Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1032 E. 2019/1155 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1032 Esas
KARAR NO : 2019/1155

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 15/03/2018 tarihinde müvekkili ile … arasında şirket devir sözleşmesi uyarınca …’ya ait olan şirket hissesinin satışı amacıyla 100.000 TL bedelli 15/03/2018 tediye tarihli ve ödemesinin 15/03/2019 tarihinde yapılması konusunda sözleşme yapıldığını, müvekkilinin sözleşmeyi imzaladığını ancak …’nın imzalamadığını, ayrıca müvekkilinin 100.000-TL bedelli bonoyu imzaladığını, …’nın şirket devir sözleşmesini imzalamadan müvekkilinin borçlu olduğu bonoyu alarak iş yerinden ayrıldığını, bononun iadesi için şifahi görüşmeler yapıldığını, bonoyu göndereceğini söylediğini, bonoda tahrifat yapılarak icraya konulduğunu, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle bonoda yazılı miktar olan 190.000-TL nin %20 si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmeisini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça düzenlenen bononun tüm ısrarlara karşın ödenmemesi sebebi takibe geçildiğini, davacı tarafça herhangi bir itiraz olmaksızın takibin kesinleştiğini, icra dosyası nezdinde işlemler devam ederken davacı tarafın huzurdaki davayı açarak, dava dışı 3.kişiye dair iddialar üzerinden borcunun olmadığını beyan ettiğinden bahisle, dava dilekçesinde öne sürülen iddiaların hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, yasal mevzuat açısından da kabul edilebilir olmadığını, davacı taraf, dava dışı 3.kişi olan … ile hisse devri sözleşmesi yaptıklarını bunu sadece davacının imzaladığını ve 3.kişiye buna rağmen bono verdiklerini beyan ettiğini, davacının da ödeme emri tebliği sonrasında bono vasfına dair bir itirazı olmadığını, davacı taraf haksız iddialar ile icra sürecini uzatma gayretinde olduğunu, haksız ve mesnetsiz iddialar sebebi ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyanın … 17.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava, davacı tarafından düzenlenen senet üzerinde tahrifat yapıldığı iddiası ile davacının davalıya takibe konu edilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemlidir.
Mahkememizce … 20. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 190.000,00-TL asıl alacak, 964,32-TL işlemiş faiz, 585,00-TL ihtiyati haciz masrafı+vekalet ücreti olmak üzere toplam 191.549,32-TL’nin icra takip tarihi olan 25/04/2018 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,75 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 25/04/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davaya konu senedin davacı tarafından keşide edilerek davalıya verildiği, daha sonra senet bedelinin ödenmemesi üzerine davalı tarafından … 20. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası ile davacı aleyhine 1 adet senet bedeli 190.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 191.549,32-TL alacağın tahsili amacıyla Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından, davaya konu senet üzerinde kayıtlı borcun kaynağının, taraflar arasında üzerinde sözlü anlaşılmış olan Şirket Devretme Sözleşmesi olduğu, davacının bu sözleşmeye dayalı olarak davalıya hisse devri karşılığında verildiği, daha sonra davalının söz konusu hisse devrini yapmaması nedeniyle iş bu senedin bedelsiz kaldığını ve ayrıca senetteki 100.000,00 TL bedel miktarının davalı tarafından tahrif edilerek 190.000,00 TL yapıldığını iddia etse de; senedin incelenmesinde senet üzerinde yazıyla yüz doksan bin yazılmış olduğu, söz konusu sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı, senedin davacı tarafından imza altına alındığı ve davacının imzaya itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 792/1 maddesi ile ” Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu senedin düzenleşinin usulüne uygun olduğu, ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk olmadığı ve davalının senedi iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine, her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davacının dava açmakta kötü niyetli olduğunun ispat edilememesi ve takibin durdurulmamış olması nedeniyle davalının, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 3.244,73 TL harçtan mahsubu ile kalan 3.200,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza