Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1206 E. 2019/455 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1206 Esas
KARAR NO : 2019/455

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davaya konu … adresinde bulunan … Apartman niteliğindeki taşınmazın icra kanalıyla müvekkili bankanın mülkiyetine geçtiğini, daha sonra taşınmaz tahliye edilerek taşınmazın zilyetliğinin de müvekkili banka tarafından devralındığını, müvekkili tarafından 06/08/2018 tarihinde ekspertiz için taşınmaza gidildiğini, taşınmaz içerisinde bazı parke ve kalorifer peteklerinin söküldüğünün fark edildiğini, olay üzerine polis çağırıldığını ve suçüstü yakalanan … ve … hakkında dava ve talep haklarının mahfuz olduğunu, kolluktaki ve mahkemedeki ifadelerinde menkuldeki malları davalı …’dan satın aldıklarını bu yüzden söktüklerini, menkulleri dava dışı …’ye satacaklarını bildirdiklerini, taşınmazda ciddi zararların meydana geldiğini, … tarafından yapılan tespite göre davaya konu fiiller nedeniyle taşınmazda 16/08/2018 tarihi itibariyle 58.303,80-TL zarar meydana geldiğini, davalının zararı gidermekle yükümlüğü olduğunu, davaya konu taşınmazda … Sigorta tarafından 29/12/2017 başlangıç 29/12/2018 bitiş tarihli Evim Paket Poliçesi kapsamında sigortalandığını, hasarın tazmini için sigortaya başvurulduğunu, sigortadan zararın teminat kapsamı dışında olduğuna dair cevap aldıklarını, davaya konu poliçenin “kötü niyetli Hareketler Klozu” maddesiyle bu hasarın teminata ilave edildiğini, poliçeye konu zararın karşılanmadığını, müvekkili bankaya ait taşınmaza verilen hasar nedeniyle meydana gelen zararın davalıdan tahsilini, davanın … Sigortaya ihbarını, zararın 06/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalındaN tahsilini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu yerin esasen… tarafından apart otel olarak kullanılan ve sonrasında burada yaşamaya devam ettiği bir yer olduğunu, bu yerin müvekkili ile hiçbir alakası olmadığını, bu yerin tahliye edildiği, davacı tarafça satın alınarak kendi zilyetliklerinde olan bir yer olarak bilmesinin mümkün olmayacağını, müvekkilinin bu yerle hiçbir bağının olmadığını, müvekkilinin bu olaya adının karışmasının tek nedeninin, …’ın kendisine tanıdığı bir hurdacının bulunup bulunmadığını sorması ve müvekkilinin bu kişiye hurdacı bularak göndermesidir. Bu durum dışında müvekkilinin ilgili binaya ilişkin hiçbir müdahalesi ve zararı olmadığını, tüm esnaf tarafından bu yerin kontrolünün …’da olduğunu, bu yerin sahibi gibi hareket eden birisi olduğunu davaya konu yerdeki tüm malzemeleri toplayarak ve sökerek hurdacılara satacak kişinin de o olduğunu, müvekkilinin davaya konu gayrimenkule ilişkin hiçbir müdahalesi olmadığını, müvekkilinin aleyhine ihale edilen bu davanın reddini, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiil nedeniyle tazminat talebi davasıdır.
6102 sayılı TTK’nun 4/1 maddesinde hangi davaların ticari dava olduğu belirtilmiştir. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine ait olması gerekmektedir.
Somut olaydaki dava konusu, davacı bankanın icra yolu ile almış olduğu taşınmazda davalının haksız fiili ile taşınmazdaki bir takım eşyalar sökülerek taşınmaza zarar verildiği iddiasıyla bu zarar bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davalı tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden Reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/05/2019

Katip
e-imza

Hakim
e-imza