Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/13 E. 2021/223 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/13 Esas
KARAR NO : 2021/223

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinden … ve …’nun oğulları, diğer davalıların kardeşleri olan …’nun, 18/04/2007 tarihinde … plaka sayılı yolcu otobüsünün sahibi ve sürücüsü davalı …’nın sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetinin kaybolması sonucu meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, trafik kazası sonucu … 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen …sayılı kamu davası sonucu verilen kararda; sanık … ‘nın beraatine, diğer sanık …’nın akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verildiği, …’nın sürücü olmaktan başka, otobüsün maliki olduğu ve kusursuz sorumluluğu’nun mevcut olduğu, davalılardan … Sigorta’nın çeşitli tarihlerde yapılan başvurulara rağmen … nolu poliçe sorumluluğu kapsamında tazminat yükümlülüğünü yerine getirmediği, davalı şirkette, olayın, … nolu hasar dosyası ile işlem gördüğü, açıklanan nedenlerle, öncelikle … Sigorta dışındaki davalıların mal varlıkları üzerine gerektiğinde teminat karşılığında alacağın teminatı bakımından tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak üzere, anne ve baba bakımından her biri için 25.000 TL den toplam 50.000 TL maddi tazminat, tüm davallılar bakımından her biri için ayrı ayrı 50.000TL’den 200.000 TL manevi tazminat olarak üzere toplam 250.000 TL’nın davalılardan(Ankara Sigorta bakımından poliçeye bağlı kalınarak) kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talebin görülmesi gereken görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddini, taleplerinin kabul görmemesi halinde davacı taraf delillerinin tebliği ile delillerinin tebliğine dek esasa cevap verme haklarının saklı tutulmasını ve davanın reddini, müvekkili şirketinin sorumluluğunun tespiti açısından davacının gerçekten de destekden yoksunluk zararları olup olmadığının davacı tarafça ispatını, davacı tarafın gerçek destekden yoksun kalma zararının tespiti için Hazine listesinde yer alan uzman aktüerden rapor alınmasını, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyer vermemiş bulunan Müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun azami poliçe teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında dikkate alınması gerektiği, reddedilen kısım için yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nın vasisi 20/06/2017 tarihi beyan dilekçesi ile, mahkeme dosyasında davalı olarak görünen …’nın 9 yıl evvel … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası ile kısıtlanmış olup, kendisinin vasi olarak atandığını, 2017 yılı Nisan ayında vasilik görevinin süresi dolduğundan ve kısıtlının, annesi ve diğer kardeşi … ile birlikte yaşamakta olduğundan vasiliğin değiştirilerek, …’nın kısıtlıya vasi olması husunda talepte bulunduğunu, mahkemece gönderilmiş olan tebligat parçasının postacı tarafından eve getirildiğini ve annesinin evde olmadığı anda bu tebligat parçasının kısıtlıya teslim edildiğini, kısıtlı sağlıklı bir birey olmadığından ancak annesinin tesadüfen bulması sonucu davadan haberlerinin olduğunu, davalının bakıma muhtaç olduğundan kendisinin davayı takip edeceğini, maddi durumlarının yeterli olmadığından avukat tutmadığını beyan etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davaya konu kazanın Nisan 2007 tarihinde gerçekleştiği, üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiği, BK 72.maddesine göre, davanın zamanaşımına uğradığı, davanın usulden reddini talep ettiklerini, 18/04/2007 Tarihinde … Plaka sayılı yolcu otobüsün sahibi ve sürücüsü olan müvekkili …’nın sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetinin, hezeyanlı psikotik bozukluk nedeniyle …’nın, aniden yerinden kalkıp davalı müvekkinin yanına gelmesi ve direksiyona müdahalesinden kaynaklı olarak, otobüsün devrilmesine yol açtığı, Nisan 2007 tarihinde yaşanan kazanın ardından, … 5.Ağır Ceza Mahkemesi … E … K no’su ile davalı müvekkilinin beraat ettiği, davalı müvekkilinin kusurunun bulunmadığı belirtilmekle, açıklanan nedenlerle davanın usulen ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Kaza tespit tutanağı, sosyal ekonomik durum araştırmaları, savcılık dosyası, ceza dosyası, sigorta poliçesi,
2-Mahkememizce atanan bilirkişiler kusur uzmanı … ile Aktüerya uzmanı … tarafından sunulan 28/05/2020 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 18/04/2007 tarihinde … plaka sayılı yolcu otobüsünün sahibi ve sürücüsü davalı …’nın sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetinin kaybolması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacıların desteğinin vefatından kaynaklı, sigorta ve haksız fiil sorumluluğu esasına dayanan destekten yoksun kalma maddi-manevi tazminat davasıdır.
Dosyanın esası için çözülmesi gereken, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumları, kazada ölüm meydana geldiğinden, davacıların ölenin desteğinde olup olmadığı, gerçek zarar miktarını tespit etmek, tespit edilen zararın davalıların sorumluluğu kapsamında ve sigorta poliçe limiti dahilinde olup olmadığına karar vermek varsa ödemelerin güncellenmiş halinin tenzili ve/veya ödemenin yeterli olup olmadığını tespitten ibarettir.
Meydana gelen kazada, tarafların kusur ve zarar durumlarının tespiti açısından, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, 28/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”… olayın, mahalli yerleşim yeri dışında olduğu, kaza sırasında vakit gece, hava açık, yol yüzeyi kuru olduğu, olay mahallindeki yol, gidiş ve geliş trafiği orta röfüjle ayrılmış, çift platformlu (iki taşıt yollu), her platformu asfalt kaplamalı, 3 trafik şeritli (14 mt) olan yol şerit çizgileri ve emniyet şeridi bulunan, aydınlatması olmayan, yatay güzergahta düz, düşey güzergahta hafif eğimli otoyol olduğu, davalı …’nın seyir halindeki araçtan inmek istediği, direksiyonu tuttuğu ve sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde zig-zag yaparak giden otobüsün kazaya karıştığı, sürücü … ifadelerinde özetle, sevk ve idaresindeki otobüsle normal bir hızla İstanbul istikametine seyrettiği sırada 3 numaralı koltukta oturan …’nın “Allah Allah” diye bağırarak koltuğundan kalkıp direksiyonu tuttuğu ve bütün ağırlığı ile sağ tarafa yüklendiği, …’nın babasının direksiyonu kurtarmak amacıyla kendisini çektiği, kendisinin de bütün gücü ile tutmasına rağmen direksiyonun sağa döndüğü, en sağ şeritteki TIR’ın önüne döndüklerini, aracın sol aynasına çarparak otoyolun bariyer boşluğundan toprak zemine çıktıklarını ve toprak bir tepeye çarparak sol taraf üzerine devrildiklerini belirttiği, dosya içerisindeki tüm bilgiler olayın cereyan tarzı incelendiğinde;
a-kazanın, otobüs içerisindeki yolculardan …’nın, aracın direksiyonuna müdahale etmesi ile davalı sürücü …’nın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi, aynı istikamette sağ şeritte seyreden TIR’ın aynasına çarpması ve yol dışına çıkması şeklinde meydana geldiği, olay sırasında ceza ehliyeti bulunmadığı anlaşılan …’nın bu davranışının kazanın meydana gelmesinde birinci derecede ve tam etkili olduğu,
b-yolculardan birinin direksiyona müdahale etmesi sebebiyle gelişen kazada, davalı sürücü …’nın etkili hatalı bir sevk ve idaresi sabit görülmediği, beyan edilmekle, alınan kusur raporunun ceza dosyasında alınan kusur raporu ile örtüştüğü anlaşılmakla, kusur yönünden bu rapora itibar edilmiştir.
Gerçek zarar yönünden ise, kaza olayının 18.04.2007 tarihinde meydana geldiği, davanın 13.02.2017 tarihinde açıldığı, davacı tarafın dava tarihinden önce 30.01.2009 tarihinde destek tazminat talebinde bulunduğu, davalı … şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığı, hesaplanan destek tazminatına temerrüde düşülen 11.02.2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, genel anlamda sonuç olarak 18.04.2007 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden …’dan dolayı davacıların talebine ilişkin olarak; …’nın hatalı davranışının birinci derecede, tam ve % 100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, Davalı sürücü …’nın hatalı bir sevk ve idaresinin bulunmadığı, kaza tarihinde poliçe teminat üst limitinin 60.000,00 TL olduğu, davacı anne … adına hesaplanan destek tazminatının 82.968,98 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre davalı … Sigorta Şirketi’nin sorumluluğunun 35.048,85 TL olduğu, söz konusu tutara 11.02.2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı baba … adına hesaplanan destek tazminatının 59.065,30 TL olduğu, poliçe teminat üst limitine göre davalı … Sigorta Şirketi’nin sorumluluğunun 24.951,15 TL olduğu, söz konusu tutara 11.02.2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, kusur oranına göre davalı …’nın sorumluluğunun olmadığına…”dair rapor tanzim edilmiştir.
Davacılar vekilinin 05/11/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkilleri aleyhine görülen belirsiz alacak niteliğinde bulunan dava ile ilgili yargılama aşamalarında yapılan bilirkişi incelemesi sonucu kaza tarihinde poliçe teminat üst limiti dikkate alınarak davacılardan … ile ilgili hesaplamada belirlenen bedelin 35.048.45 TL olduğu ve taleplerini 35.048.45.TL olarak ıslah ettiklerini, diğer davalılar yönünden hesaplamalarla ilgili talep haklarını saklı tuttuklarını, kaza tarihi olan 18.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde, 18/04/2007 tarihinde meydana gelen kazada davacıların desteği …’nun vefat ettiği, meydana gelen kazada tam kusurun kısıtlı …ya ait olduğu, meydana gelen kazada, …’nın babasının da vefat ettiği, bu sebeple mirasçılarının davalı olarak gösterildiği anlaşılmakla, destekten yoksunluk tazminatı, ölenin çalışıp kazanabileceği süredeki kazancı tutarından, davacılara ayırıp ileride yapabileceği yardımının tutarının, peşin ve toptan ödetilmesinden ibarettir. (YİBK., 06/03/1978 tarih 3 sayılı karar)
Destekten yoksunluk tazminatı, ileriye yönelik faraziyelere ve varsayımlara dayanarak tespit edilip, hesaplanmaktadır. Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarına ve uygulamalarına göre murisin kardeşi olan davacıların olay tarihi itibari ile yetişkin olmaları nedeni ile destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin olamayacağı ancak murisin bu olay sebebi ile ölmeyip sağ kalmış olsaydı davacı baba ve anneye maddi yardım ve destekte bulunabileceği bu sebeple onun ölümü nedeni ile davacı baba ve annenin murisin desteğinde olduğu kabul edilmiş ve davacı vekilinin UYAP üzerinden gönderdiği ıslah dilekçesi kapsamında, davacı anne ve baba için destekten yoksun kalma tazminat talebi kabul edilmiştir, Davalı sigortanın taşıma yönünden sorumluluğu bulunmakla, Yargıtay içtihatlarına göre de, kazanın umulmayan hal teşkil ettiği, umulmayan hal durumunda sigortacının sorumluluğunun devam ettiği, bir başka ifadeyle, umulmayan sebepten kaynaklanan zararların teminat dışında kalmadığı ve kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan kısıtlının mal varlığı ile hukuki sorumluluğu devam ettiği anlaşılmakla, bu davalılar yönünden dava kabul edilmiş, davalı otobüsü sevk ve idare eden davalı … ‘nın kazada kusuru ve sorumluluğu bulunmamakla, bu davalı açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise, kazaya akıl sağlığı yerinde olmayan davalı …’nın sebep olduğu, diğer davalıların kusurunun bulunmadığı, davalı …’nın kusurlu eyleminde ise müteveffa babanın kazanın meydana gelmemesi için gerekli özeni ve çabayı gösterdiği ancak sonuca engel olamadığı, kendisinin de kazada vefat ettiği anlaşılmakla, vasi ve mirasçıların meydana gelen haksız fiilden sorumlu tutulamayacağı değerlendirilmiş ve Manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın … yönünden davanın REDDİNE,
2-… mirasçıları yönünden davanın REDDİNE,
3-Davacıların manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
4-Maddi tazminat yönünden davanın KABÜLÜ ile … için 24.951,15-TL, … için 35.048,35-TL’nin 11/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (… yönünden olay tarihinden itibaren) davalı … …Sigorta A.Ş. Ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Maddi tazminat davasında karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 4.098,56-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 853,88-TL harçtan düşümü ile bakiye 3.244,68-TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş. Ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Manevi tazminat davasında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 794,58-TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 8.599,94-TL nisbi vekalet ücretinin davalı … … A.Ş. Ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … ‘ya verilmesine,
9-Manevi tazminat davasında davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … ‘ya verilmesine,
10-Davacı yargılama gideri 2.020,40-TL (posta/tebligat/bilirkişi) ile 853,88-TL peşin harç, 200,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.074,28-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş. Ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı … vekili ile Davalı … vasisi … yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. . 09/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza