Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/952 E. 2019/1123 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/952 Esas
KARAR NO : 2019/1123

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 06/07/2017 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme uyarınca müvekkili tarafından bir kısım faturadan kaynaklı alacağının ve faturaların ödeme vasıtası olan çeklerin davalıya temlik edildiğini, davalı tarafından ayrıca müvekkili şirketin keşidecisi, diğer müvekkili …’ın ise kefil olduğu teminat bonosunun alındığını, söz konusu bononun … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, takip tarihi itibariyle henüz vadesinin gelmediğini, davalı şirketin mevzuat açısından faturaya dayalı olmayan hiçbir alacağı temlik alamayacağını, takibe konu bononun ek teminat mahiyetinde olduğunu, tahsil edilebilmesi için alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmesi gerektiğini, davalıya müvekkili tarafından temlik edilen çeklerden hiçbirinin vadesinin gelmediğini, teminat niteliğinde olan bononun risk gerçekleşmediğinden takibe konulamayacağını beyanla müvekkillerinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, haksız takip nedeniyle davalı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin müşterisi tarafından verilen çeklerle ilgili olarak yapmış olduğu araştırmada çek keşidecilerinin ödeme güçlüğü içine düştüklerinin tespiti ile davacının kredibilitesinde oluşan olumsuz etken dolayısı ile sözleşmenin 25/10/2017 tarihli noter ihtarnamesiyle fesih edildiğini ve borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, sözleşmenin feshi ile birlikte borcun muaccel hale geldiğini, takip tarihi itibariyle muaccel ve ödenmesi gereken borç olduğunu, takip konusu bononun hukuken teminat senedi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, davacının temlik etmiş olduğu alacağın ödenmesini sağlamakla mükellef olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 5. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesiyle; davalı tarafından keşidecesi davacı şirket, lehtarı kendisi olan, diğer davacı … tarafından avalist olarak imzalanmış, 25/10/2017 vade tarihli, 239.544,00 TL bedelli bono dayanak yapılmak suretiyle 25/10/2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takipte ihtiyati haciz masrafı, vekalet ücreti, protesto masrafı ile birlikte toplam 240.368,52 TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca imzalanan faktoring sözleşmesi, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından davalıya temlik edilen faturaya dayalı alacaklar ve ödeme belgeleri olan çekler incelenmiş, söz konusu çeklerin ibraz edilip edilmedikleri, edilmiş iseler nasıl bir işlem yapıldığı ilgili bankalardan sorulmuştur. Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek dosya kapsamı ve ticari defterler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; tarafların incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davacının ticari defterlerinde müşterilerinden aldığı çekleri faktoring sözleşmesi çerçevesinde davalının hesabına kaydettiğini, hesabın takip tarihi itibariyle borç ve alacak bakiyesinin bulunmadığını, takibe konu senedin defterlerde kayıtlı olmadığını, davalının ticari defterlerinde davacı şirketten temlik edilen alacakların karşılığında davacı şirket tarafından verilen 5 adet toplam 239.544,00 TL tutarında müşteri çekinin defterlerde kayıtlı olduğunu, davalının çekler karşılığında davacı şirkete 221.100,00 TL ödeme yaptığını, çeklerden vadesi en yakın olanın vade tarihinin 28/11/2017, takip tarihin ise 25/10/2017 olduğunu, takip tarihinde henüz hiçbir çekin vadesinin gelmediğini, dava konusu bononun davalının defterlerinde alınan teminat senedi olarak kayıtlı olduğunu, icra dosyasına davalı vekili tarafından sunulan 11/04/2018 tarihli dilekçe ile icra dosyasına 28/11/2017 tarihinde 28.000,00 TL, 16/12/2017 tarihinde 35.000,00 TL, 30/12/2017 tarihinde 128.960,00 TL, 13/01/2018 tarihinde 37/584,00 TL ödeme yapıldığının beyan edildiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı şirket ile davalı arasında 06/07/2017 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığı, davacı … tarafından sözleşmenin müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından davalıya faturadan kaynaklı alacaklarının ve bu alacaklarının teminatı olarak 5 adet toplam 239.544,000 TL bedelli çekin temlik edildiği, davalı tarafından davacı şirketten ayrıca … 5. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu edilen bononun alındığı, davacı …’ın söz konusu bonoda avalist olduğu, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 maddesinde yer alan ” Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” düzenlemesi gereğince faktoring şirketlerinin fatura ile desteklenmeyen kambiyo senetlerinden doğan alacağı temlik alamayacakları, dava ve takip konusu edilen bononun bu anlamda alınmadığı ve teminat senedi niteliğinde olduğu, Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin “Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için; alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi veya diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması, Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına dair kayıt düşülmesi gerekir”. düzenlemesini içerir 8/2. maddesi uyarınca teminat olarak alınan kambiyo senetlerinin tahsil edilebilmesi için faktoring şirketinin temlik aldığı alacağın vadesinde ödenmeyerek sorunlu hale gelmiş olması gerektiği, dosyaya gelen banka yazı cevaplarından davalıya temlik edilen çeklerin vadelerinde ibraz edildikleri ve ödendiklerinin anlaşıldığı, ayrıca bizzat davalı tarafından icra dosyasına verilen dilekçe ile yapılan ödemelerin bildirildiği, dolayısıyla davalı tarafından alacağın vadesinde tahsil edildiği ve tahsil edilmesinin sorunlu hale gelmediği, takip tarihinde temlik alınan çeklerin hiçbirinin bankaya ibraz edilmediği, karşılıksız işlemi görmediği, bu nedenlerle teminat niteliğinde olan bononun takibe konu edilemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı takipte kötü niyetli olduğundan alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Kabulü ile davacının … 5. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-47.908,80 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 16.363,25 TL’den peşin alınan 4.090,82 TL harcın mahsubu ile kalan 12.272,43 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 243,00 TL posta ve tebligat masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 843,00 TL yargılama gideri ile 4.122,22 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 20.322,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.11/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza