Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/860 E. 2018/186 K. 23.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/860 Esas
KARAR NO : 2018/186

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkette … numaralı Özel Sağlık Sigortası kapsamında bulunan …’ın … Hastenesinde yatarak tedavisine ilişkin 30.606,31 TL’nin 17/09/2016 tarihinde hastaneye provizyon onayı verilerek ödendiğini, sağlık sigortası genel şartları müşterek sigorta madde 12 “tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır” düzenlemesi gereği davalı şirketin poliçe limiti uyarınca ödenen tutarın %50’lik kısmının sulhen yazışma ile talep edildiğini, müracaatın sonuçsuz kaldığını, bu nedele … Adliyesi 19. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile sigortalıya yapılan ödemenin iadesi talepli ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …’ın 13/12/2015-13/12/2016 tarihleri arasında geçerli … sağlık sigortası poliçesi kapsamında müvekkili nezdinde de sigortalı olduğunu, poliçe şartları uyarınca mezkur sigortalının, poliçe teminatları kapsamında olduğunun tespit edilecek mahiyetteki bir rahatsızlığına ilişkin olması halinde yatarak tedavi ve ameliyatları için yurtiçi anlaşmalı kurumlardaki tedavileri bakımından %100, yurtiçi anlaşma harici kurumlardaki tedavileri bakımından ise brüt 20.000 TL limit ile sınırlı olmak üzere ve %80 oranında teminat verilmiş olup ameliyat ve tedavi giderleri dışındaki tetkik, fiziki tedavi ve sarf malzemesi giderleri için farklı mahiyette teminatların tanımlanmış bulunduğunu, söz konusu rahatsızlığın mahiyeti ve poliçe teminatları bakımından değerlendirme yapılarak açıklamalara yer verileceğini, davacı yanca sigortalıya yapılan 30.606,31 TL tutarlı ödemeye sebep olan tedavi için sigortalının müvekkili şirkete söz konusu … Sağlık Sigortası Poliçesi kapsamında poliçe teminatlarından yararlanma ve herhangi bir ödeme talebi ulaşmamış olduğu gibi, herhangi bir sağlık kuruluşundan da bu tedaviye konu belirtilen gider bakımından herhangi bir provizyon isteminin olmadığını, somut olayda yürürülükte olan poliçelerde aynı tedavi giderlerinin tamamını küver altına alan teminatlar bakımından çifte sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müşterek sigorta hükümlerinin uygulama alanı olmadığını, müşterek sigorta hükümlerinin uygulanması halinde dahi davacının kendi sigorta poliçesi kapsamında geçerli bir ödeme yapmış olup olmadığı ile rücu hakkının bulunup bulunmadığının yine müvekkilinin temin etmiş olduğu sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olup olmadığı hususunun da incelenmesi gerektiğini, söz konusu alacağın mahiyeti karşısında icra inkar tazminatı şartlarının bulunmadığını beyanla davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sağlık sigortası poliçesi kapsamında sigortalya ödenen tedavi giderlerinin sigortalının yaptırmış olduğu diğer sağlık sigortası poliçesi kapsamında rücuan tahsili talebine ilişkindir.
Davacı taraf, sağlık sigortası poliçesi kapsamında sigortalısı olan …’a ödemiş olduğı tedavi giderlerinin davalı nezdinde de sağlık sigortası poliçesi olması sebebiyle davalıdan poliçe limiti dahilinde rücuan tahsilini talep etmektedir. Dava dışı sigortalının her iki sigorta şirketi nezdinde de sağlık sigorta poliçesi bulunması sebebiyle tedavisi nedeniyle tercihine göre her iki sigorta şirketine de başvurabileceği tarafların kabulündedir. Bu anlamda davacı kendisine başvuran sigortalı yerine geçerek ödediği bedeli Türk Ticaret Kanunu’nun 1481. maddesinde düzenlenen “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur” hükmü gereği davalı sigorta şirketinden talep etmektedir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Mezkur Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine dair olduğu, 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu ve 115. maddesi uyarınca mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının hukuken tüketici konumunda olan sigortalısı yerine geçerek açtığı iş bu davaya konu tedavi giderlerinin tahsili talebinin tüketici işlemi niteliğinde olması sebebiyle mezkur yasal düzenlemeler kapsamında iş bu davada Mahkememizin görevsiz olduğu, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin … Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli … Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/02/2018

Katip
E-imza

Hakim
E-imza