Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/879 E. 2020/417 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/879 Esas
KARAR NO : 2020/417

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hissedarları iken 28/12/2011 tarihinde imzalanan bölünme ve hisse devri sözleşmesine göre sözleşmede yer aldığı üzere … ailesi olarak belirtilen hisse sahiplerinin hisselerinin tamamını, yine sözleşmede belirtilen hisse sahipleri olan … ailesine sözleşmenin 1. maddesi hükmü gereği devrettiklerini, sözleşmenin imzalanması sonrasında 27/03/2012 tarihinde, 28/12/2011 tarihli bölünme ve hisse devri sözleşmesi ek protokolünün imzalandığını ve sürecin tamamlandığını, bölünme ve hisse devri öncesi davalı mülkiyetinde bulunmakta iken … İli, … İlçesi, … Köyü, 128 ada, 2 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz hakkında … tarih ve … sayılı yapı ruhsatının tanzim edildiğini, buna göre yapı sahibi … A.Ş. olup yapı müteahhitliğini … Şirketi’nin üstlendiğini, yapı ruhsatına konu inşaatın tamamlanamadığını ve yapı hakkında 18/06/2008 tarihli ve … – … sayılı Yapı Tadilat Ruhsatı’nın tanzim edildiğini, yine buna göre yapı sahibi … A.Ş. olup yapı müteahhitliğini … Limited Şirketi’nin üstlendiğini, yapının fiziki seviyesinin %60’a kadar tamamlandığını, yapı süresi içerisinde tamamlanamadığından yeniden 28/05/2015 tarihli yenileme yapı ruhsatının tanzim edildiğini, bu ruhsata göre ise yapı sahibinin ve yapı müteahhidinin …-… olduğunu, inşaatın tamamlanmasının ardından kullanım belgesi alınabilmesi için gerekli ve zorunlu evraklardan SGK ilişik kesme belgesi için yapı kullanım iznine konu taşınmazın davalı şirketin mülkiyetinde bulunduğu 1997-2012 yılları arasında inşa edilen bölüme karşılık gelen dönemde borcunun bulunup bulunmadığının müvekkiline bildirilmesinin davalıdan istendiğini, davalının bu yıllar için fark işçilik prim borcunun olduğunun öğrenildiğini, bu bedelin davalı tarafından ödenmediğini, yapı kullanım izninin alınabilmesi için müvekkili tarafından ödendiğini, bu şekilde SGK tarafından 08/06/2017 tarihli ilişiksizlik belgesi verildiğini, davalının sorumluluğunda bulunan bedellerin ödenmesinden sonra davalıya Noter ihtarnamesi gönderilerek bedelin ödenmesinin talep edildiğini, davalının gönderdiği karşı ihtarname ile ödeme yapmayacağını bildirdiğini beyanla davalıdan devralınan taşınmaz hakkında yapı kullanım izin belgesi alınması amacıyla taşınmazın davalı mülkiyetinde bulunduğu (1997-2012) dönemde inşa edilen bölüme dair SGK borcu yoktur yazısı alabilmesi için müvekkili şirket tarafından ödenen 290.362,12 TL bedelli fark işçilik prim borcunun dava tarihinden itibaren işleyecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile beraber tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … ve … aileleri arasında imzalanan 28/12/2011 tarihli bölünme ve hisse devir sözleşmesi ile … ailesinin … Pazarlama A.Ş.,… Paz. A.Ş., … Tic. A.Ş., … Tic. A.Ş., … A.Ş. ve … Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş.’de bulunan hisselerinin … ailesine ve bu ailenin hissedar olduğu tüzel kişiler ile göstereceği gerçek kişilere sözleşmede kararlaştırılan koşullarda tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devredilmesine karar verildiğini, sözleşmede ayrıca müvekkili şirket nezdinde bulunan … İli, … İlçesi, … Köyü, 128 ada, 2 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın kısmi bölünme yolu ile yeni kurulacak veya mevcut bir şirkete aktarılmasının kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından sözleşme hükümleri doğrultusunda taşınmazın bölünme yolu ile yeni kurulacak şirkete devredilmesine karar verildiğini ve 18/05/2012 tarihinde …Ticaret A.Ş.’nin kurulduğunu, bu şirketin unvanının … Olarak değiştirildiğini, … ailesi üyelerinin 1998-2012 yılları arasında müvekkili şirketin yönetim kurulunda aktif olarak yer aldıklarını ve taşınmaz ile ilgili işlemlerden haberdar olduklarını, söz konusu taşınmaz üzerinde bölünme tarihinde herhangi bir yapı bulunmadığından arsa olarak nitelendirildiğini, taşınmazın 180/05/2012 tarihinde davacıya devredildiğini ve müvekkilinin bu tarihten sonra taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufunun olmadığını, bölünmeden yaklaşık 5 yıl sonra davacı tarafın tamamlamış olduğu inşaat ile ilgili olarak kullanım izin belgesi alabilmek için SGK’dan ilişiksizdir yazısı alınması gerektiği bildirilerek müvekkiline verilen bildirim yazısında inşaat ile ilgili prim borcu, cezası ve faizi çıkarsa taraflarınca ödeneceğinin taahhüt edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davacıya SGK başvuru dilekçesinin gönderildiğini, bundan sonra ise davacı tarafından Noter ihtarnamesi ile yapıldığı iddia edilen ödemenin müvekkilinden talep edildiğini, iddia edildiği gibi müvekkilinin fark işçilik prim borcu olmadığını, SGK tarafından yıllara bölünebilen bir hesaplama yapılmadan davacı tarafça inşaatı tamamlanan binanın tamamı bir bütün olarak dikkate alınarak fark işçilik prim borcu hesaplandığını, dolayısıyla bölünmenin gerçekleştiği 2012 yılı itibariyle tahakkuk etmiş herhangi bir prim borcu bulunmadığını, taşınmazın tüm yararlanma hakkı ve menfaatleri davacı şirkete geçmiş iken müvekkilinden fark işçilik bedeli talep edilemeyeceğini, davacının söz konusu borcun taşınmazın mülkiyetinin müvekkilinde olduğu yıllara ilişkin olduğunu ispatlayamadığını, inşaatın ne kadarının müvekkili tarafından tamamlandığının belirlenemediğini, 18/05/2012 tarihi itibariyle inşaatın mevcut durumunu gösterir bir tespit olmadığını, kaldı ki davacının müvekkiline verdiği yazıda prim borcunu ödemeyi taahhüt ettiğini ve kötü niyetli davrandığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, mülkiyeti el değiştiren taşınmaz üzerinde inşa edilen binanın yapı kullanım izin belgesinin alınabilmesi için gerekli SGK ilişiksizlik belgesinin verilmesi amacıyla ödenen asgari işçilik prim fark bedelinin rücuan tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce, taraflarca sunulan deliller incelenmiş, davaya konu inşaatın üzerinde bulunduğu … İli, … İlçesi, … Köyü, 128 ada, 2 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın devirleri ile birlikte tapu kaydı, inşaata ilgili Belediye tarafından verilen yapı ruhsatları, yapı kullanım izin belgesi celp edilmiş, SGK’dan taraflarca söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan inşaat için açılan işçilik dosyalarında primlerin kim tarafından ödendiği hususu sorularak yazı cevabı dosya içerisine alınmış ve dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 10/07/2019 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin bölünme sözleşmesi ile mülkiyetine geçirdiği … İli, … İlçesi, … Köyü, 128 ada, 2 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde tamamladığı inşaata yapı kullanma izin belgesi alabilmesi için SGK’dan ilişiksizlik belgesi alması gerektiğini, davacı şirketin, davalı şirket tarafından SGK’dan talep edilen bu belgeyi alabilmesi için 290.362,13 TL’yi 07/06/2017 tarihinde SGK’ya ödediğini, söz konusu bedelin taşınmaz üzerindeki inşaatın davalının mülkiyetinde bulunduğu 1997-2012 yılları arasındaki döneme ilişkin olması nedeniyle davalının söz konusu bedelden sorumlu olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanaatiyle ve davalı tarafın rapora itirazları yerinde görülerek yeniden oluşturulan bilirkişi heyetinden inşaatın tamamlanma aşamaları ve süresi, bu süreler içerisinde taşınmazın mülkiyetinin kimde olduğu, SGK prim borcunun bölünüp bölünemeyeceği hususunda rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava konusu talebin bölünme ve hisse devri sözleşmesi uyarınca mülkiyeti davacıya devredilen … İli, … İlçesi, … Köyü, 128 ada, 2 parselde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde inşa edilen özel yapının inşası aşamasında SGK’ya bildirilmesi gereken asgari işçilik miktarının eksik bildirilen kısmına isabet eden fark prim tutarına ilişkin olduğunu, davacı tarafından 07/06/2017 tarihinde SGK’ya 290.362,13 TL ödeme yapıldığını, taşınmaz üzerinde 39.250,92 m2’lik inşaat alanlı bina inşa etmek amacıyla 07/11/1997 tarih ve 1472 sayılı yapı ruhsatının tanzim edildiğini, yapı ruhsatında yapı müteahhidinin Uzuner İnşaat Tic. Ltd. Şti. olduğunu, yapı hakkında 18/06/2008 tarihli ve 195103-4738 sayılı tadilat yapı ruhsatının tanzim edildiğini, yapı sahibinin … Pazarlama A.Ş., yapı müteahhidinin …Tic. Limited Şirketi olduğunu, 18/05/2015 tarihinde 6995 sayılı yenileme yapı ruhsatının tanzim edildiğini ve yapı sahibinin ve yapı müteahhidinin …-… olduğunu, ilgililerce mahallen inceleme neticesinde tutulan 30/12/2015 tarihli yıl sonu tespit tutanağı ile yapının %60’ının tamamlandığının tespit edildiğini, inşaat ruhsat süresinin beş yıl olduğunu, en az iki yıl içerisinde temel üstü ruhsatının alınması gerektiğini, aksi halde ruhsat süresi dolmadan ruhsatın yenilenmesi gerektiğini, 12/05/2017 tarihi itibariyle tutulan iş bitirme tutanağına göre inşaatın %100’ünün tamamlandığını, ruhsatın 07/11/1997 tarihinde alındığını ve işin %100 tamamlandığı 12/05/2017 tarihi göz önüne alındığında inşaatın 10 yıl 6 aylık süre içerisinde tamamlanmış olduğunu, dosya içerisinde birinci ruhsat ile ikinci ruhsatın, ikinci ruhsat ile de üçüncü ruhsatın alındığı tarih arasında inşaata başlanıldığı ve ne kadarının yapıldığını gösterir belge olmadığını, ikinci ruhsat ile 30/12/2015 tarihli yıl sonu tespit tutanağı arasında geçen süre 7 yıl 6 ay olup %60 seviyesindeki inşaatın bir bölümünün (8 aylık bölüm) üçüncü ruhsat döneminde gerçekleşmiş olduğunu, oranlama yapıldığında birinci ruhsat döneminde inşaata başlanmadığını, inşaatın %54,70’lik kısmının ikinci ruhsat döneminde, geri kalan kısmının ise üçüncü ruhsat döneminde tamamlandığını, buna göre davacı tarafın müteahhit olduğu dönemde inşaatın %45,30 oranında tamamlandığını, davalının müteahhit olduğu dönemde ise %54,70 oranında tamamlandığını, inşaat işlerinde toprak sahibine ait taşınmaz üzerinde müteahhit marifetiyle inşaat yapılması halinde işi yapmakla mükellef olan müteahhidin çalıştırdığı işçilerin SGK bildirimlerini yapmak, asgari primlerini ödemekle de mükellef olduğunu, özel bina inşaatlarında inşaatın SGKya bildirilmesi ve geçici mahiyette işyeri dosyası açılması gerektiğini, bu dosyada da geçici işyeri dosyası açıldığını, inşaatın tamamlanmasından sonra iskan izni alınabilmesi için SGK’dan ilişiksizlik belgesi alınması gerektiğini, bu durumda SGK tarafından asgari bildirilmesi gereken işçilik miktarının hesaplandığını, işverenin inşaatın başlangıcından bitimine kadar SGK’ya bildirdiği toplam işçilik miktarı asgari işçilik miktarını karşılıyorsa veya fazla ise ilişiksizlik belgesinin verildiğini, bunun tam tersi durumda ise fark işçiliğe isabet eden prim tutarının SGK’ya ödenmesini müteakip ilişiksizlik belgesi verildiğini, bulunan fark işçilik miktarlarının herhangi bir sigortalı ile ilişkilendirilmeksizin ve inşaatın faaliyet döneminin son ayına mal edilerek prim tutarlarının işverenden tahsil edildiğini, davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan inşaatın, taşınmazın davalının mülkiyetinde olduğu dönemde başladığını ve davacının mülkiyetinde iken tamamlandığını, SGK tarafından davalının 1997-2012 yılları arasında kendilerince yapılan bölümüne ilişkin SGK prim hesaplaması talepli dilekçesine verdiği cevapta davalının, 28/05/2015 tarihli yapı ruhsatına istinaden bina inşaatı işinden dolayı kuruma borçlarının olmadığını beyan ettiği, bu nedenle davacının davalından ödemiş olduğu prim borcu için talepte bulunamayacağını, Mahkememizin aksi kanaatte olması halinde ise talep edilebilecek tutarın 158.828,07 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı … A.Ş.’nin mülkiyetinde iken davalı ve dava dışı …Paz. A.Ş., … A.Ş., … Tic. A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş.’nin hisse sahipleri olan kişiler ile davacı şirketin hisse sahipleri arasında yapılan 28/12/2011 tarihli bölünme ve hisse devir sözleşmesi ile adı geçen şirketlerin hisselerinin davacı şirket hissedarlarına devredildiği, bu sözleşme ile davalı şirket mülkiyetinde bulunan … İli, … İlçesi, … Köyü, 128 ada, 2 parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın ve varsa üzerindeki inşaatın tüm mütemmim cüzleri ile birlikte bölünme yolu ile kurulacak şirkete devredileceğinin kabul edildiği, taşınmazın 18/05/2012 tarihinde …Sanayi ve Ticaret A.Ş. adı ile kurulan ve ünvanı … olarak değiştirilen davacı şirkete devredildiği, bu şekilde taşınmazın davalı şirket mülkiyetinden davacı şirket mülkiyetine geçtiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taşınmaz üzerinde bulunan inşaatın tamamlanmasına müteakiben yapı kullanım izin belgesi verilirken talep edilen SGK ilişiksizlik belgesinin alınması için davacı tarafından SGK’ya ödenen asgari işçilik prim fark bedelinin, yapı ruhsatının ve mülkiyetin davalıda olduğu 1997-2012 yılları arasındaki döneme ilişkin olup olmadığı ve bu nedenle davacı tarafından davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı, taşınmaz üzerinde bulunan inşaat için, müteahhidi … Ltd. Şti. olan, 07/11/1997 tarih ve 1472 sayılı yapı ruhsatı; yapı sahibi davalı … Pazarlama A.Ş. ve yapı müteahhidi …Tic. Limited Şirketi olan, 18/06/2008 tarihli ve …-… sayılı tadilat yapı ruhsatı; yapı sahibi ve yapı müteahhidi …-… olan, 18/05/2015 tarihli, … sayılı yenileme yapı ruhsatının tanzim edildiği, 30/12/2015 tarihli yıl sonu tespit tutanağında inşaatın %60’ının, 12/05/2017 tarihinde tutulan iş bitirme tutanağında ise %100’ünün tamamlandığının tespit edildiği, davacı tarafından davalıya gönderilen 24/05/2017 tarihli yazı ile, “taşınmaz üzerindeki inşaatın 1997-2012 yılları arasında taraflarınca yapılan bölümüne isabet eden SGK prim hesaplaması için SGK borcu yok başvuru dilekçesini SGK tarafından istenilen şekilde taraflarına iletmesi halinde inşaat ile ilgili prim borcu, cezası ve faizi çıkarsa taraflarınca ödeneceği”nin bildirildiği, buna istinaden davalı tarafından SGK’ya verilen 23/05/2017 tarihli dilekçe ile inşaatın mülkiyetinin 2012 yılında devredildiği bildirilerek, taraflarınca yapılan kısmı ile ilgili ilişiksizlik yazısının talep edildiği, SGK tarafından davalıya verilen 08/06/2017 tarihli cevabi yazıda, … İli, … İlçesi, … Köyü, 128 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan inşaat işinden dolayı kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığının bildirildiği, inşaatın %100’ünün tamamlanmasından sonra davacı tarafından ilişiksizlik belgesi alınmak üzere SGK’ya yapılan başvuru üzerine 290.362,12 TL asgari işçilik prim fark bedelinin ödenmesi gerektiğinin bildirildiği, söz konusu bedelin davacı tarafından 07/06/2017 tarihinde ödendiği ve bu borcun inşaatın 1997-2012 yılları arasındaki bölümüne ait olduğu iddiası ile davalıdan 11/08/2017 tarihli Noter ihtarnamesi ile talep edildiği, davalı tarafından verilen 22/08/2017 tarihli cevap ile iddiaların kabul edilmediğinin bildirildiği ve herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle iş bu davanın açıldığı, davaya konu olan asgari işçilik prim fark bedelinin; inşaat yapımında SGK nezdinde açılan geçici işyeri dosyasından, inşaat için yapı kullanım izin belgesi verilirken ilgili Belediyece talep edilen SGK ilişiksizlik belgesinin alınması için SGK tarafından, inşaatın toplam m2’si, sınıfı ve birim metrekare maliyet bedeli dikkate alınarak bulunan toplam maliyetin asgari işçilik oranı ile çarpılması ile hesaplanan ve bildirilmesi gereken işçilik miktarına göre ödenemeyen prim fark bedeli olduğu, SGK tarafından çıkarılan 290.362,12 TL asgari işçilik prim fark bedelinin inşaatın yapı ruhsat tarihlerine göre belirlenmediği, %100’ünün tamamlanmasından sonra belirlendiği, inşaatın hangi bölümlerinin davalı nezdinde tamamlandığını gösterir belge bulunmamakla birlikte yine SGK tarafından inşaatın üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyetinin ve yapı ruhsatının davalıya ait olduğu 1997-2012 yılları için herhangi bir asgari işçilik prim borcu olmadığının beyan edildiği, ayrıca davacı tarafından davalıya gönderilen yazıda davalıdan herhangi bir prim borcu talep edilmeyeceğinin beyan edildiği, açıklanan gerekçe ile davacı tarafından SGK’ya ödenen asgari işçilik prim fark bedelinin inşaatın davalı tarafından tamamlanan kısmına ilişkin olduğu ispat edilemediğinden ve bu halde dahi verdiği taahhüde rağmen davalıdan talepte bulunulmasının Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 4.958,66 TL harçtan mahsubu ile kalan 4.904,26 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 28,50 TL posta masrafından oluşan toplam 1.428,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 28.775,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.07/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza