Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1120 E. 2023/45 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1120 Esas
KARAR NO : 2023/45

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “02.12.2016 tarihinde … adresinde, müvekkil … Müdürlüğü hizmet sahasına ait altyapı tesisleri, davalılardan … ekipleri tarafından … adına başlatılan kazı çalışmaları esnasında hasara uğratılmıştır. Hasar nedeniyle şirketimizin 1.799,22-TL maddi zararı meydana gelmiş olup; zararımızın ayrıntılarını gösterir keşif evrakı, ,hasar tespit tutanağı, fotoğraflar, delil listemiz ekinde sunulmuştur. davamızın kabulüne, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla;1.799,22-TL Müvekkil şirket zararının,
hasar tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi, vekâlet ücreti ve mahkeme masrafları ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Kaldı ki müteaahit tarafından yapılan çalışmalar sırasında oluşacak hasardan dolayı müvekkilim idare sorumlu tutulamaz. Çünkü İdaremizle Yüklenici arasında imzalanan sözleşmenin ve ekli Özel Teknik Şartnamede müteahhit yapım çalışmaları süresince üçüncü şahıslara verilecek zarar ve hasarı ödemeye mecburdur hükmünü amirdir. Bahse Konu Hasarlar Müvekkil tarafından Verilmemiştir, Müvekkil bu alanda hiç çalışmamıştır. Müvekkilin husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Hasarım kim tarafından müvekkilin hangi aracı veya hangi çalışanı tarafından verildiğinin belirtilmediği ve bu yönde de tespitin olmadığı sabittir. Davacı müvekkilin bir çalışanının veya emir ve yetkisi altındaki bir kişinin bu hasarı yaptığını haksız fiili işlediği iddiasında ise ve bu kişinin kim olduğu sabit ise bu kişiye rücu etme hakkı kapsamında bu kişiyi beyana davet ile davanın bu kişiye ihbarımı talep ederiz. Davacıdan müvekkil çalışanını hasara sebebiyet verdiği iddiasına dayalı olarak bu çalışanın kim olduğuna dair elindeki tüm delilleri sunması, çalışanın kimliğine dair beyan ve delileri sunmaması halinde müvekkilin bu hasara sebebiyet vermediği savunmasının kabul edileceğinin ihtarını, öncelikle kaza mahallinde idaremizce yürütülen bir çalışma olmaması sebebiyle davanın husumet yönünden reddini, kusur-zarar-illiyet şartlarının bir arada bulunmadığı dikkate alınarak usul ve esas bakımından hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ile ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre haksız fiil sebebiyle hasar tazminatı talebidir.
Bilirkişiden alınan 17/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “02.12.2016 tarihinde, … adresinde, davalılar … / müteahhidi tarafından yapılan altyapı atıksu kazı çalışmaları esnasında davacı …’a ait kablo ve yeraltı altgüzergahının hasara uğratılması ile ilgili olarak; Yukarıda Google eartlı uygulaması üzerinden TARAFIMCA temin edileri görüntü kayıtlarında hasar mahallinde taraftara ait rögar (baca kapağı) ve ek odaları yani alt yapı tesislerinin mevcut olduğu HUSUSU sabittir. Olay; mahallinde davacı şirkete ait ek odaları ile davalı … ye ait baca kapağı konumu, dosya kapsamına sunulan hasar yeri krokisi ile uyumludur. Hasara sebep olan davalı şirketin alt yapı kazı müsaadesi almadan kazıya başladığı anlaşılmakla, tutanak-hasar keşif krakisi kayıtlarından hasar mahallinde bulunan ek odası ve menholler davacı şirketin ait yapı tesislerine ilişkin işaret niteliği taşımaktadır. Davalı idare/yüklenicisi şirketçe çalışma yapılan atık su ve yağmur suyu hat derinliği, davacının yer altı kablo güzergâhından daha fazladır. Davacıya ait yer altı kablo güzergahının tekniğine ve yönetmelik hükümlerine göre olması gerekenden daha yüzeyde olduğuna ilişkin yeter delil bulunmadığından, tutanağa davalı şirket yetkililerince herhangi bir şerh düşülmediğinden davacı taraf bakımından müterafik kusur sartfarının oluşmadığına kanaat getirilmiştir. Hasar içeriğinin hasara uğrayan yeraltı borularının değiştirilmesi ve göçük tamiri içerikli olduğu, hasarın onarımı için kullanılan emtiaların kullanılması gerekli ve hasar onarım bedelinin haddIi layığında olduğu, Hesaplamalarda … birim fiyat tarifelerinin dikkate alındığı tespit edilmiştir. Davacı şirketçe dosya kapsamına sunulan “…” firmasınca düzenlenen e-fatura bilgilerinden; Yeraltı güzergahına ilişkin çalışma yapılan … hattı için kullanılan malzeme, işçilik ve hasar kayıt numarasının, hasar tespit tutanağında belirtilen kayıtlar ile uyumlu olduğu (…), dolayısıyla davacı kurumca hasarın onarımında Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmıştır. Bu nedenle hasara ilişkin1.211,26TL tutarındaki işçilik bedeli hasar bedeline dahil edilerek, davacı şirketin 580,63TL (malzeme bedeli) * 1.211,26 TL işçilik bedeli) * 7,33 TL işletme zararı) 1.799,22 TL. hasar tazmin talebinin olabileceği kanaatine varılmıştır. Hasara davatı taşeror/yüklenici firma sebep olmuş olsa bile davalı … yetkililerinin yüklenici şirket çalışanları üzerinde gözetim ve deneti yükümlülüğü bulunduğu (3.Hukuk dairesi E.2007/16515 ve K.2007/17740 ve (Yapım işleri Genel ŞARTNAMESİ Madde 14 İşlerin Denetimi hükmü doğrultusunda) kanaatine varılarak toplam davacı şirket zararırıdan davalı …’nün sorumlu tutulabileceği…” rapor edilmiştir.
Davacı taraf, 02.12.2016 günü davalı … sorumluluğundaki … adresindeki kazı çalışması sırasında … Müdürlüğü hizmet sahasına ait alt yapı tesislerinin hasar gördüğünü belirtilerek buna ait hasar tespit, keşif tutanakları ile tamirine ilişkin faturalar dosyaya sunulmuştur. Davalı …’nin cevap dilekçesinde kazı çalışmasının kendileri tarafından yapılmadığını ileri sürmüşlerdir. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde hasara sebebiyet veren çalışmanın …’nin taşeron işlerini yapan firma olduğu, kazı çalışması öncesi izin almadığı ve google görüntülerinden kazı günü davacı firmanın alt ekipmanına zarar verildiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır . Bu minvalde davalı …’nin alt taşeronu üzerinde gözetim yükümlülüğü bulunduğu , alt çalışanın eylemlerinden işveren …’nin de sorumlu olduğu anlaşılmakla tamire ilişkin fatura kalemlerinden sarf edilen toplam 1.799,22 TL’lik tamir masrafının oluşa uygun düştüğü mahkememizce de kabul edildiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, 1.799,22TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90TL harcın peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile eksik kalan 144,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 1.799,22TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 77,00TL ilk harç ve masraflar ile 1.144,00TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1,221,00TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak karar verildi. 24/01/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza