Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/760 E. 2020/307 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/760 Esas
KARAR NO : 2020/307

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça müvekkili aleyhine … 12. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile … vade tarihli ve 06/05/2017 düzenleme tarihli 65.000,00$ (Amerikan Doları) bedelli senet ile ilgili takip başlatıldığını, taraflarınca bu takibe müvekkilinin böyle bir borcu olmaması sebebi ile … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile itiraz edildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafa hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını, davalı tarafın müvekkilini kendisine cebir, tehdit ve zorla borçlandırdığını, müvekkilinin kendisine olan borcunun toplam bedelinin karşılığı olan bir iş yapılmadığını, kaldı ki senet metni çıplak gözle incelendiğinde birden farklı yazı karakterini içerir ibarelerin olduğunun, senet metninin farklı zamanlarda farklı kişilerce doldurulduğunun anlaşıldığını, zira müvekkilinin ad soyad ve adres bilgilerini içeren sütununda bulunan kendi yazısı ile senet metnindeki yazıların çıplak gözle ayırt edilebilecek nitelikte farklı olduğunu, bununla birlikte senet keşide tarihi 06/05/2017 olup senet düzenlenme yerinin İstanbul olduğunu, oysa ki müvekkilinin o tarihlerde işi sebebiyle …’da bulunduğunu, huzurdaki davaya konu icra takibinin konususun suç teşkil etmesi hasebiyle ve müvekkilinin böyle bir borcu bulunmaması sebebiyle … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile de borca itiraz edildiğini, müvekkili ile davalı arasında hiç bir surette ticari bir faaliyet gerçekleşmediğini, tarafların birbirleri ile alakası bile bulunmadığını, taraflar müvekkilinin Türkiye’de bulunduğu sırada bir arkadaşları vasıtası ile bir kaç kere görüşmüş olup bunun dışında bir araya gelmediklerini, lakin son görüşmelerinde müvekkilini kendisinin kargo işi yaptığını, bu sebeple ileride birlikte iş yapabileceklerinden bahisle tamamen zorla tehdit ederek birden fazla kişi ile birlikte senedi imzalattıklarını, bu sebeplerdir ki taraflarınca … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde de suç duyurusunda bulunulduğunu beyanla öncelikle takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun hakkında başlatılan icra takibinde söz konusu seneti hile ile imzaladığını ve müvekkili ile aralarında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, elinde hiçbir somut delil olmadan iddia ettiğini, bu iddiaları kabul etmediklerini, senede karşı her türlü iddianın ancak senetle ispat olunacağını, temel borç ilişkisini ve senedin geçersizliğini ileri sürme yükümlülüğünün borçluya ait olduğunu, senet sebepten mücerret olup, davacı yanın dilekçesi ile iddia ettiği hususların hukuki dayanaktan yoksun, asılsız iddialar olduğunu, davacı vekili davacı yanın müvekkili ile aralarında hiçbir surette ticari alışveriş olmadığını, alakalarının olmadığını belirttiğini, daha sonra bir araya geldiklerini ve birlikte iş yapabileceklerinden bahsettiğini, davacının tüm beyanlarının tamamı ile asılsız olduğunu, senede ilişkin borcunu ikrar eden ve ödeme taahhüdü içeren 06/05/2017 tarihli sözleşmeyi ekte sunduklarını, davacı tarafın müvekkili ile aralarında yapılan sözleşmeyi bizzat imzalayarak borcu kabul ve ödemeyi taahhüt ettiğini, senedin müvekkiline yurtdışında verildiğini, tüm unsurlarının tamam olduğunu, senedin imza dışındaki kısımlarının sonradan doldurulduğu iddiasının da asılsız olduğunu, sırf bu tutumun dahi davacı yanın aleyhine ikame olunan icra takibine kötü niyetle ve takibi sürüncemede bırakmak amacıyla dava açtığının göstergesi olduğunu, davacı tarafın haksız olduğu bir durumda haklıymış gibi kendini hukuki sorumluluktan kurtarmaya çalışmasının ne hukuk ne de adalet mantığı ile örtüşmediğini beyanla davanın reddine, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, senede dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davalı tarafından davacı aleyhine 06/05/2017 tanzim ve 10/05/2017 vade tarihli, 65.000,00 USD bedelli senede dayanılarak 229.638,50 TL asıl alacak, 4.171,24 TL işlemiş faiz ve 688,92 TL komisyon olmak üzere toplam 234.498,66 TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, söz konusu senedin keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu ve nakden kaydını içerdiği anlaşılmıştır.
Davacının senedin cebir ve tehdit ile imzalatıldığı iddiası ve delilleri kapsamında incelenen … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında, 21/05/2019 tarihinde, davacının iddialarının soyut iddia kapsamında olduğu ve suçun işlendiğine dair delil bulunmadığından bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve icra takibinin iptali talepli davada dosyasında, 28/11/2017 tarihinde takibe dayanak senedin yurtdışında verildiği ve geçerlilik şartlarında herhangi bir eksikliğin olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından sunulan borçlanma sözleşmesi başlıklı ve davacının, davalıya 65.000,00 USD borçlu olduğunu kabul ve ödemeyi taahhüt ettiği belgede bulunan imzanın tarafına ait olup olmadığı hususunda davacı isticvap edilmiş, duruşmada imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiş ve fakat dosyaya sunduğu 04/12/2019 tarihli dilekçede imzanın kendisine ait olduğunu, duruşmada sehven aksini söylediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar senet üzerindeki imza ve yazıların davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş ise de, davacı tarafından imza ve yazıların inkar edilmemesi sebebiyle bu ara karardan dönülerek davacıya yemin delili hatırlatılmış ve süresi içerisinde sunulan yemin metni doğrultusunda davalı asil duruşmada, senedin tamamen davacı tarafından doldurulduğu, davacının herhangi bir cebir veya tehdit olmaksızın senedi doldurduğu, aralarında hizmet nedeniyle borç ilişkisi olduğu ve alacağı için senedin düzenlendiği hususunda yemin etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından keşidecisi olduğu, lehtarı olan davalı tarafından … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu edilen 06/05/2017 tanzim ve 10/05/2017 vade tarihli, 65.000,00 USD bedelli nakden kaydını içeren senet nedeniyle borçlu olmadığının iddia edildiği, senedin sebepten mücerret olduğu ve senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın da senetle ispat edilmesi gerektiği, davacının senedin cebir ve tehdit ile imzalatıldığı yönündeki şikayeti ile açılan soruşturma dosyasında somut delil bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacının iddiasını ispata yarar başka bir delil sunmadığı gibi davalı tarafından sunulan borçlanma senedi başlıklı ve imzasını ikrar ettiği belgede de borcu kabul ettiği, son olarak yemin teklif edilen davalının alacaklı olduğu hususunda yemin ettiği ve davanın ispat edilemediği anlaşılmakla reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-46.899,73-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 4.004,66 TL harçtan mahsubu ile kalan 3.950,26 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 24.864,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.16/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza