Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1034 E. 2019/1163 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1034 Esas
KARAR NO : 2019/1163

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin sigortaladığı ve hijyenik bebek bezi, kadın bağı, yetişkin hasta bezi, yatak koruyucu örtü, poli propilen çuval ile ambalaj malzemesi üretimi alanlarında faaliyet gösteren… Ticaret A.ş.’nin … adresli, “Ticari Risk Kombine Sigorta Poliçesi” ile teminat altında bulunan işyerinde 29/02/2016 ve 01/03/2016 tarihlerinde hırsızlık olayları vuku bulduğunu, sigortalı işyerinde gündüz bekçisi ve güvenlik kamerası bulunmasına rağmen kimliği belirsiz şahıslar işyerinin arkasındaki güvenlik amaçlı tel,örgüleri demir kesme aleti ile keserek tesise girdiğini, söz konusu güvenlik kamerası görüntülerinin bulunduğu CDler polis tarafından alındığı için temin edilemediğini, bu hususlar doğrultusunda sigortalı şirketin 53.370,04-TL tutarında tazmin edilebilir zarara uğradığını, …’in düzenlediği hasar ekspertiz raporunda teyit edildiğini, olay tarihinde davalı … vc müvekkili şirket’in sigortaladığı … Ticaret A.ş.nin işyerinin de içinde bulunduğu … Sitesi arasında 30/12/2015 tarihinde akdedilmiş bir “Özel Güvenlik Koruma Hizmetleri Sözleşmesi”nin bulunduğunu, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlardan dolayı davalı aleyhine … 14. İcra Müdürlüğü’nün .. E. Numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından başlatılan takibe 11/01/2017 tarihinde itiraz edilmiş ve icra dosyası yetkili İcra Müdürlüğü olan … İcra Müdürlilklerine gönderilerek … 2. İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas sayısını almış ve borçlu şirket tarafından yeniden icra takibine itiraz edildiğini, davalı güvenlik şirketinin, basiretli bir tacir gibi davranmadığını işin yürütülmesi için gerekli özelliklere haiz personeller seçememesinden bahisle kusurlu durumda olduğunu, takibin devamını, hükmedilecek meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: site yönetiminin sigortalının asıl güvenliğini sağlamakla mükellef olması dolayısıyla davanın direk olarak ona yöneltilmesi gerektiğini, davaya konu olayın yaşandığı sitenin fiili yapısı, hırsızlığın yaşandığı iş yerin fiziki konumu vc çevresel yapısının bilinmesi gerektiğini, her ne kadar dava dilekçesinden … San. Sitesinin etrafı kapalı bir müstakil bir bahçeli yer gibi algılansa da yerin halka ve trafiğe 24 saat açık sokak ve cadde üzerinde bulunan ve farklı iş yerlerinin birleşmesiyle açık alana sahip resmiyette bir yapı olduğunu, etrafı duvar ve tel örgüyle çevrili kapalı bir alan olmadığını, etrafı kapalı tel ile örgülü olanlar ise sanayi sitesini oluşturan bireysel iş yeri olduğunu, bunlardan bir tanesinin de sigortalı … AŞ. Firması olduğunu, müvekkilinin ise bu firmanın işyerinin güvenliğini sağlanması açısından bir sözleşmesi bulunmadığını, bariyerli giriş ve çıkışı olmayan ve belediyeye bağlı sokak ve cadde olması dolayısıyla kesin kontrolü mümkün olmayan bir yer olduğunu, müvekkilinin ise burada yaptığı güvenliğin mahiyetinin ana cadde ve sokaklarda alenen vukuu bulacak ani olaylara müdahale oluğunu, olayın yaşandığı işyerinin bir cephesinin güvenlik devriye ve kontrolü dışında, kolluk güçlerinin sorumluluğunda olan E-5’e oldukça uzun bir cephesi olduğunu, iş yerinin site içerisine bakan ve müvekkilince devriye atılması gereken ara yolların bulunduğu cephesinde ise site içerisi görülmeyecek yüksek duvarı bulunduğunu, hırsızlık ise kolluk güçlerinin sorumluluğunda olan E-5 cephesindeki tel örgüler kesilerek iş yeri içerisine girilmek suretiyle işlendiğini, yapılan sözleşmede sitede bulunan iş yerlerinin iç güvenliği kapsama alınmadığını, … Sanayi sitesinde bulunan her bir iş yerinin kendi iç güvenliğini sağlaması gerektiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi .. E, sayılı dava dosyasında yapılan beyanlarda sigortalı … A.Ş.’nin işyeri içerisinde farklı sebeplerle güvenlik bulundurmadığı açıkça ifade edildiğinden bahisle dava dosyasına sunulmuş müvekkili ile … San. Sitesi Yön. arasında imza edilen sözleşmede müvekkilimizin görev alanı site içerisi sayılan, sitenin üzerinde bulunduğu ve devriye atılması gereken ara sokak ve caddelerin olduğunu, müvekkili sözleşme gereği üzerine düşen vazifeyi eksiksiz yaptığı gibi güvenlik açısından zafiyet oluşturacak durumu sözleşmenin yapılmasından l gün sonra 31.12.2015 tarihinde rapor ederek Site Yönetiminden gerekli tedbirlerin alınmasını, Güvenlik Risk Değerlendirmesi Raporunda bildirildiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dava dosyası kapsamındaki belgelerde 3. Şahıs konumundaki … AŞ. yetkilisi elektrik olmaması dolayısıyla güvenlik kamarası olmadığını söylenirken burada tam aksine güvenlik görevlisi ve kamera kayıtlarının olduğunun beyan edilmesi açık bir çelişki doğurduğunu, haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının sigortalısının iş yerinde 29/02/2016-01/03/2016 tarihleri arasında meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle, davacının sigortalısına ödediği sigorta bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemlidir.
Mahkememizce … 2. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 53.370,04-TL asıl alacak, 2.379,72-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.749,76-TL’nin icra takip tarihi olan 29/12/2016 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,50 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 29/12/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davaya konu hırsızlık olayı nedeni ile olay tarihi itibariyle davalının kusur ve sorumluluklarının tespiti, zararın sözleşme kapsamında kalıp kalmadığının, talep olunabilecek tazminat miktarının tespiti için dosya kapsamı ve tarafların dava ile ilgili döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişiler tarafından 14/10/2019 tarihinde sunulan raporda özetle: davalı … Tic, Ltd. Şti, görevlilerince görülme ve engellenmesinin mümkün olmadığı, görülme ve engellenebilmesi için görev alanı dışına çıkmalarının gerektiği veya özel mülk alanına girmeleri gerektiği, özel mülk alanlarının özel güvenlik görevlilerinin görev alanı olmadığı, taktiri sayın mahkemede olmak üzere davalı … Tic. Ltd, Şti. nin kusurunun olmadığı, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılamadığı, diğer taraftan konunun kusur yönünden incelenmesi sonucuna göre belirleneceği de dikkate alındığında taraflar arasında ticari defterler yönünden bir çekişmenin olmadığı düşünülmekle, tarafların bu düşüncenin aksini iddia etmeleri ve Sayın Mahkemenizin görev tevdii etmesi durumunda ve de HMK 219/2. Maddesine göre gerekli belgeleri Sayın Mahkemenize sunmaları halinde ek incelemenin bu boyuttada yapılabileceği, görüş ve kanaati rapor edilmiş olup sunulan rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden davacı vekilinin ek rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı … Tic. Ltd. Şti ile dava dışı … arasında 31/12/2015 – 2016 tarihlerini kapsayan Güvenlik Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme ile yüklenici olarak görünen davalı … tarafından dava dışı … adresindeki site içerisinde yer alan iş yerlerini, site çalışanlarını, hırsızlığa ve bireysel teröre karşı caydırıcı, yangın ve tabi afetlere karşı önleyici tedbirleri ve uygulanacak güvenlik hizmetini yerine getirmek konusunda taahhütte bulunduğu anlaşılmıştır. Daha sonra davacı … ile hijyenik bebek bezi, kadın bağı, yetişkin hasta bezi, yatak koruyucu örtü ve PP çuval ile ambalaj malzemesi üretimi alanında faaliyet gösteren dava dışı sigortalı …Tic. A.Ş arasında 03/09/2015 – 31/07/2016 tarihlerini kapsayan Ticari Risk Kombine Poliçesi imzalandığı, bu poliçe ile … San. Sitesi sınırları içerisinde yer alan dava dışı sigortalı … A.Ş’ye ait iş yerindeki binanın, emtianın yangın, hırsızlık, cam kırılması, dahili su gibi teminatları kapsar şekilde sigortalandığı görülmüştür. Dosyaya sunulan 01/03/2016 tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde; etrafı tel örgü ile çevrili bodrum kat ve çatı katı ile birlikte 6 kattan oluşan, taşınma nedeni ile kısmen boşaltılmış faal durumda olmayan dava dışı sigortalıya ait fabrikada 29/02/2016 tarihinde, kimliği belirsiz şahıslarca iş yerinin arka kısmındaki tel örgülerin demir kesme aleti ile kesilip iş yerine girilerek 2 adet trafonun bulunduğu 2 odanın demir kapı kilitlerini kırmak sureti ile açarak hırsızlık olayının meydana geldiği, hırsızların trafoların iç aksamını ve panoların iç aksamını tamamen boşaltarak, 750m bakır kablo, 40 m bakır kablo, 50 m bakır kablo ve muhtelif kablo emtiasını ve 2 kw gücündeki seyyar jeneratörü çaldığı anlaşılmıştır. Davacı … tarafından dava konusu hırsızlık nedeniyle meydana gelen zararın tespiti için … Ltd. Şti.’nden alınan ekspertiz raporunda hasar bedelinin toplam 53.370,04-TL olarak hesaplandığı ve davacı tarafından dava dışı sigortalıya ödendiği iddia edilen bu hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla davalı güvenlik şirketi aleyhine 53.370,04-TL tazminatın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, bu icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı … tarafından söz konusu hırsızlık olayında davalı güvenlik şirketinin sorumlu olduğu iddiasıyla hasar bedelinin tahsil edilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu iş yerinin gayri faal ve genel anlamda terkedilmiş olduğu, kısmen depo olarak kullanıldığı, dava dışı sigortalı ile davalı güvenlik şirketi arasında akdedilen güvenlik sözleşmesinin 2. maddesinde genel kolluğun görev sahasına girmeksizin bulundukları yer çerçevesinde koruma ve kollama hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, ve yine sözleşmenin 3.1 maddesinde güvenlik görevlilerinin … Sanayi Sitesi sınırları içerisindeki sahada ve 2 adet giriş çıkış kapılarında görevini ifa edeceği belirtilmiş olup, bu kapıların ise … Otoyolu- E-5 Karayolu üzerinde bulunduğu, dolayısıyla güvenlik görevlilerinin kamuya tahsis edilmiş yollardan geçen araç ve şahısların durdurulması ve kontrol edilmesi gibi görevlerinin olamayacağı, görevlerinin bu yönünün Valilik Makamı Özel Komisyon Kararında da açıkça belirtildiği üzere kamunun hareketinin kısıtlanmaması gerektiğinden güvenlik görevlerinin ancak caydırıcı amaçla hizmet verebilecekleri, ve yine sitede toplamda 9 güvenlik görevlisinin görev yaptığı, bir vardiyada 3 güvenlik görevlisinin olduğu, kamu yollarının bulunduğu alandaki sanayi sitesindeki güvenliğin kamunun hareketini kısıtlamamak kaydı ile bir vardiyada en az 40 kişinin yalnızca devriye görevi yapmaları gerektiği, sanayi sitesinde yer alan özel mülk olarak değerlendirilen iş yerlerinin her bir iş yeri kendi yönetimi ile … Otoyolu ve E-5 Karayolu tarafına bakan bahçe otopark alanlarının tamamının yüksek duvarlı tel örgü ile kapatmaları ve teknik yönü ile kamera ile kayıt altına alınmalarının gerektiği anlaşılmış olup, bilirkişilerce yapılan yerinde inceleme esnasında görüldüğü üzere, davaya konu iş yerinin özel mülk dahilinde olduğu ve … Otoyolu E-5 Karayolu tarafından site alanına kontrolsüz girişlerin görülebilmesi için güvenlik görevlilerinin özel mülk alanına girmeleri veya görev alanı dışındaki Otoyol-Karayoluna çıkmaları gerektiği, aksi takdirde bu alanlara giren kötü niyetli kişilerin güvenlik görevlileri tarafından görünmesinin mümkün olmayacağı dolayısıyla davaya konu hırsızlık olayının davalı güvenlik hizmetlilerince önlenmesinin mümkün olmayacağı anlaşılmıştır. Davalı güvenlik şirketinin sorumluluğu ispat edilemediğinden takibin haksız olduğu kanaatine varılarak, davanın reddine karar verilmiş ve davacının alacağını dayandırdığı belgelerle iddiasını ispat edememesinin takipte kötü niyetli olması sonucunu doğurmayacağı kanaatine varıldığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
-Davalının tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 952,07TL harçtan düşümü ile bakiye 907,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.482,47TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olmadığında bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza