Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/841 E. 2020/418 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/841 Esas
KARAR NO : 2020/418

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/07/2017 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yapmış olduğu kaza neticesinde araçta yolcu olan müvekkilinin sakat kaldığını, kaza tespit tutanağında ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Esas sayılı dosyasına sunulan trafik bilirkişi raporunda … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya asli ve tam kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet poliçesi bulunmadığından oluşan zararın davalının …’nın sorumluluğunda olduğunu, davalının kaza tarihi itibariyle sorumlu olduğu sakatlanma ve ölüm tazminatının şahıs başına 330.000,00 TL olduğunu, davadan önce davalıya başvuru yapıldığını, hasar dosyasının açıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla dava değerini yükseltme hakları saklı olmak üzere 200,00TL geçici iş göremezlik ve 3.000,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 3.200,00 TL sakatlık tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmamış olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin muhatabının müvekkili … olmadığını, söz konusu talebin teminat dışında olduğu olay tarihinden önce yapılan yeni düzenleme ile de sabit olduğundan talebin reddinin gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun trafik poliçesi olmayan motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebiyle ödenmesi gereken miktar varsa kusur ve maluliyet oranı gözetilerek aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, olayda hatır taşıması ve mütefarik kusur söz konusu olup mevzuat gereği tazminatın buna göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını ve müvekkilinden avans faizi talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen maluliyet nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davacıların oğlu …’in kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin tüm evraklar, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, kazaya karışan ve davacıların oğlu …’in içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın trafik sicil kaydı, davalı … nezdinde açılan hasar dosyası celp edilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca …tarihli karar ile taraflar arasında uzlaşma sağlandığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış, dosya kazanın meydana geliş şekli ile kusur durumunun tespiti yönünden İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. 06/08/2018 tarihli ATK raporunda özetle; “Dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki traktöre bağlı romörk ile arka ışık donanımı olmadığı halde, meskun mahal dışındaki devlet karayoluna gece karanlığında çıkmış bu tavrı ile geriden gelen taşıt trafiğini tehlikeye düşürmüş yolcu taşımaya elverişli olmayan traktöre yolcu alarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olmakla asli ve % 65 (yüzde altmışbeş) oranında, dava dışı diğer sürücü …’nin sevk ve idaresindeki çekici ile seyri sırasında, yola gereken dikkatini vermemiş, hızını far ışığı altındaki görüş alanına göre ayarlaması ile birlikte alanını gerektiği şekilde de kontrol ederek seyretmeye önem ve özen göstermemiş, mevcut hızı ile mahale yaklaşmış, far ışığı altındaki görüş alanını gerektiği şekilde kontrol etmemesi nedeniyle önünde seyreden traktöre bağlı romörkü zamanında farkedemeyip önlemsizce arkadan çarpmış olmakla tali ve % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, davacılar yakını …’nun yolcu taşımaya elverişli olmadığı halde, traktöre yolcu olarak binmiş olmakla alt düzeyde tali ve %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu” tespit ve beyan edilmiştir. Dosya davacıların oğlunun kaza nedeniyle oluşan yaralanmasının maluliyetine sebep olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere İstanbul ATK ya gönderilmiştir. … tarihli ATK raporunda özetle; ” 2003 doğumlu …’in 28/07/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceği” tespit ve mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 28/07/2017 tarihinde davacıların oğlu …’in yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’ün kullanmakta olduğu … plakalı traktör ile … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, alınan ATK raporunda tespit edildiği üzere dava dışı …’ün sevk ve idare ettiği … plakalı traktöre bağlı romörk ile arka ışık donanımı olmadan meskun mahal dışındaki devlet karayoluna gece vakti çıkarak ve yolcu taşımaya elverişli olmayan traktöre yolcu alarak kazanın meydana gelmesinde asli ve % 65 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesinin bulunmadığı, bu nedenle davacının uğramış olduğu bedensel zararlardan Sigortacılık Kanunu uyarınca davalı …’nın sigortasız araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu ve fakat alınan ATK raporunda davacıların oğlu …’in kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin oluşmadığının, iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren 2 hafta olduğunun tespit edildiği, buna göre sürekli iş göremezlik zararının olmadığı, davacıların oğlu … kaza tarihinde henüz 14 yaşında olup gelir getiren bir işte çalışmasının söz konusu olmadığı, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici işgöremezlik zararının da bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’den peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile kalan 23,00 TL’nin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi.07/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza