Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/943 E. 2020/416 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/943 Esas
KARAR NO : 2020/416

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın müvekkili şirkete … seri numaralı 05/04/2016 tarihli fatura bedelini ödemediğini, müvekkilinin gerek telefonla ve gereksi şifahi olarak davalı şirket yetkilisi ile ödeme hususunda görüştüğünü ancak bir sonuç alamadığını, bunun üzerine davalı aleyhine … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket borçlu olmasına rağmen sırf zaman kazanmak ve borcunu ödememek için kötü niyetli olarak 11/07/2017 tarihinde icra takibine ve borca itiraz ettiğini beyanla davalı borçlunun haksız itirazının iptal edilerek icra takibinin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden faiz işletilmesine, haksız olarak takibe itiraz eden davalının %20 den az olmamak üzre icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız olan davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, müvekkilinin yerleşim yerinin … olduğunu, bu sebeple mahkemece öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu faturada belirtilen malların müvekkiline teslim edilmediğini, kendisine herhangi bir fatura tebliğ edilmediğini, müvekkiline ait ticari defterler incelendiğinde bahsi geçen faturanın kaydının olmadığının tespit edileceğini, davacının davaya konu ettiği faturanın müvekkiline tebliğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmadığını beyanla davanın reddine, haksız olarak icra takibi başlatan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 18.249,61 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 04/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından sunulan 11/07/2017 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından takibe konu edilen faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve alacak-borç durumunun defterlerde ne şekilde kayıtlı olduğu hususunda mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; dava ve takip konusu edilen 05/04/2016 tarihli ve 19.965,95 TL bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını tespit etmiştir. Tarafların bağlı olduğu vergi dairelerinden 2016 yılı BA ve BS formları celp edilmiş, davacının ticari defterleri ile celp edilen belgeler üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya Mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davacının, davalıyı ticari defterlerinde müşteriler hesabında takip ettiğini ve takip tarihi itibariyle davalıdan 17.735,61 TL alacaklı olduğunu, takibe konu 05/04/2016 tarihli faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının 2016 yılı BA formunda davacıdan 22 adet fatura karşılığı kdv hariç 294.795,00 TL tutarında alım yaptığına dair beyanda bulunduğunu, davacının 2016 yılı BS formunda ise davalıya 25 adet fatura karşılığı kdv hariç 328.912,00 TL satım yaptığını beyan ettiğini, davalı şirketin cari hesap ekstresi olmadığından taraflar arasındaki alış – satışların karşılaştırılamadığını ve farklılığın nedeninin tespit edilemediğini tespit ve beyan etmiştir. Davacı tarafça sunulan sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında yalnızca imza olduğu, isim ve kaşe olmadığı anlaşıldığından davalı talimat mahkemesi aracılığı ile imzanın tarafına ait olup olmadığı hususunda isticvap edilmiş, imzanın tarafına ait olmadığını beyan etmiş, sevk irsaliyesi aslı sunulmadığından imza incelemesi yaptırılamamıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile davalıdan, 05/04/2016 tarihli ve 19.985,95 TL bedelli faturanın 18.249,61 TL’sinin tahsilinin talep edildiği, söz konusu faturanın mal satımına ilişkin olduğu ve davacının usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerinin lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması ile diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması ya da diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemiş olması gerektiği, faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu nedenle davacının ticari defterleri ile alacağını ispat edemediği, her iki tarafın 2016 yılı BA-BS formlarındaki kayıtların birbirini tutmadığı, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinin ispat edilmesi gerektiği, buna dair sunulan sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında isim bulunmayıp yalnızca imza bulunduğu, söz konusu imzanın davalı tarafından kabul edilmediği ve sevk irsaliyesi aslı sunulmadığından imza incelemesi de yaptırılamadığı ve bu şekilde malların davalıya teslim edildiğinin de ispat edilemediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 220,41 TL harçtan mahsubu ile kalan 166,01 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza