Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1103 E. 2018/1209 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1103 Esas
KARAR NO : 2018/1209

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2018

Mahkememizin 2013/133 esas sırasında görülen davada verilen 22/11/2018 tarihli tefrik kararı ile davalı … aleyhine açılan davanın 2013/133 esas sayılı davadan tefriki ile mahkememizin yukarıda yazılı 2018/1103 esas sırasına kayıt edilerek dosyanın incelenmesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından davalılar …, …,…, … İflas İdaresi ve … aleyhine mahkememizin … esas sırasında açılan davanın dava dilekçesinde özetle; yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyesi ve denetçi sıfatları ile kanunların ve şirket ana sözleşmesinin kendilerine yükledikleri görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek müvekkili … A.Ş.’nin büyük ölçüde zarara uğramasına sebebiyet veren davalılardan fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00-YTL zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası’nca ilan edilen reeskont faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkili şirkete verilmesine, alacaklarının tahsil kabiliyetinin sağlanabilmesi için öncelikle davalılardan menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerden olan hak ve alacakları üzerine dava sonuna kadar ihtiyati haciz konulmasına ve bu mümkün olmadığı takdirde ihtiyati haciz zımmında ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 23/06/2016 tarihli 2016/622-600 E.K. Sayılı veraset ilamından davalı …’un 10/07/2015 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak oğlu …’un kaldığı anlaşılmış olup, mirasçı … davaya dahil edilmiştir. Dahili davalı … tarafından dosyaya sunulan … 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07/10/2015 tarihli 2015/550-693 E.K. sayılı kararı ile …’un mirasçısı …’un HMK 609/2-3 maddeleri uyarınca mirası kayıtsız ve şartsız olarak reddettiğinin tespitine karar verildiği görülmüştür.
Dava, mülga TTK’nun 341 maddesi uyarınca açılmış sorumluluk davasıdır.
TMK’nın 636. maddesine göre mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/5329-7171 sayılı emsal ilamında “…Dava, alacağın tereke masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir. TMK’nın 636. maddesine göre “Mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır.” Benzer yönde 10.08.2003 tarih ve 25195 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Medeni Kanunu’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 52. maddesi, “Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu’nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır.” hükmünü içermektedir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde “iflas idaresi” yerine “tasfiye memuru” ve “Ticaret Mahkemesi” yerine “Sulh Hukuk Mahkemesi” geçmektedir. Tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek ve tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk mahkemesine aittir. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, s. 1202, Ankara, 2013) Bu bilgiler ışığında, mahkemece, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HUMK’nın 8/III. madde hükmü yollaması ile TMK’nın 636. ve karar tarihinde yürürlükte olan HUMK’nın 7 ve 27. madde hükümleri uyarınca dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek, yazılı şekilde sonuca ulaşılması doğru olmamış, temyiz inceleme tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 114/1-c ve 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 52. Maddesine göre, “Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu’nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır.” hükmünü içermektedir.
Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde “iflas idaresi” yerine “tasfiye memuru” ve “Ticaret Mahkemesi” yerine “Sulh Hukuk Mahkemesi” geçmektedir.
Tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek ve tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk mahkemesine aittir. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku s.1202, Ankara, 2013)
Tüm bu açıklamalar ışığında müteveffa-davalı … terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. HMK 114. maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak gösterildiği, HMK 115. Maddesinde de dava şartlarının mevcut olmaması halinde davanın usulden reddi gerekeceğinin ifade edildiği, ayrıca görevin kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekmekte olup, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’ne istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/12/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza