Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1197 E. 2021/698 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1102 Esas
KARAR NO : 2021/654

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 18/05/2015 tarihinde … adresinde davalı … Genel Müdürlüğü ile yüklenici firma … A.Ş. tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan maleme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 1.351,80-TL hasar verilen aleyhine tahakkuk ettirildiğini, hasar bedeleinin ödenmemesi nedeniyle gecikme faizi ile birlikte 1.565,68-TL’nin tahsili amacıyla … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E saylıı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, itirazların haksız ve dayanaksız olduğunu, haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma davalılarca verilen zararın tazmin edilmediğini, hasar bedelinin alacağğına ilişkin icra takibine de kötü niyetli itiraz ettiklerini bildirerek, davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumlu ve davalı aktif hasımın müteahhit firma olduğunu, idare ile yüklenici firma arasında eser sözleşmesi ile inşaat işleri teknik şartnamesi, idari şartname, yapım işleri genel şartnamesi ve kanalizasyon özle teknik şartnamesi uyarınca müteahhit firmanın yaptığı işlerle ilgili ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, zarar ve ziyandan sorumlu olacağını, bu nedenle müvekkkili açısından husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, kurum ile … İnş. A.Ş. arasında imzalanan sözleşmenin 17. Maddesine, inşaat işleri Genel Teknik şartnamesinin ilgili maddelerine, Kanalizasyon teknik Şartnamesinin ilgili maddeleri, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 9 ve 25 maddelerine göre yüklenici, bu şartname kapsamında kalan bütün işlerde, iş kanunu, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili tüm mevzuat ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğunu, her türlü maddi – manevi zarar ve ziyandan yüklenicinin sorumlu olduğunu, yüklenici firma tarafından verilen hasarlardan kurumlarının sorumluluğu bulunmadığını, B.K m.49’e göre zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartlarının oluşmadığını, Borçlar Kanunu 66. maddesi gereği adam çalıştıran sıfatıyla müvekkili idareye husumetin tevcih edilemeyeceğini, müvekkili idarenin müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi, onları seçmesi ve denetlemesinin söz konusu olmadığını, müvekkili idarenin denetiminin işin bu firma tarafından eser sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesi olduğunu, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda yasal faizin istenebileceğini belirterek, davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidilmesi halinde, yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine, mahkeme giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı alacaklı aynı borçlu hakkında aynı tarihlerde haksız ve kötü niyetle farklı icra dosyalarından takip yapıldığını, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını, usul ekonomi ilkesi, davacı ve davalı tarafın aynı kişiler olması dava konusu taleplerin tümünün aynı hukuki nedene dayanması nedeniyle davaların birleştirilmesi gerektiğini, takibin dayanağına sıkı sıkıya bağlı olduğu ilkesinin ihlal edildiğini davacının sunduğu delillere muvafakatlerinin bulunmadığını, davacının icra dosyasında herhangi bir belgeye dayanmadığını, kabul mahiyetine gelmemek kaydıyla davacının talep ettiği tüm alacakların zamanaşımına uğradığını , dava dilekçesindeki iddia ve talepler açık olmadığından H.M.K. 119 gereğince 1 haftalık kesin süre verilmesi, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektiğini, hasarların müvekkili tarafıdan verilmediğini, müvekkilinin husumet ehliyetinin bulunmadığını, haksız fiilden bahsedebilmek için; zarar veren kişi için haksız fiilden sorumluluk temyiz gücünün olması gerektiğini, hasarın neyden kaynaklandığını ve kimin kusurlu olduğunu objektif olarak gösterilmediğini, taleplerin kötü niyetli olduğunu, olayın bizzat davacının kendi kusuru sebebiyle meydana geldiğini, müvekkilinin dava açılmasından sonra haricen edindiği bilgiler uyarınca elektrik kablosunun zarar gördüğünü öğrendiğini, kabul mahiyetine gelmemek kaydıyla farazi hasar tutanağından hareketle bedel istenemeyeceğini, likit olmayan talebin tek taraflı düzenlediği mesnetsiz, dayanaksız, belirsiz belgeye dayandığından, müvekkil açısından kötü niyet söz konusu olmadığını, icra inkâr tazminatına hükmedebilmeye ilişkin koşullar somut olayda gerçekleşmediğini, davacının haksız fiile dayalı olarak avans faizi talebini kabul etmediklerini bildirerek H.M.K. 119-120 madde gereğince istihdam edenin sorumluluğu hukuksal temeline dayandırılan davada istihdam edilenin kim olduğu kimliği davacı tarafça bildirilmediğinden dava sebebinin temelsiz kaldığı ve davacının davasının temeline dair bu bilgiyi vermesi gerektiği, davanın reddine, kötü niyetli, haksız ve ağır kusurla takip başlatan, yargılama aşamalarında usulü de dikkate almayan davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 18/05/2018 tarihinde yapılan kazı sırasında davacının tesislerinde hasar oluşması nedeniyle tesis onarımı ve malzeme işçilik bedelinin tazmini amacıyla başlatılan icra takibine vakii itirazın İİK 67 maddesi doğrultusunda iptali talebidir.
