Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/877 E. 2018/252 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/877 Esas
KARAR NO : 2018/252

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firmanın ışıklı reklam tabelası, digital baskı, vinil baskı gibi reklamcılık ile ilgili işlerinin yapılması ve kimi zaman bunların montaj ve tadilat işlerinin yapımı hususunda anlaştığını, müvekkilinin bu anlaşma gereğince tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğini ve yaptığı tüm işler için ( üretim, işçilik ve malzeme bedeli) davalı şirkete faturalar düzenleyerek hepsini davalıya tebliğ ettiğini, davalının bu faturalara itiraz etmediğini dolayısıyla fatura münderecatını kabul ettiğini, ancak fatfura bedellerini ödemediğini, müvekkilinin fatura tutarını ödemeyen davalı borçlu aleyhine alacağının 30.000 TL’sinin tahsili için … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını ancak davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve bu itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini beyanla davalının … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin tacir olmadığını, Ticaret Sicil Kaydı olmadığını, Esnaf olduğunu, taabela ve reklam işi ile uğraştığını, … İlçesi Esnaf ve Sanatkarlar Odası üyesi olduğunu, basit usulde vergiye tabi olup işletme hasabına göre defter tuttuğunu, bu sebeple görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde taraflar arasında bir sözleşme olduğunu ve sözleşme uyarınca davacının tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, faturalar düzenlediğini ve faturaların hepsini davalı müvekkiline tebliğ ettiğini, davalı müvekkilinin fatura bedellerini ödemediğini iddia ettiğini, iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin kimi zaman davacı şirketten işlerinde kullanmak amacıyla malzeme aldığını, davacı tarafın yaptığı işlerin -malzemelerin bedellerine ilişkin fatura bedellerinin de davacı tarafa ödendiğini, davacı tarafın davaya konu yaptığı bir kısım faturaların davalı müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturalara konu malzemelerin teslim edilmediğini ve işlerin de yapılmadığını beyanla öncelikle Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın reddine ve davacının İİK 67/2 uyarınca davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilerek incelenmiş, davalı vekili tarafından sunulan evrakların incelenmesi ile; işletme hesabına göre defter tuttuğu, ticari işletme kaydının olmadığı ve esnaf olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir. Eldeki davada davalı tacir değildir ve dava konusu edilen alacak da bu anlamda her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir husustan doğmamış olup mutlak ticari dava da söz konusu olmadığından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği ve Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,gahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2018

Katip …

Hakim …
E-İmza