Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1071 E. 2019/859 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1071 Esas
KARAR NO: 2019/859

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/11/2018
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı müvekkilinin cari hesaba muhtelif faturalara dayalı 6.852,38-TL alacağının tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünde… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı şirket yetkiye, borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, borçlunun itirazı haksız yersi ve dayanaksız olduğunu, bakiye borcun ödenmesi için davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, bakiye alacağının ödenmesi için davalı yapılan talep ve uyarıların sonuçsuz kaldığını, takibin devamını toplam alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının dava dilekçesinde kendisine ait cari hesap kayıtları ve fatura suretlerini ek olarak sunduğunu, söz konusu faturalardan müvekkilinin ödemelerinin mahsup edilmesi sonrasında dava değeri olan 6.852,38-TL bakiye borcun kaldığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacının cari hesapları tek başına delil niteliği taşımamakta olduğunu ticari defter ve kayıtlarına dayandığını iki tarafında ticari defterlerinin incelenmesi ile davacı tarafa hiçbir borcun olmadığının ispat edileceğini, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddini, davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura ve cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu…Şti. aleyhine 6.852,38-TL asıl alacak, 64,30-TL masraf, 822,29-TL vekalet ücreti, 311,78-TL R.T harcı olmak üzere toplam 8.050,75-TL’nin icra takip tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %19,50 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 31/10/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyaya sunulan 16/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalı taraf defterlerinin ibraz edilmediği, davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme olmadığı ancak ticari ilişkinin öteden beri devam ettiği, davacının sattığı sağlık malzemelerine istinaden davalı adına faturalar düzenlediği, davalının ise peyder pey ödeme yaptığı, davacının sattığı malzemeleri irsaliyeli fatura ile teslim ettiği, fatura üzerindeki teslim kısmında, imza ve isim yer aldığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31/12/2018 tarihi itibariyle 6.852,38-TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, bu alacağın 2019 yılına devrettiği başkaca ödeme olmadığı, davacının alacağını işlemiş faiziyle birlikte talep ettiği, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde icra takip tarihinden itibaren %19,50 oranında işlemiş avans faizi ile birlikte ödenebileceği, görüş ve kanaati rapor edilmiştir.Rapor taraflara tebliğ edilmiş, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Kanunun 219. maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, davacının sattığı malzemeleri irsaliyeli fatura ile davalı tarafa teslim ettiği ve fatura üzerindeki teslim kısmında imza ve isim yer aldığından, davalı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından ayrıca davalı tarafın söz konusu rapora ve irsaliye üzerindeki imzalar konusunda itirazı bulunmadığından; Mahkememizce davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek, aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan 6.852,38-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, itirazın iptali ile takipte talep edilen faiz türü de tarafların tacir olmaları sebebiyle avans faizi olacağından takibin aynı şartlarla devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE;
-Davalının İstanbul … İcra dairesinin …esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 1.370,476-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 468,08-TL harçtan peşin alınan 82,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 385,31-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 650,00TL bilirkişi ücreti, 65,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 715,00-TL yargılama gideri ile 123,87-TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imza

Hakim …