Mahkememizce, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalılar aleyhine 18/11/2016 tarihinde, 1.351,80-TL hasar bedeli ve 213,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.565,68-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılar tebliğ edildiği, davalıların borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; …Genel Müdürlüğü … İşleri Dairesi Başkanlığı davacı … ile davalı … arasında … adresinde 18/05/2016 tarihinde kazı çalışması yapılıp yapılmadığına dair bilgi ve belgelerin gönderilmesi istendiğini, “Müdürlüğümüz Su ve Kanalizasyon İşleri Şefliği personelince yerinde yapılan incelemede, 185 emri kayıtlarından da görüleceği üzere herhangi bir alt yapı çalışmamız bulunmamaktadır.” şeklinde cevap verildiği, … Genel Müdürlüğü – … İşleri Dairesi Başkanlığı’ndan gelen yazılarda net ve açıklayıcı bir durum olmadığından önce bu durumun açıklanması gerektiği kanaatine varıldığını, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği iddiaları ispatlaması gerektiği kanaatine varıldığını, hasar keşif özetinde, görüleceği üzere 1.351,80 TL şirket zararının olduğu, dava takip tarihine kadar yıllık yasal faiz bedeli 213,88 TL olduğu kanaatine varıldığı, ödenen tutarın makul tutarlar içinde ve … birim fiyatlarına uygun olduğu, hasarın onarımı için kullanılan emtiaların kullanılması gerekli ve hasar onarım bedelinin haddi layığında olduğu, hesaplamalarda … birim fiyat tarifelerinin dikkate alındığını, hasara altyapı çalışmaları yapan ekibin tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verildiği, ayrıca, Trafik güvenliği ve düzeniyle ilgili diğer kural ve yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uyulmadığı, alt yapı çalışması müsaadesi alınmadan, çalışmaya başlamadan önce alt yapı araştırması yapılmadan, alt yapı çalışma müsaadesi alınmış olsa bile … A.Ş.’ne uyarı yapılmadan ve gözcü talep edilmeden kazıya başlanılmış olması sebebiyle kabloya zarar verildiğinin görüldüğü, bu nedenle hasarın davalı … A.Ş. ‘nin de kusurundan kaynaklandığını, davalıların hasardan müştereken ve mütelselsilen sorumlu tutulması gerektiğini, dava takip tarihi ile hasar bedelinin ödeneceği tarihe kadar geçen sürede T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı değişen oranlarda avans faizi uygulanması talebi hakkında hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğuna…”dair görüş ve kanaatinde bulunmuştur. Rapora itirazlar sonucunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ek raporda kök rapordaki görüşün aynen muhafaza edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirildiğinde; 18/05/2018 tarihinde dava konusu yerde davalı şirket … A.Ş. tarafından yapılan çalışma esnasında davacı şirkete ait kabloya zarar verilmesi sonucu hasar meydana geldiği söz konusu hasarın hasar tutanağı, fotoğraf, yazışmalar kapsamında sabit olduğu, dava konusu kablonun ancak bir iş makinesi operatörünün tedbirsizliği ve dikkatsizliği ile meydana gelebileceği, davacı şirketin, davalı şirketlerden talep ettiği maddi hasar bedeli hesap içeriğindeki kablo eklenmesi için elektrik teknisyen eleman bedeli + araç bedelinin makul olduğu, her ne kadar davalılar tarafından söz konusu çalışma yapılmadığı iddia edilmiş ise de dosya kapsamındaki keşiften arıza mahallinde davalı … A.Ş.’nin çalışma yaptığı anlaşıldığından, davacının davalılardan alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, itirazın iptali ile takipte talep edilen faiz türü de tarafların yasal faizi olacağından takibin aynı şartlarla devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
-Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 2. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin 1.565,68 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 313,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 106,94-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 71,04-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 1.565,65-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 77,70-TL ilk harç ve masraflar, 3.174,80-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 3.252,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 09/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza