Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1113 E. 2020/636 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1113 Esas
KARAR NO : 2020/636

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı arasında ticari alım satım ilişkisindan kaynaklanan borcu bulunduğunu, cari hesap ekstresinde de görüleceği üzere davalının borçlu olduğunun açık olduğunu bu borcun tahsili amacıyla … 24. İcra dairesi … takip sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine kötüniyetli olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalının %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki iddiasıyla düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla açılan icra takibine itirazın iptali istemlidir.
Mahkememizce … 24. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu …Tic.-… aleyhine 14.493,62–TL asıl alacak, 4.326,35-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.819,97-TL’nin icra takip tarihi olan 19/09/2018 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %24,24 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 19/09/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Belirlenen inceleme günü davalı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerin sunulmaması halinde ibrazdan kaçınmış sayılacağı ve dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar edilmiş, davalı inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Bilirkişi davacı tarafın ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde yaptığı inceleme neticesinde sunduğu raporunda özetle; Davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, defterlerde davalı ile ticari ilişkinin kayıtlı olduğunu, 05/09/2020 tarihinde bilirkişiden aldırılan kök raporun sonuç kısmında; davacı tarafından davalı aleyhine 7 adet irsaliye düzenlendiği, irsaliyelerin davalı tarafa kargo ile gönderildiği ve davalı tarafından itiraz edilmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 14.493,62-TL ana para alacağının bulunduğ tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Kanunun 219. maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı tarafa usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından, davaya konu asılları davacı yedinde bulunan 7 fatura nedeniyle davacı yanın davalıdan takip tarihi itibarıyla 14.493,62-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davaya konu faturaların bedelinin davalı tarafından ödendiğinin ispat edilmediği, dosyaya ödemeye dair belge sunulmadığı anlaşıldığından takip tarihi itibariyle davalıdan 14.493,62-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalı şirkete yapılmış ihtaratın bulunmaması ve davalı taraf takipten önce temerrüde düşmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin reddine, itirazın iptali ile takipte talep edilen faiz türü her iki tarafın tacir olması nedeniyle ticari faiz olacağından takibin aynı şartlarla devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
-Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-… 24. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasında 14.493,62 TL asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren yıllık %18,25 değişen oranlarda faizi yürütülmek suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 2.898,724 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
3- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 990,00 TL harçtan peşin alınan 227,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 762,75TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 1.050,00 TL bilirkişi ücreti ve 224,40 TL sair masraf olmak üzere toplam 1.274,40 TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 981,28 TL ile peşin olarak ödenen harç 263,20 TL olmak üzere toplam 1.244,48 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza