya bildirildiğini, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’ne teslim edilen mallardaki ayıplarla ilgili yazışmalar ile … şirketi ile ilgili yazışmalardan anlaşılacağı üzere teslim edilen malların ayıplı olduğu derhal ihbar edildiğini, açıklanan nedenlerle davalı yana bedel ve içeriğini kabul edilmeyene faturaya ilişkin yapılan takibe itirazın iptali talepli davanın reddinin gerektiğini, açıklanan nedenler ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi doğrultusunda davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK. 67 maddesi gereği iptali talebidir.
Mahkememizce celp edilen icra dosyasının incelenmesinde davacı yanın, vekili vasıtası ile 05.12.2017 tarihinde … 4. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında 42.622,25 CHF (takip tarihi itibariyle TL karşılığı 170.804,41 TL) asıl alacağın, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının bir yıl vadeli CHF mevduatına uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek döviz faizi, icra harç ve giderleri ve vekâlet ücreti ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı borçlu vekilinin 15.12.2017 tarihli dilekçesi ile karşı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce atanan bilirkişi heyetince sunulan kök raporda özetle:”:…Taraf beyanlarına göre; davalı ile davacı arasında akdedilen eser sözleşmesine istinaden davacı, davalının sipariş ettiği boyaları imal edip davalıya gönderdiğini, akabinde, boyaların bedelini içeren 27.01.2015 tarihli … numaralı 44.195,55 CHF tutarlı faturayı dava düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalı faturaya yasal süresi içinde itiraz etmediği için, TTK.md.21/f.2 uyarınca, faturada yazılı olan bedel davalı tarafından kabul edildiğini, yani fatura kesinleştiğini, fakat davalı, boyaların ayıplı olduğu gerekçesiyle fatura bedelini ödemediğini, dava konusu uyuşmazlık, davalının siparişi üzerine davacı tarafından üretilip davalıya gönderilen 27.01.2015 tarihli … numaralı 44.195,55 CHF tutarlı faturanın konusunu oluşturan boyaların ayıplı olmaları nedeniyle davalının fatura bedelini (satım bedelini) ödememe hakkına sahip olup olmadığı noktasında olduğunu, TBK.md.477/f.1 hükmüne göre; iş sahibi ayıplı imal edilmiş olan eseri (malı) “örtülü/eylemli olarak” veya “açıkça” kabul ettiği takdirde, yüklenici eserdeki ayıptan dolayı sorumlu olmakta kurtulacağını, iş sahibinin eseri “kabul etmesi” ile kastedilen, eseri ayıplı haliyle (ayıpları ile birlikte) “örtülü/eylemli olarak” (yani tavır ve davranışlarıyla) kabul etmek veya “açıkça” kabul etmek suretiyle, davacıyı ayıptan dolayı sorumlu tutma hakkından “örtülü/eylemli olarak” (yani tavır ve davranışlarıyla veya “açıkça” vazgeçmesi olduğunu, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları incelenmek suretiyle tespit edilen hususlardan; davacı tarafından imal edilip davalıya gönderilmiş olan malların (boyaların) bir kısmında “ayıplar” ortaya çıkmışsa da; davalının örtülü/eylemli olarak (yani tavır ve davranışlarıyla) malları ayıplı halleri ile kabul ettiği ve davacıyı ayıplardan dolayı sorumlu tutma hakkından örtülü/eylemli olarak (tavır ve davranışlarıyla) vazgeçtiği kanaatine varıldığını, bu nedenle de davalının, söz konusu malların bedelini içeren fatura tutarını davacıya ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varıldığını, takdirin tamamen mahkemeye ait olduğunu, eğer Mahkemece “davalının malları ayıpları ile birlikte kabul etmediği” kanaatine varılacak olursa, bu durumda kanaatimizce davalı, ayıplar nedeniyle satım bedelinden indirim yapma hakkına sahip olacağını, fakat satım bedelinden ne miktarda indirim yapılmasını tam olarak tespite yönelik somut veriler (ne miktarda malın ayıplı çıktığı vb) dava dosyasında bulunduğunu, bu nedenle kanaatlerince “tahmini bir indirim” tutarı saptanmasının gerektiğini, taraflar arasındaki yazışmalar dikkate alınmak suretiyle yapılan değerlendirme neticesinde; satım bedelinden tahmini olarak %50 tutarında bir indirim yapılmasının, ve bunun sonucunda satım bedelinin %50’lik kısmının (yani 21.311,12 CHF’lik kısmının) davalı tarafından davacıya ödenmesinin gerekeceği kanaatine varıldığını, açıklanan gerekçelerler davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, 42.622,25 CHF tutarında alacağı bulunduğu; bu alacağın takip tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi ile birlikte tahsili gerektiğine…”dair müşterek görüş bildirilmiştir. Dosya itirazlar doğrultusunda bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, alınan ek raporda özetinde kök raporda yapılacak bir değişikliğin olmadığından bahisle rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davacı şirketin davalının sipariş ettiği boyaları imal edip göndermeyi borçlandığı, davacının dava konusu boyaların bedelini içeren 27.01.2015 tarihli … numaralı 44.195,55 CHF tutarlı faturayı dava düzenleyerek davalıya gönderdiği, davalı tarafın dava konusu boyaların ayıplı olduğu iddia edilerek bedelinin ödenmediği beyan edildiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere TBK.md.477/f.1 hükmüne göre; iş sahibi ayıplı imal edilmiş olan eseri (malı) “örtülü/eylemli olarak” veya “açıkça” kabul ettiği takdirde, yüklenici eserdeki ayıptan dolayı sorumlu olmakta kurtulacağını, iş sahibinin eseri “kabul etmesi” ile kastedilen, eseri ayıplı haliyle (ayıpları ile birlikte) “örtülü/eylemli olarak” (yani tavır ve davranışlarıyla) kabul etmek veya “açıkça” kabul etmek suretiyle, davacıyı ayıptan dolayı sorumlu tutma hakkından “örtülü/eylemli olarak” (yani tavır ve davranışlarıyla veya “açıkça” vazgeçmesi olduğunu, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları incelendiğinde davacı tarafından imal edilip davalıya gönderilmiş olan malların (boyaların) bir kısmında “ayıplar” ortaya çıkmışsa da davalının örtülü olarak malları ayıplı halleri ile kabul ettiği ve davacıyı ayıplardan dolayı sorumlu tutma hakkından örtülü olarak vazgeçtiği kanaatine varıldığı, bu nedenle de davalının, söz konusu malların bedelini içeren fatura tutarını davacıya ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile takibin devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının … 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile 44.195,55 CHF’ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının CHF cinsinden uyguladığı en yüksek 1 yıl vadeli mevduat faizi ile birlikte takibin devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 11.667,64-TL harçtan peşin alınan 2.062,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.604,74-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 20.176,42-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 2.104,00-TL ilk harç ve masraflar, 3.240,20-TL(bilirkişi/posta/tebligat) olmak üzere toplam 5.344,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi. 01/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza