Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/94 E. 2018/1016 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/94 Esas
KARAR NO : 2018/1016

DAVA : Tazminat (Taşınmaz Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Taşınmaz Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkilinin … adlı konut projesinde bulunan D blok 1. Bodrum 25 nolu dükkan vasıflı bağımsız bölümü satın aldığını, bedelinin davalıya 09/05/2014 tarihinde 100.000,00-TL ve 09/06/2014 tarihinde 1.144.975,00-TL olarak yatırıldığını, tapunun müvekkiline devredildiğini, fakat müvekkiline faturanın kesilmediğini, müvekkili tarafından … 10. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile talep edilmiş, olmasına rağmen faturanın müvekkiline kesilmediğini, süresinde faturanın müvekkiline teslim edilmemesinden dolayı müvekkilinin KDV indiriminden yararlanamadığını, bu nedenle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla faydalanamayan indirim miktarı olan 189.00,00-TL maddi tazminatın 09/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu faturayı kesme mükellefiyetinin müvekkilinden olmadığını, yalnızca arsa payını yükleniciye fatura etme görevinin bulunduğunu, bu nedenle davanın muhatabının yüklenici … İnşaat olduğunu, davacının zararının belgeleyemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … San ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin dava konusu bağımsız bölümün üzerinde bulanan … 3525 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki projede yüklenici olduğunu, arsa malikinin diğer davalı olduğunu, müvekkili şirketin faturayı süresinde düzenlendiğini, davacı tarafın bağımsız bölümü ihaleyle yolu ile, inşaat tamamlanmadan ve iskan alınmadan kat irtifak tapusu ile aldığını, bu sebeple inşaat devam ediyor göründüğünden KDV yönünden vergi doğuran olayın meydana gelmediğini, bu sebeple Vergi Usul Kanunun 231/5. Maddesindeki şartların somut olayda gerçekleşmediğini, 23/03/2015 tarihli fatura düzenlendikten sonra davacı tarafından teslim alınmadığını, daha sonra mecburen müvekkili tarafından tebligat yoluyla gönderildiğini, kendi kusurundan kaynaklanan bir zararın müvekkiline yüklenemeyeceğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
1-Tapu kayıtları, ihtarnameler, fatura, ödeme makbuzları, sözleşme, teslim tutanağı, yapı kullanma belgesi, BA/BS formları.
2-Mahkememizce bilirkişi …’den aldırılan bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 212-213. maddeleri yollaması ile 117-126. maddelerine göre gayrimenkul satış sözleşmesinde satıcının fatura kesme ediminde temerrüde düştüğü iddiasıyla zarar tazmini talebidir.
Davalılardan Emlak Konut’un arsa maliki olduğu, diğer davalı …’ın da yüklenici olduğu Gaziosmanpaşa 3525 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … adlı konut projesinde bulunan D blok 1. Bodrum 25 nolu dükkan vasıflı bağımsız bölümün satışı noktasında yüklenici davalı … ile davacının anlaştığı, tapu maliki olan diğer davalı …’tan 19.11.2014 günü davacının kat irtifakı tapusunu devraldığı, yapı kullanma izin belgesinin 17.03.2015 günlü olduğu, dosyada bulunan teslim tutanağına göre davacıya bağımsız bölümün 14.03.2015 tarihinde teslim edildiği ve faturanın da 23.03.2015 günü kesildiği noktalarında ihtilaf yoktur. İhtilaf, davacıya davalılardan hangisinin fatura kesme yükümü altında olduğu ve süresinde fatura kesilip kesilmediği ve fatura süresinde kesilmemiş ise davacının bundan zararının olup olmadığı noktalarındadır.
Bilindiği üzere 6098 sayılı TBK’nın 125. Maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan biri temerrüde düşerse alacaklı tarafın seçimlik hakları şu şekilde sıralanmıştır:
– Her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme,
– Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir
– Sözleşmeden dönebilir ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
Davacı somut olayda davalıların fatura kesme edimini yerine getirmediğini belirterek sadece zarar tazmini istediğinden, kanunda sayılan birinci seçimlik hakkı tercih ettiğini ortaya koymuştur.
Ne var ki somut olayda davacının davalılardan hangisi ile nispi ilişki içerisinde olduğunun, dolayısı ile fatura kesme sorumluluğunun kimde olduğunun tespiti gerekir. Somut olayda yüklenici davalı … olduğundan davacının nispî taahhüt ilişkisinin bu davalı ile olduğu anlaşılmaktadır. Davacının diğer davalı … Konut ile doğrudan ilişkisi olmayıp, zincirleme olarak davacı yükleniciye karşı sorumluluğunu yerine getirdiğinde, yüklenici de arsa sahibi olan … Konut’a karşı sorumluluğunu yerine getirdiğinde, arsa sahibi olarak … Konut’un davacıya tapuyu devretme borcu olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar arasında imzalanan gelir paylaşım sözleşmesinin de bu yönde olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısı ile davalı … Konut’un davacıya karşı fatura kesme sorumluluğu olmadığından, ya da diğer davalının fatura kesip kesmemesinde davalı … Konut’un bir dahili olması mümkün olmadığından iddia edilen “süresinde fatura kesmeme” eyleminden bu davalının sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu sebepledir ki, somut olayda kesilen 23.03.2015 tarihli fatura davalı Emlak Konut tarafından değil, diğer davalı … tarafından davacıya keşide edilmiştir. Bu sebeple davalı Emlak Konut yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Fatura kesme borcu altında olan davalı …’ın faturayı süresinde kesip kesmediği meselesine gelince;
Bilindiği üzere kat irtifakı tapusu, üzerinde bina olsun olmasın proje üzerinden oluşturulan bir toprak tapusu çeşididir. Gerçek manada bir dükkan satışından bahsedilebilmesi için kat irtifakı tapusunun devredilmesi yeterli olmayıp, somut olayda olduğu gibi iskanın alınması ve yer tesliminin yapılması gerekir. Ancak bu durumda dükkan satışından bahsetmek mümkündür. İskan alınmadan, yer teslimi yapılmadan alıcı tarafından dükkan için yapılan ödemelerin tamamı ancak avans olarak değerlendirilebilir. Avans verilmesi ve kat irtifakı tapusunun devralınması tek başına vergiyi doğuran olay mahiyetinde olmayıp, fatura kesilmesini de gerektirmez. İskanın alınma tarihinin 17.03.2015 olduğu, yer tesliminin 14.03.2015 tarihinde yapıldığı ve faturanın da 23.03.2015 tarihinde keşide edildiği birlikte değerlendirildiğinde faturanın vergiyi doğuran olayın üzerinden 7 gün geçmeden kesilmiş olduğu ve dosyada bulunan BS formu suretine göre bu faturanın davalı … tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Kesilmiş olan faturanın davacı tarafından gidip davalıdan mı teslim alınacağı, yoksa davalının gidip davacıya mı teslim edeceği hususunda taraflar arasında bir anlaşma olduğu ileri sürülmemiştir. O halde borcun ifa yerini düzenleyen TBK’nın 89. maddesine bu hususta bakmak gerekir. Anılan maddesinin 1/3. maddesinde para borcu dışındaki her türlü borcun, borçlunun ikametinde ödeneceği düzenlenmiştir. O halde kesilmiş olan faturayı, davacının gidip faturayı teslim etme borcu olan davalı …’ın ikametinden teslim alması gerekirken gidip almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı …’ın fatura kesme ve teslim etme borcunda temerrüde düştüğü söylenemeyeceğinden bu davalı yönünden de davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 3.227,65 TL harçtan düşümü ile bakiye 3.191,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini iki ayrı vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 17.290,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak;
– Yarısı olan 8.645,00 TL’nin davalı …ye verilmesine,
– Yarısı olan 8.645,00 TL’nin davalı … ORTAKLIĞI A.Ş ‘ye verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/10/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza