Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1026 E. 2020/702 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1026 Esas
KARAR NO : 2020/702

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı arasında 13/07/2012 ve 04/04/2013 tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmelerine istinaden çek taahhüt kredisi kullandırıldığını, davalılara nakit kredilere ait belgelerin iade edilmesini ya da bedelinin faiz getirmeyen bir hesapta nakden bloke edilmesinin ihtar edildiğini, davalılarca çek yaprakları iade edilmediği gibi yapılması gereken sorumluluk tutarlarının da depo edilmediğini, müvekkilinin davalıya verilen çeklerden 4 adet çek için 6.000,00 TL banka sorumluluk tutarı bulunduğunu, 5941 sayılı kanunun 3. maddesi hükmüne göre müvekkili bankanın açıklanan nedenlerle …’a kullandırılan çek taahhüt bulunan 4 adet çek yaprağı için 6.000,00 TL tutarındaki banka sorumluluk tutarı gayri nakdi alacağın müvekkili banka … Şubesinde faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere davalıdan tahsiline, dava tarihinden sonra banka sorumluluk tutarının ödenmesi suretiyle alacağın nakde dönmesi halinde, ödenen miktarın ödendiği tarihten tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; söz konusu çekler hakkındaki taleplerin görevli mahkemelerinin tüketici mahkemeleri olduğundan görevli tüketici mahkemelerine gönderilmesini, davacının gönderdiği ihtara cevaben … 23. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile cevap verilerek hangi çeklere ilişkin ne tutarlarda talepte bulunulduğunun belli olmadığını ve tazminatların yatırılması için tanınan 1 günlük sürenin sürenin yasanın aradığı uygun ve makul bir süre olmamakla müvekkilinin temerrüde düşürülmediğinin kabulünün gerektiğini, … ve … nolu çeklerin asıllarının müvekkillerinde bulunduğunu ve bu çek borçları alacaklılarına ödenmiş olduğundan bankanın herhangi bir sorumluluğu bulunmamakla bu bedeli talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacı banka tarafından her ne kadar da … ve … nolu çeklerden dolayı açılmış menfi tespit davaları bulunduğunu, … nolu çek için… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasındaki dava devam ettiği için bankanın bu çekler nedeniyle bir sorumluluğu bulunmadığını, 13/07/2012 tarihli sözleşmenin 240.000,00 TL’lık krediye ait olduğunu ve borç ödenerek kapandığını, dava konusu çeklerle ilgili olmadığını, yine 04/04/2013 tarihli sözleşme ile alınan kredi borcunun da ödenmiş olduğunu ve bu sözleşmede diğer davalının kefaletinin bulunmadığını bu nedenle davacının alacağı hangi sözleşmeye dayanarak istediğinin net olarak belli olmadığından itiraz ettiklerini, savunmasında bulunarak açıklanan nedenlerle mahkemenin görevsizliğine karar verilerek görevli tüketici mahkemelerine gönderilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Genel Kredi Sözleşmeleri nedeniyle çek depo bedeli tazminatı talebidir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında 2 adet toplam 340.000,00 TL. tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’ın söz konusu sözleşmelerden 240.000,00’lik kısmını müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 100.000,00 TL’lik kısmında kefaletinin olmadığı, davacı banka ile davalı … arasında bila tarihli Çek Taahhüt Kredi Taahhütnamesi imzalandığı, diğer davalı …’ın imzasının bulunmadığı, söz konusu Çek Taahhüt Kredi Taahhütnamesi nedeniyle açılan mevduat hesabında davalıya verilen çek karnesi verilerek kullandırılmasıyla dava konusu borcun doğduğu, …, …, … nolu çekler için 1.600,00 TL ve … nolu çekler için ise 1.200,00 TL hesabıyla toplam 6.000,00 TL risk bulunduğu ve borcun ödenmediği iddiasıyla davacı tarafça davalılara … 47. Noterliği’nden … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği, davalıların 09.03.20018 tarihinde, temerrüde düştüğü, dosyada bulunan ihtarname ve tebligat mazbatalarından anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa dava tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dosyaya sunulan 06/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özet olarak; davacı bankanın davalı …’a kullandırdığı çek yaprakları sorumluluk bedeli olarak dava tarihi itibarıyla 4 adet çek yaprağı riskini içeren 6.000,00 TL nakit bloke isteminin, mevcut çek taahhüt kredisi taahhütnamesi hükümlerine nazaran mümkün olduğunu, bu çeklerden davalılar elinde bulunan 2 adedinin bankaya iadesi halinde asıl borçludan istenebilecek bloke tutarının 3.200 TL azaltılarak, 2.800,00 TL’ ye indirilmesinin davalılar eylemine bağlı olduğunu, dava tarihinden sonra çek ödemesi yapıldığı takdirde davacı bankanın %36 oranında faiz uygulayacağını T.C. Merkez bankasına bildirdiğini belgelemesi halinde bunun % 100 fazlası olarak % 72 temerrüt faizi ile bunun % 5’i gider vergisi istenebileceğini görüş ve kanaati rapor edilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan rapor, dosyada bulunan sözleşme, ihtarname, ödeme planı, banka defter ve kayıtları ile de örtüştüğünden mahkememizce de hadiseye ve hukuka uygun bulunmuş, hükme esas alınabileceği kanaati oluşmuştur. Anılan gerekçe ile asıl borçlu davalı …’ın Çek Taahhüt Kredi Taahhütnamesi kaynaklanan borcunun bakiye kısmını vadesinde ve ihtarnameye rağmen ödemediği sabit görüldüğünden, davacının davalı … yönünden talebin hukuka uygun olduğu anlaşılmış ve davalı … yönünden 6.000,00 TL çek tutarının tazmin tarihinden itibaren yıllık % 72 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte davacının … Bankası … Şubesi’nde faiz getirmeyen bir hesabında bloke edilmesine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalı kefil … yönünden ise; dava konusu sözleşmede çek yaprakları sorumluluk bedeli ödemelerinin tarafınca karşılanacağı ve bankaca talep edilmesi halinde bedeli ödenmemiş olsa bile nakden bloke edileceğine dair bir hükme rastlanmadığından, mevcut koşullarda bu davalıdan çek bloke bedelinin talep edilemeyeceğinden reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
-Davanın davalı … yönünden kabulüne;
1-6.000,00 TL çek tutarının tazmin tarihinden itibaren yıllık % 72 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte davacının … Bankası … Şubesi’nde faiz getirmeyen bir hesabında bloke edilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 409,86 TL’den peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile kalan 307,39 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.000,00TL bilirkişi, keşif ve talimat ücreti, 320,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.320,50TL yargılama gideri ile 138,37 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
-Davanın davalı… yönünden reddine,
1-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza