Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1100 E. 2019/66 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1100 Esas
KARAR NO : 2019/66

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat)davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dosyanın İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/59 esas 2018/462 karar 11/10/2018 tarihli görevsizlik kararı mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıların kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan TPE’ye yapmış oldukları müracaat dahi kesinleşmeden başvuru numarası ile ilgili desen üzerinde hak sahipliği iddiasında bulunarak müvekkiline ihtarname gönderdiklerini, ilgili ihtarnamede müvekkilinin adı soyadı adres bilgileri ve müvekkilinin ürünlerini piyasaya arzederken kulandıkları … markasının yazılı olduğunu, müvekkilinin … markalı üzerinlerin satışını …Tic Ltd. Şti üzerinden yapmakta olduğunu, kişilik haklarına yönelik saldırı gerçekleştirilmesinin dışında müvekkinin kişisel verilerinin yayınlandığını, bu hususta Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, bu tür paylaşımların … markasını ticari olarak maddi zarara uğrattığını, müvekkili …’ın ticari itibarının zedelenmesi sebebiyle uğradığı maddi kayıp için ve … markasının uğramış olduğu ticari maddi kaybı için bilirkişi hesaplaması neticesinde taleplerini arttırma hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, 50.000,00 TL manevi tazminatın ve haksız fiil tarihi olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile birlikte diğer tüm masrafların davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, öncelikle yetki ve görev itirazlarında bulunduklarını, her iki müvekkilinin yerleşim yerinin … olduğunu dolayısı ile … Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayıldığından bu kapsamda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, şayet mahkeme aksi kanaatte ise davanın esas yönünden kötü niyetli ve haksız bir şekilde ikame edilmesinden dolayı reddine karar verilerek yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı vekili süresinde yetkisizlik itirazında bulunarak; her iki müvekkilinin yerleşim yerinin … olması nedeniyle Keşan Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğundan, dava dosyasının … Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili tarafından Mahkememizin yetkili olmadığı ileri sürüldüğü için öncelikle bu sorunun çözümlenmesi gerekmektedir.
Dava 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.,50. Ve 51. maddeleri kapsamında açılan haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebi davasıdır.
Mahkemelerin yetkileri ile ilgili ana düzenlemeler HMK da yer almaktadır. 6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi, 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükümleri yer almaktadır. 6100 sayılı HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. Diğer taraftan TMK.nun 25/son maddesine göre kişilik haklarının korunmasına dair davanın davacının yerleşim yeri adresinde de açılabileceği belirtilmiş ise de, davacının adresinin … olduğu anlaşılmış, bir dava da birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak konusunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ise mehkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; Davacının adresinin … olduğu, davalılardan …’in adresinin … olduğu, davalılardan …’in adresinin … olduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davanın açıldığı tarihte İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili yer mahkemelerinden biri değildir. Davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle davalılar vekilinin yetki itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Keşan Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) Mahkemesi olduğu kabul edilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili Keşan Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/02/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza