Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/742 E. 2021/305 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/742 Esas
KARAR NO : 2021/305

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili 23/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle : Müvekkilinin davalılardan …’un sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracın, 20/05/2016 günü … mevkiinde hız sınırı ve kırmızı ışık ihlali yaparak, yayaların geçtiği güzergahta trafik kurallarına aykırı bir şekilde parkeden diğer davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı araca çarpması neticesinde her iki aracın yaya kaldırımına savrulması ile kaldırımda bulunan müvekkilinin iki araç arasında sıkışması sonucu, mutlak bir ölüm tehlikesi içinde hayati tehlike yaratacak ve kemik kırılmaları ile sonuçlanarak şekilde ağır yaralanmasına neden olduğunu, olayla ilgili … 3. Asiye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla ceza davası açılmış olduğunu, ceza yargılamasında müvekkilinin müşteki mağdur, araç sürücüleri olarak da her iki davalı sanık konumunda olduğunu, davacının hiçbir kusurunun olmadığını, kendisi yaya kaldırımda iken zarar gördüğünü, olaydan dolayı müvekkilinin gerek fiziken, gerek psikolojik olarak ağır travma atlattığını, … Devlet Hastanesi’nde aylarca tedavi gördüğünü, kazanın neden olduğu travmanın halen devam ettiğini, yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini, giderek günlük yaşamını zorlaştığını, vücudunun değişik yerlerinde kemik kırılmaları ve özellikle göğüs kısmından aldığı darbe ile hayati tehlike atlatacak şekilde yaralandığını, … Devlet Hastanesi’nin kayıtlarından da bu durumun tespit edileceğini, olaydan dolayı ayrı ayrı sıfatlarla müvekkiline karşı sorumlulukları bulunan davalıların, müvekkilinin tüm zararının karşılamaları gerektiğini, kazadan dolayı müvekkilinin aylarca hastanede yatmak durumunda kaldığını, kemik kırıklarının yaralarının iyileşmesi hayli zaman aldığını, normal şekilde ayağa kalkabilir durumda olsa bile çalışma yetisinin zayıfladığını, yıllarda kendine gelip bir işte çalışamadığını, hastanede tedavi gördüğü zamanlarda başında sürekli olarak refakatçi kaldığını, refakatçi yakınının işinden gücünden kalmasının ayrı bir zarar olarak ortaya çıktığını, refakatçi yakınının da psikolojisinin bozulduğunu, maddi kayıplar yaşadığını, manevi zararlarının ayrı maddi zararlarının ayrı olduğunu, ruh sağlığında olumsuz etki yaptığından bahisle, hayatın olağan akışı içinde ortalama masraflarının ve diğer tüm maddi kayıplarının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini, müvekkilinin çalışamadığını, manevi olarak 40.000 (kırkbin) TL manevi ve 10.000 (onbin) TL maddi tazminatın kazanın vuku bulduğu 19/05/2016 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduatı faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki diğer tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekiline 18/01/2018 tarihli celsede maddi tazminat talebinin hangi kalemlere ilişkin olduğu konusunda beyanda bulunması için süre verilmiş, davacı vekili 01/02/2018 tarihli dilekçesi ile geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı olarak 8.000,00 TL bakıcı gideri olarak ise 2.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulundukların yönünde beyanda bulunmuştur.
CEVAP: Davalı … vekili 06/10/2017 tarihli dilekçesinde özetle: Dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde … nolu ve 16/09/2015-16/09/2016 tarihinde vadeli Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluğu kazının poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçenin teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, kaza tarihi itibariyle maluliyet halinde şahıs başına azami 290.000-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince Karayolu’nda meydana gelen zararların poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, davacının iddialarını kanıtlayan belgelerin kendilerine ibraz edilmesi halinde davacının zararının değerlendirileceğini, davacının kalıca sakatlığına ilişkin maluliyet taleplerinin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasının gerektiğini, sigortalı aracın üçüncü kişilere verdiği zarar poliçe limitleri dahilinde ve kusur oranında tazmin edilmekte olduğunu, zarar görenin tam kusurlu olması halinde davacının tazminat hakkı bulunduğunu, ayrıca aktüerya bilirkişine verilmesi gerektiğini, davacının tedavi gideri ve geçici işgöremezlik vs. Taleplerini bakımından 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun’un 58, 59, Geçici 1 ve Geçici 2’nci maddeleri ile trafik sigortaları kapsamında talep edilmekte olan tedavi giderlerinin SGK tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, SGK 59. Maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın 3 yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence hesabının yükümlülüklerinin sona erdiğini, buna istinaden ilişkin usul ve esaslar gereği Sağlık Bakanlığı ve SGK kurumunun görüşünün alınarak belerlinmesi gerektiğini, bu sebeple davacının tedavi giderinin reddedilmesini, davaya ilişkin iş göremezlik zararının SGK sorumluluğunda bulunduğunu, davacının dava öncesinde dava konusu taleplere ilişkin müvekkil şirkete müracaatının söz konusu olmadığını, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğini, davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, “14.4.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile birlikte mağdurların dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru zorunluluğu getirilmiş olup davacı veya vekili tarafından müvekkil şirkete herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, davacının dava önceki müvekkil şirkete başvuruda bulunmaması sebebiyle KTK 97. Madde gereğince davanın reddedilmesi gerektiğini, davacıların poliçe teminatı dışında bulunan taleplerinin reddini, müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmaması gerektiğinden bahisle , davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.’nin vekilinin 06/10/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının müvekkili şirkete başvuruda bulunmadan davayı açtığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesinde ” Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini bu yüzden dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davaya konu kazaya karışan… plakalı araca ait müvekkil … Sigorta A.Ş nezdinde … nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile 28/10/2015-28/10/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ( Sakatlanma ve Ölüm Kişi Başına -290.000 TL) ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olmakla masraf, vekalet ücreti sorumluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, zorunlu trafik sigortasının sorumluluk sigortası olduğunu, KTK 86. Maddesi gereğince araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını, davacının daimi sakatlığının bulunduğuna dair müvekkil şirketten sakatlık tazminatı talep ettiğini ancak özürlülük ölçüsü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre 30 Mart 2013 (-28603) kişinin tüm tedavilerinin tamamlandıktan sonra sakatlığının 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, buna istinaden 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına göre TRH 2010 tablosuna göre bilirkişi raporunun olması gerektiğini, müvekkil şirkete müracaat tarihinden öncesinin şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, aleyhine açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya bırakılmasını talep etmiştir.
Diğer davalılara, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLER:
Araç tescil kayıtları, sigorta poliçeleri, … Devlet hastanesi’nin cevabi yazısı, … ilçe Emniyet Müdürülüğü’nün cevabi yazısı, … ilçe Emniyet Müdürülüğü’nün cevabi yazısı, İskenderun ilçe Emniyet Müdürülüğü’nün cevabi yazısı, … ilçe Emniyet Müdürülüğü’nün cevabi yazısı, … 3. Asliye Ceza mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin cevabi yazısı , Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 18/03/2019 tarihli raporu,Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporu, … tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiilden kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava konusu itibariyle somut uyuşmazlığı çözmekle mahkememiz yetkili ve görevlidir.
Manevi tazminat 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 58.maddesinde; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse BK 58. maddesinde belirtildiği üzere; manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; manevi tazminatın tutarı belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatı, işgal ettikleri makam, sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmalıdır. Takdir edilecek miktar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 18/03/2019 tarihli raporunda özetle; sürücü …’un seyri sırasında mahalli kavşağa geldiğinde kendisine yanan kırmızı ışığı dikkate alıp durması ve yeşil ışık ile seyrini sürdürmesi gerekirken ışık ihlali ile girdiği kavşakta , kendisine yeşil ışık yanması nedeniyle harekete geçen otomobile çarpıp , direksiyon hakimiyetini kaybederek kontrolsüzce sağa yönelip yol kenarında park halinde bulunan kamyonete ve yaya kaldırımında bulunan yayaya çarpması nedeniyle dikkat ve özen yükümlülüklerine yerine getirmemesinden kaynaklı olarak asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, diğer sürücüler Umutcan Keser ve … ile yaya …’nın kazanın meydana gelmesinde kusursuz oldukları yönünde görüş bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin 01/11/2019 tarihli raporunda özetle; davacı …’nın 20/05/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 , iyileşme ( iş göremezlik süresinin ) kaza tarihinden itibaren 1,5 ay ( bir buçuk ay ) olduğunu yönünde görüş bildirilmiştir.
13/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının geçici iş göremezliğe ilişkin maddi zararının 1.988,54 TL , bakıcı giderine ilişkin maddi zararının 2.470,50 TL , temerrüt başlangıç tarihinin davalı … yönünden 23/08/2017 , davalı sürücü … ve davalı işleten … yönünden 20/05/2016 tarihi olduğu, olayın meydana gelmesinde davalı …, … ve …Sigorta A.Ş nin kusursuzluğu nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 20/05/2016 günü davalılardan …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın Lüleburgaz mevkiindeki kavşakta kendisine kırmızı ışık yanarken araç seyrine devam ederek , başka bir araca çarparak araç kontrolünü kaybettiği ve ilk olarak park halinde bulunan diğer davalı … Yorgancının aracına daha sonra ise yaya kaldırımında bulunan davacıya çaptığı, bu kaza sonucunda davacının yaralandığı; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 18/03/2019 tarihli raporuna göre davalı sürücü …’un dikkat ve özen yükümlülüklerine yerine getirmemesinden kaynaklı olarak asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, diğer sürücüler Umutcan Keser ve … ile yaya …’nın kazanın meydana gelmesinde kusursuz oldukları,Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin 01/11/2019 tarihli raporuna kaza nedeniyle davacının tüm vücut engellilik oranının % 0 , iyileşme ( iş göremezlik süresinin ) kaza tarihinden itibaren 1,5 ay ( bir buçuk ay ) olduğunun tespit edildiği, mahkememizce hükme esas alınan, denetlenebilir 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının geçici iş göremezliğe ilişkin maddi zararının 1.988,54 TL , bakıcı giderine ilişkin maddi zararının ise 2.470,50 TL olduğu, ancak davacının bakıcı gideri olarak 2.000,00 TL ödenmesini talep ettiği, bu sebeple taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek davacının , davalılardan geçici iş göremezlik zararı 1.988,54 TL ve 2.000,00 TL bakıcı giderinin ödenmesini talep edebileceği,
-Kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunan …plakalı araç sürücüsü … ve araç maliki olan … ile bu aracın sigortacısı olan … Sigorta A.Ş’nin davacıya karşı maddi tazminat açısından kusurları nedeniyle sorumlu oldukları anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin geçici iş göremezlik zararı 1.988,54 TL ve 2.000,00 TL bakıcı gider üzerinden kısmen kabulünün gerektiği,
-Davacının olay nedeniyle vücut bütünlüğüne zarar verilmiş olması ve geçici bir süre iş göremezlik yaşaması nedeniyle davacı lehine manevi tazminat koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, maluliyet raporları, tarafların sosyal ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek davacının, davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesinin gerektiği
-Davalılar … ve …’nın kazanın meydana gelmesinde her hangi bir kusurlarının bulunmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat açısından davacıya karşı sorumluluklarının bulunmadığı , bu sebeple bu davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat talep davanın reddinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davalılar … ve … aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası ile davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜ ile 3.988,54 TL maddi tazminatın davalılar …, …’den 20/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … A.Ş ‘den ise 23/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-Davalılar …, … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 4.000,00 TL manevi tazminatın 20/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
MADDİ TAZMİNAT AÇISINDAN
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 272,45 -TL harçtan peşin alınan 170,78 -TL harcın mahsubu ile bakiye 101,67-TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.988,54 -TL nisbi vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği red edilen kısım üzerinden takdir ve tayin olunan 3.988,54 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … A.Ş’ye verilmesine,
7-Davalı … Sigorta A.Ş kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği red edilen kısım üzerinden takdir ve tayin olunan 4.080,00 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … Sigorta A.Ş ye verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT AÇISINDAN,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 272,84 -TL harcın davalılar … ve …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.000,00 -TL nisbi vekalet ücretinin davalılar …, … alınıp davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan .170,78 TL peşin harç , 600,00 -TL bilirkişi ücreti ile 1.027,00-TL tebligat/posta masrafı ve 562,00 ATK 2. İhtisas dairesinin raporuna ilişkin gider, 314,50 TL ATK Trafik İhtisas Dairesine ilişkin gider olmak -üzere toplam 2.673,78 TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 427,80 -TL yargılama giderinin davalılar … , … ve … Sigorta A.Şden alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verildi.26/05/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.