Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1006 E. 2019/488 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1006 Esas
KARAR NO : 2019/488

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/11/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 06.08.2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki… (…) plaka sayılı aracı ile Bereket Mahallesi Şehit Orhan ERDOĞAN Caddesinde seyir halinde iken zeminin ıslak ve nemli olması nedeniyle no:… aydınlatma direği önünde aracının hakimiyetini kaybederek önce aracının sol ön kısımlarıyla orta refüjdeki kaldırıma, sonra aydınlatma direğine çarpması sonucu tek taraflı yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini ve kazada yolcu olan müvekkilinin yaralandığını, kaza dolayısıyla kaza tespit tutanağı tutulduğunu ve… (…) plakalı araç sürücüsü … kusurlu bulunduğunu, davacı müvekkili … söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı …’ne 28948775 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, …’ne 17.09.2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından 09.10.2018 tarihinde gönderilen mail ile 06.08.2018 tarihli lomber vertebra … ve Raporu istendiğini, 09.10.2018 tarihinde gönderilen mailde mevcut tüm tedavi evrakının gönderildiğini farklı bir belgenin mevcut olmadığını, mevcut evrak üzerinden değerlendirme yapılması istendiğini, ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir dönüş olmadığını, müvekkilinin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için gerekli olan bir yıllık sürenin 06.08.2019 tarihinde dolacağını, bununla birlikte raporun alınmasından sonra sigorta şirketi tarafından dönüş yapılıp yapılmayacağı belli olmayıp, davalı … tarafından ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin net bir cevap da verilmediğini, söz konusu süreyi beklemek sadece hak kaybına yol açacağını, söz konusu süre geçene kadar davacı müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını ve mağduriyetinin artarak devam edeceğini 2918 sayılı K.T.K’nın 97. Maddesi uyarınca 17.09.2018 tarihinde davalı … şirketine yapılan yazılı başvuruya sigorta şirketi tarafından talebimizi karşılar nitelikte cevap verilmemesi sebebiyle davayı açma zaruriyeti hasıl olduğunu, 3.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600,00 TL tazminatının davalı … şirketine başvuru tarihi olan 17.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket bakımından husumetin dayanağı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında ihdas edilen zorunlu mali sorumluluk sigortası olduğunu, kanunun ikinci bölümü sigorta başlığı altında 91 ile 101 madde arasındaki hükümleri içerdiğini, davacı tarafın dava öncesinde müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu bu başvuru Karayolları Trafik Kanunu’nun, “doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi’nin aradığı anlamda usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, dava konusu olayda da hatır taşıması sözkonusu olduğunu bir tazminata hükmedilecek ise hakkaniyetli bir indirim yapılması gerektiğini, bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığını, var ise kusur oranının adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince tespitini talep ettiklerini, davacının iddia edildiği gibi malul kaldığının sabit olmadığını, tespite muhtaç olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde usulüne uygun müracaatı olmayıp temerrüde düşürülme olgusu gerçekleşmediğini, davacının temerrüt tarihinden itibaren faiz talep etmesinin mesnetten yoksun olduğunu, davanın usulden reddini, davanın esastan reddini ve vekalet ücreti, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacının dosyaya sunduğu 28/05/2019 tarihli dilekçesinde tarafların sulh olduğunun davanın konusuz kaldığının davalıdan yargılama ve veakalet ücreti talebi olmadığını beyan ettiğini görülmüştür. Bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
5-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza