Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1110 E. 2022/280 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1110 Esas
KARAR NO : 2022/280

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket …Ticaret A.Ş. … merkezli olarak faaliyet gösteren, uzun yılardır müşterilerine lojistik ve uluslararası taşımacılık hizmeti sunan, Türkiye’de alanında lider olan büyük bir firma olduğunu, buna istinaden müvekkili şirket ile dava dışı …A.Ş. arasında dava dışı …Ticaret A.Ş.’nin mallarının taşınması hususunda ticari ilişki kurulduğunu, müvekkili şirket, dava dışı … A.Ş.’nin emtialarının taşıma hizmetini farklı farklı fiili taşıyıcılarla gerçekleştirmekte ve aralarındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, davalı …’de işbu ticari ilişki çerçevesindeki fiili taşıyıcılardan olup, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında taşıma şartnamesi akdedildiğini, söz konusu şartname uyarınca davalı taraf, şartname uyarınca kararlaştırılan süre içerisinde emtiaları tam ve sağlam şekilde teslim etmeyi yüklendiğini, aksi halde müvekkil şirketin uğrayacağı zararlardan sorumlu olacağı kararlaştırıldığını, davalı taraf üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi ifa edemediğini ve emtiaları dava dışı … A.Ş.’nin İzmir şubesine ıslak olarak teslim ettiğini, buna istinaden müvekkili şirketin uğradığı zararın tahsili için davalı aleyhine … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, fakat davalı başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyeti olarak itiraz ettiğini, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazının iptalinin gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak suretiyle davanın kabulü ile davalının, … 22. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyaya yaptığı haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptaline, takibin tüm fer’ ileri ile devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taşıma şartnamesi uyarınca yapılan taşıma sırasında davalı tarafından taşınan mallara hasar verildiği iddiasıyla düzenlenen iade fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vakii itirazın İİK 67 maddesi doğrultusunda iptali talebidir.
Mahkememizce icra dosyasının celp edilip incelenmesinde: “Davacı yanın, vekili vasıtası ile 02.07.2018 tarihinde davalı aleyhine … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasında 40.688,41 TL asıl alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık 49,75 ticari (reeskont avans) faizi, icra masrafları vekâlet ücreti ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı vekilinin 11.07.2018 havale tarihli itiraz dilekçesi karşı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından borca itiraz ettiği görülmüştür.
Dosya tarafların defterleri incelerek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, sunulan 07/01/2020 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle:”..Taraflar arasında Taşıma Şartnamesi’nin akit altına alındığını, ihtilaf konusu taşımada davacı yanın asıl/akdi, davalı yanın alt/fiili taşımacı sıfatına haiz olduğunu, davacı yanın müşterisine ait emtia-eşyanın taşıma işini alt/fiili taşıyıcı olarak üsttenen davalı yanın, taşıdığı yükü kısmen hasarladığı, bu eyleminden dolayı TTK m. 875/1 atfı ile m. 882/2-b hükmü uyarınca taşıdığı eşyanın kısmi hasarlanmasına sebebiyet verdiği değerlendirildiğinde, davacı yanın davalıdan 40,688,41 TL alacağını talep edebileceğini, incelenen davacı şirkete ait 2018-2019 yılı ticari defterlerinin açılış becatları ile 2018 yıtı kapanış beratlarının ve noter tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2019 yılı kapanış beratlarının henüz süresinin dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yan incelemeye gelmeyip ticari defterlerini sunmadığından, davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığını, bu hususta takdirin sayın mahkemeye ait olduğunu, 02.07.2018 takip tarihi itibarıyla davacı yanın kendi kayıtlarındaki bakiyesine göre davalı yandan 40.688,41 TL alacaklı olduğuna…”dair görüş sunulmuştur. Sunulan bilirkişi kök raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, taraflarca rapora karşı itiraz dilekçeleri sunulmuş ve dosya kapsamı ve müzekkere cevabı incelenmek suretiyle dava dosyasının aynı bilirkişiye tevdii edilerek tarafların itirazları tek tek irdelenmek ve cevaplandırılmak kaydı ile ek rapor düzenlenilmesi istenilmiştir. Bilirkişi heyetince sunulan ek raporda özetle: kök rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmadığına…”dair ek görüş sunulmuştur. Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Kanunun 219. maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından Mahkememizce davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek, aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan 40.688,41-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, itirazın iptali ile takipte talep edilen faiz türü de tarafların tacir olmaları sebebiyle avans faizi olacağından takibin aynı şartlarla devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE;
-Davalının … 22.İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin 40.688,41-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile takibin devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 8.137,68-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken ‭2.779,42TL harçtan peşin alınan 694,86TL harcın mahsubu ile bakiye ‭2.084,56‬TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 6.089,49TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri ‭3.200‬,00TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) ve 735,96TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam ‭3.935,96‬TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza