Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/725 E. 2021/573 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/725 Esas
KARAR NO : 2021/573

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili 17/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle : davalıların hukuka aykırı eylem ve işlemlerinin Türk Ticaret Kanunu’nun 54 vd. hükümleri uyarınca haksız rekabet teşkli ettiğini, söz konusu haksız rekabetiri tespiti ve bu nedenle müvekkli şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini için huzurdaki davayı açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, davacı … A.Ş. (…) şirketinin, ulusal ve uluslararası nitelikte etkinlikler düzenleme ve organizasyonlar planlama, bu organizasyonların gerçekleştirilmesi için gereken proje, etüt ve danışmanlık hizmetleri sunma, yerli ve yabancı müşterilerine tanıtım kampanyaları düzenleme ve bunlar için gerekli davet, toplantı, konferans gibi tüm servis hizmetleri sağlama gibi etkinlik yönetimi piyasasının önde gelen aktörlerinden olduğunu, davalı …Ş. ise reklam hizmetleri sunan bir şirket olduğunu, yakın zamana kadar etkinlik yönetimi alanında faaliyet göstermediğini, nitekim davalı … şirketinin … Ticaret Odası’nın resmi web sitesinde yer alan online kayıtlarının incelendiğinde davalı şirket faaliyet alanları arasında etkinlik yönetimi olmadığının görüleceğini, davalı …’ın ise 08.07.2006 tarihinde davacı şirket bünyesinde etkinlik yönetim elemanı olarak istihdam edilmeye başladığını ve başarılı kariyeri ve şirkete geçen zaman zarfında emeği dikkate alınarak 2011 yılı itibariyte etkinlik departmanının direktörü olarak görevlendirildiğini, davacı şirketin temel faaliyet alanını oluşturan etkinlik departmanının direktörü konumundaki davalı 2011 yılından, istifa ettiği 18.05.2017 tarihine kadar müvekkil şirketin marka yüzü olarak müşteri ilişkilerini yönetme ve bütçe yapma görevini ve yetkisini haiz key personel/kilit çalışan ve üst düzey bir yönetici olarak istihdam olduğunu, kendisinin unvanı operasyonlardan sorumlu müdür konumunda olduğunu, söz konusu dava kapsamında iddialarının ispatı için sunmuş oldukları e-posta yazışmalarının incelendiğinde, davalının müvekkil şirketin müşterileri ile doğrudan irtibat kuran ve müşteri ilişkilerini yöneten bir çalışan olduğunun anlaşılacağını, müvekkil şirketin anılan fesih bildirimini 18.05.2017 tarihinde tebellüğ etmesinin akabinde davalının 18.05.2017 tarihi itibariyle işten ayrıldığını Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirdiklerini, davalının işten ayrılış bildirgesinin mübrez olduğunu, davalı …’ın müvekkil şirketten ayrıldığı 18.05.2017 tarihinden yaklaşık 12 gün sonra diğer Davalı … adlı şirket bünyesinde “…” “…” olarak çalışmaya başladığını, davalı …’ın diğer davalı şirket … bünyesinde müşterileri ile doğrudan temas halinde olduğunu, davalı …’nın, davacı şirketin üst düzey yöneticisi konumunda bulunan diğer davalı … ile kötü niyetli bir iş birliği yaptıklarını, müvekkil şirket müşterilerinin ve müvekkil şirket tarafından yapılacağı kesinleşen ve teyit edilen projelerin kendisine aktarılmasını ve hatta bu süreçte müvekkil şirketin bazı çalışanlarının da diğer davalı … bünyesine transfer edilmesini sağladığını, üst düzey yönetici olması konumunda kötü niyetli işbirliğinin açığa çıkmadan müvekkil … şirketi bünyesinde gizlilik içinde yürütülmesini kolaylaştırdığını, müvekkil tarafından gerçekleştirileceği hususunda mutabık kalıran (…) adlı projenin davalı …’ın ayrılması ile birlikte … şirketi’ne aktarıldığını, haksız rekabet sonucunda müvekkil … şirketini ve müvekkil şirketin 2017 Ağustos döneminde geçekleştireceği oları … Etkinliği (…) adlı müşterisi olan tüm ticari faaliyetlerinden elde etmeyi beklediği kârdan mahrum kaldıklarını ve müşterilerini kaybettiklerini, davalı … şirketinde işe başladığını müvekkil … şirketinin gerçekleştirmesi gereken … Etkinliği (…) adlı etkinliği gerçekleştiremediğini davalı … şirketinin 19.08.2017 tarihinde Davalı …’ın desteği ve destekçileri sayesinde gerçekleştirdiğinin anlaşıldığını, …’ın müvekkil şirketi zarara uğrattığını, davalı …’ın bir çok bilgiyi lehine kullandığını, mezkur haksız rekabet sebebi ile oluşan müvekkil şirket zararlarının tazmini zorunluluk arz etmekte olduğunu, izah edilen hukuki gerekçeler ışığında davalılarca gerçekleştirilen haksız rekabet tespitini, önlenmesini ve söz konusu haksız rekabet sebebiyle müvekkli şirketinin maddi zararlardan şimdilik 30.000TL’sinin, manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ettiklerini, arz ve izah olunan nedenlerle belirsiz alacak davası olarak ikame edilen söz konusu dava’nın kabulü ile, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalılarca gerçekleştirilen haksız rekabetin tespitine ve önlenmesini, Türk Ticaret Kanunu’nun 56.Maddesi uyarınca davalıların haksız rekabeti sebebi ile müvekkil şirketin uğramış olduğu maddi zararlardan şimdilik 30.000TL“sinin 50.000TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek olan T.C.M.B.’nın açıkladığı kısa vadeli avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini Türk Ticaret Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca uygun görülen vasıtalar aracılığıyla hükmün ilanını, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR: Davalı …Ş. vekili 11/10/2017 cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça huzurdaki dava ile müvekkil şirket ve diğer davalı hakkında davacı taraf müşterilerinin ayartılması ve çalışanlarının ayartılması suretiyle rekabet oluşturduğu iddiası sebebiyle söz konusu davanın açılmış olduğunu ancak açılan iş bu davanın hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki iddialarında açık bir şekilde tutarsızlık bulunduğunu, tüm iddiaların davayı haksız rekabetin hukuki unsurlarına uygun bir hale getirilmek için kurgulandığını, davacı tarafça haksız bir kazanç elde edebilmek için bir dava yaratmaya çalıklarını, çalışanlar ile davacının müşterisi olduğunu iddia ettiği …Ltd.şti.’nin ayartılarak davacı çalışmalarına son verildiğini ve bu suretle haksız rekabet oluştuğunu iddia ettiklerini, dilekçede bahsi geçen kişilerin hepsinin davacı tarafla yaşadıkları problemler nedeniyle, hukuka uygun bir şekilde iş sözleşmelerini kendi iradeleri ile haklı nedenle sona erdirmiş olduklarını, davacı tarafça çalışanlarının müvekkil şirket tarafından ayartıldığı, bu çalışanlar ile birlikte müşterisi …’in ayartılarak … projesinin elinden alındığını iddia edilmekte olduğunu, ancak davaya konu edilen olayda müvekkil şirketin bir kimseyi ayartmasının ve/veya dürüstlük kuralına aykırı bir davranışı söz konusu söz konusu olmadığını, bu nedenle haksız rekabet iddiası hukuka aykırıdır ve davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen proje müvekkil şirkete değli, proje sahibi … tarafından dava dışı … A.Ş. firmasına yaptırıldığını, Müvekkil şirkete … firmasından birlikte iş yapmak teklifi gelmiş olduğunu, müvekkil şirketinde en tabii hakkı olarak gelen teklifi kabul ettiklerini, müvekkil şirketin davacı şirketin ticarl sırlarını ve gizli bilgilerini kullanmadıklarını, müvekkil şirketin … dışındaki davacı taraf müşterileri ile iletişim kurduğu ve bunları ayartmaya çalıştığı iddiasının tamamen gerçek dışı iddia olduğunu ve sektördeki uygulamalara da aykırı olduğunu, her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine ve reddine ilişkin ilamın TTK madde 59 hükmü gereğince gideri davacı taraftan alınmak suretiyle en yüksek tirajlı ulusal bir gazete ilanına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
Davalı … vekili 18/10/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin basiretli tacir olduğunu maddi zararının belirleyecek durumunda olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açamayacağını, davacı şirkete kesin bir süre verilerek zarar miktarının bildirmek suretiyle eksik olan harcın tamamlanmasına karar verilmesini açıklama yapılmaması ve/veya eksik harcın tamamlanmaması halinde davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu etkinliklerin 2012 yılından bu yana kış ve ilkbahar mevsimi döneminde 2 kez … şirketi tarafından düzenlendiğini, ancak dava dilekçesinde hiç yer almadığını, davacı şirketin İş bu organizasyonlardan ne miktarda kazanç elde ettiği ticari defterlerinde yer alması gerektiği izahtan vareste bir husus olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı şirket arasında rekabet yasağını içerir herhangi bir iş sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili …’ın 08.07.2006 tarihinde dava dışı şirketin davacı vekllinin deyimiyle kardeş şirketi … 1td. Şti. şirketinde çalışmaya başladığını, şirketin 3.şahıslara karşı edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle kendisinin bilgisi dışında 2014 yılında giriş-çıkış işlemleri yapıldığını, davacı şirkette iş akdini haklı nedenle feshettiğini ve 18.05.2017 tarihine kadar çalıştığını, iş akdi 2016 Kasım ayından itibaren maaş alacakları olmak üzere prim, sair hak edişlerinin ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshedilmiş olup alacakların kıdem tazminatı v.s. alacakları için dava haktarının saklı olduğunu, müvekkilinin davacı şirkette 11 yıl çalıştığını, imza yetkisinin olmadığını, davacı şirketin işçi maaşlarını ödemediğini ve müvekkilinin hayatını idame ettirmesi için haklı nedenlerle feshetmek zorunda kalındığını, … şirketi tarafından 2017 yılı yaz etkinliği’nin müvekkili davalı …’ın davalı şirket … ‘da çalışması neticesinde aktarıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, … şirketi tarafından … şirketine organizasyonun sadece danışmanlık işini … şirketine verdiklerini, müvekkilinin de … şirketinde görev yaptığını, davacı şirketin dava konusu etkinliği sanki her yıl kendileri düzenleyecekmiş varsayımıyla hareket ettiklerini, oysa 2017 yılındaki organizasyon için sözleşme imzalanmadığını ve kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı şirketin haksız manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, kararın Türk Ticaret Kanunu’nun 59. maddesi uyarınca mahkememizce uygun görülecek vasıtalar aracılığıyla hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tanık beyanları, … SGK’nın cevabi yazıları, Şişli SGK’nın cevabi yazısı, 06/01/2020 tarihli bilirkişi heyeti kök raporu, dava dışı … şirketinden gelen 16/01/2018 tarihli cevabi yazı,… Şirketinin cevabi yazısı, bilirkişi heyetinin 13/01/2021 tarihli ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalıların birlikte hareket ederek davacının yürütmekte olduğu projeyi davalı şirkete aktarmak ve başkaca eylemler ile haksız rekabet ederek davacının zarara uğramasına sebebiyet verip vermedikleri, varsa zararın miktarı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tanığı … duruşmada ” ben davacı şirketin kardeş firmasında 2013/2015 yılları arasında çalıştım, 2017 mart ayından 2018 mart ayına kadar davacı şirkette danışmanlık yaptım, davalı … beyi dava dışı … Beyi, … Hanımı tanırım, … Hanımı tanımam, ben danışmanlığa başladığımda şirketten ayrılışlar yaşanıyordu, sebebini bilmiyorum, riot games projesiyle ilgili … bey benden … sözleşmesini gözden geçirmemi istemişti, yine Gümrükten oyunlarda kullanılacak tşört vb ürünlerin çekilmesini benden istediler, bu proje 4 senedir davacı şirketin gerçekleştirdiği bir projeydi, 5. Senede bu projeden gelir bekleniyordu, yani … edilmişti, daha sonra tedarikçilerden projenin işten ayrılan …, … ve … tarafından kurulan firma tarafından gerçekleştiğini duyduk,… Bey genel Müdür, … bey etkinlik müdürüydü,yani organizasyonların görüşmelerine, müşteri ilişkilerine bütçelerin onayını kendisi yapardı, ben davalı şirketin davacı şirket müştereleriyle örneğin … sigorta ile çalıştığını duydum ama detay bilmiyorum, işten ayrılırken … bey işyeri bilgisayarını iade etti, ben o sırada zimmet işlerine bakıyordum, … ve … bey iade etmedi,ben 2017-2018 yılları arasında satın alma ve idari işlerde danışmanlık yaptım, benim 25 yıllık otelcilik ve idarecilik geçmişim olduğundan benden bunu istediler, ben 2013-2015 yıllarında çalıştığım spor kulubü ile davacı şirketin binası yanyanaydı aradan kapı geçişi vardı, benim Gümrükten çektiğim mallar … promosyon olarak gelen oyunlarda kullanılacak mallardı, bunları … teslim ettik, comfirme edilmesinden kastım bütçede kar getirecek iş olarak gösterilmesidir, ben … beyle birebir çalışmadım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … duruşmada ” ben davacı şirkette 18 senet çeşitli departmanlarda çalıştım, son 3 sene satın alma departmanındaydım, … projesine 4 sene davacı şirket gerçekleştirdi, son sene hazırlıklar yapılmış, tedarikçi ve mekanla sözleşme aşamasına gelinmişti, bize onay mailde gelmişti,daha öncede projeler bu şekilde yürütüldü, genellikle e-mail yoluyla ilerleme yapılır, son aşamada sözleşme imzalanırdı, bu aşamada …, … ve … bey işten ayrıldılar, tam tarihleri bilmiyorum, daha sonra benim katılmadığım bir toplantıda davacı şirkete projenin … Beylerle devam edeceği söylenmiş, biz tedarikçilerden ve çeşitli müşterilerden davalı şirketin davacı şirket müşterileriyle çalıştığını duyduk,… Bey Genel Müdür Yardımcısıyla, … bey ve … bey etkinlik müdürü olarak çalışıyorlardı,… ve … bey işten ayrılırken işyeri bilgisayarları teslim etmediler, … bey teslim etti, biz daha sonra bu projede çalışma yapacağımız tedarikçilerden davalı şirket ile teklif aşamasında olduklarını, neden siz projeyi yürütmüyorsunuz, sizin elemanlarınızmı yürütüyor gibi birşeyler duyduk, ben davalı … etkinlik alanında duymadım, reklam şirketi olarak biliyorum, daha önce davalı şirket, davacı … etkinlik sektörüne girmek için satın almak istedi, ben icra kurulunda olduğum için bize bilgi veriliyordu, satın alma görüşmelerine katılmadım, bu görüşmelere davacı adına … bey yürütüyordu, satın alma gerçekleşmedi,ben… firmasından gelen onay mailini bizzat gördüm, … ve … beye gelmişti, bunun üzerine hazırlıklarına başladık, daha önceki yıllarda proje sözleşmesi imzalanmadan hazırlık aşamalarındada … ödeme yapardı diye biliyorum,zaman zaman ücret ödemelerinde aksaklıklar oluyordu ama ben bu sebeple işten ayrılanlar oldu diye bir genelleme yapamam” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmada ” ben … A.Ş nin sahibiyim, ben… Müdürü … eskiden beri tanırım, kendisiyle çok yakınız, ben bu projeyi 2014-2015 yıllarında almak istedim, olmadı, 2017 yılı Nisan ayında … Bey beni çağırdı projeyi alabileceğimi söyledi, davacı şirketle artık çalışmadığını, bu projedede 2017 yılı için herhangi bir anlaşma olmadığını söyledi, 19/08/2017 de proje gerçekleştirdik, yine … bey bana proje ile ilgili … ve … tanıştırdı, bu çocuklarla projede birlikte çalışabilirsin dedi, ben kendileriyle birlikte çalıştım şirketimde çalışan değillerdir, sadece danışman olarak çalıştık, prim ödedim, … bey bana davacı şirketle ticari ilişkilerine parasını ödedikleri ürünlerin 1 yıl boyunca gümrükten çekilmediğini öğrenmeleri üzerine bitirme kararı aldıklarını söyledi, ben 2017 yılında projeyi … gerçekleştirmek istedim bu konuda … ile anlaştık, daha sonra davacının buna engel olmaya çalıştığını söylediler, bir önceki yıl projesinin bedelinin ödenmediğini söylediler,ben anlaştıktan sonra borçlarını ödemişler, ben şirketi 2007 yılında kurdum daha öncede bu alanda çalıştım … ve .. bey 2017 yılındaki projede sadece yurt dışında olan bir tedarikçiyle görüştüler bunun dışında görüşmeleri ben ve finans müdürüm yaptık, bir önceki yıla görede ciddi bir tasarrruf sağladık, çek ve nakit ödeme yaptık, projenin en başından anahtar teslim sonuna kadar biz hazırladık,benim şirketim 2013 yılından bu yana …, 2017 yılından bu yana Vodafanonun resmi ivent şirketi olarak çalışıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmada ” ben 2006 yılında davacı şirkette prodüksüyon direktörü olarak çalışmaya başladım, 2017 yılı mayıs ayında ayrıldım, … beyle hemen hemen aynı tarihlerde ayrıldık, bu tarihlerde birçok kişi şirketten ayrıldı, bunun sebebi maaşların alınamaması oldu, tedarikçilere ödemeler yapılamıyordu, ben bizzat tedarikçilerle görüşmelere sağladığımdan şahsi olarak çek ödemeleri yaptım, bunu arkadaşlarımdan borç alarak yaptım, hatta son yaptığım ödemenin davacı tarafından tarafıma ödenmesi sorunlu oldu, ben ayrıldıktan sonra kendime şirket kurdum, … bey ve diğer ayrılan kişilerde kendilerine şirket ajans kurdular, … ile davacı şirket önceki yıllarda çalıştılar, … bütün ekibini ben tanıyorum, Türkiyeye girdikleri ilk tarihten itibaren davacıya verilen işlerde dekor üretimini ben yaptım, 2017 yılında davacı şirket ile … arasında bir anlaşma teklif olmadı, bu projeyi 2017 yılında … bey … şirketi gerçekleştirdi, … üretiminide ben yaptım, … bey teklifi bana sundu, ben davacı şirketten ayrıldıktan sonra başka bir firma davacı şirkete işi dekor üretimi benim yapmam koşuluyla verdi, çünkü ben bütün projelerin dekor üretimlerini uzun yıllarca yaptım, hatta bu bahsettiğim projenin dekor üretimi için ödememi davacıdan alamadım, devam etmekte, Ben … şirketinin davacı … satın almak istediğini duymadım, böyle bir görüşmeye katılmadım, normalde bütün yönetim kurulu toplantılara ben katılırım, böyle bir görüşme benim dahilinde olmadı, 2017 yılında davacı şirket nezdinde ben … için herhangi bir çizim yapmadım, görüşme olmadığını biliyorum, daha önceki görüşmelere benide dahil ettiler, 2017 yılında böyle bir görüşmeye katılmadım, …la 2017 yılı projesinde üretim aşamasında görüşmedim, İsmail beyle görüşmelerim oldu, sadece etkinlik yönü … beyle görüşmem oldu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 06/01/2020 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; davalı şirketin davacı şirkete karşı haksız rekabette bulunmuş olması için; davacı şirketin eski çalışanı olan davalı/ …’ı (ve diğer davalı çalışanlarını), dürüstlük kuralına aykırı şekilde (davacı … kötülemek vb.) — suretiyle davacı/şirketteki işinden ayrılmasını ve davalı/şirket bünyesinde çalışmaya başlamasını sağlamış olması; davacı şirketin eski müşterisi davadışı/… Şirketi’ni de, dürüstlük kuralına aykırı şekilde ayartmak (davacı … kötülemek vb.) suretiyle davacı şirkete vermeyi kesin olarak düşündüğü bahis konusu proje’yi davacı şirkete vermekten vazgeçmesini ve davalı şirkete vermesini sağlamış olması; davacı şirket ile yaptığı satın alma görüşmeleri sırasında davacı şirket ile ilgili olarak öğrendiği mesleki sırları dürüstlük kuralına aykırı olarak (davacı şirket zarar vermek, kendisine haksız kazanç sağlamak vb. amacıyla vb) kullanmış olması gerektiği, (TTK.md.54/2) davalı/ …’ın davacı şirkete karşı haksız rekabette bulunmuş olması için; davacı şirket bünyesindeki işinden dürüstlük kuralına aykırı olarak (davacı şirkete verilmiş olan bir proje’nin yapımı işini davalı şirkete aktarmak, davacı şirkete zarar vermek için vs.) ayrılmış olması; davacı şirketin eski müşterisi davaşı/…’ni dürüstlük kuralına aykırı şekilde (davacı … kötüleyerek vs.) ayartarak bahis konusu projeyi davalı şirkete vermesini sağlamış olması gerektiği, (TTK.md.54/2) ancak dava dosyası İçeriği İncelendiğinde; davalı/…’in ücretleri ödenmediği gerekçesiyle haklı olarak davacı şirket bünyesindeki işinden ayrıldığı, daha sonra davalı şirket bünyesinde çalışmaya başladığı, davadışı/… Şirketi’nin bahsi geçen …’nin (etkinliğinin) yapımı işini davadışı/…’ne verdiği, davalı şirketin de bu proje yapımında danışman olarak görevlendirildiği, dolayısıyla davalı şirketin yeni çalışanı durumunda olan davalı/ …’ın de bu projenin yapımında görev aldığı, bu davranışların tamamının, ticari hayatın işleyişi İçinde gerçekleşmesi her zaman mümkün olan ve de haksız rekabet teşkil etmeyen davranışlar niteliğinde olduğu , dava dosyasında yer alan deliller İncelendiğinde, davalıların davacı şirkete karşı TTK.md.54/2 ya da TTK.md.md.55 hükümleri uyarırıca haksız rekabet teşkil eden bir davranışta bulundukları yönünde bir kanaate ulaşılamadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi heyeti raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna beyan ve itiraz, davalı vekili tarafından beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizin 17/06/2020 tarihli ara kararı uyarınca dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 13/01/2021 tarihli ek raporda özetle; davacı şirket ile dava dışı … adlı şirket ile arasındaki e-mail yazışmaları ve sipariş formuna , karşılıklı mutabık kalınmak süretiyle (Anlaşma) anlamına geldiği ön rezervasyon durumunun (ön hazırlıkların) daha önceki yıllar gibi çalışmalara başlanıldığı davacı organizatör şirket ve şirket çalışanları için zaman,mesai,emek harcanması neticesinde … etkinliklerinin 2012 yılından bu yana davacı şirket tarafından gerçekleştirdiği dosya kapsamı ile sabit olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafça 2017 yılına ilişkin … etkinliklerini davacı şirket organize edecekken, davalıların birlikte hareket ederek söz konusu organizasyonu davacının gerçekleştirmesine engel olunduğu ve bu şekilde davacının maddi ve manevi zarara uğratıldığı iddiasıyla iş bu dava açılmışsa da; davalı …’ın SGK kayıtlarına göre 2006 yılından 2017 yılı Mayıs ayına kadar davacı şirketin çalışanı olduğunu, bu dönemde davacının etkinlik yönetim elemanı olarak görev yaptığı ve davaya konu … etkinlikleri de dahil bir çok projede görev aldığı , davaya konu etkinliğin 2017 yılı öncesinde davacı şirket tarafından birden fazla kez gerçekleştirilmiş olduğu hususlarının sabit olduğu; davalı …’ın 2017 yılı Mayıs ayında , … 21. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini davacı şirkete göndererek bir takım işçilik alacaklarının ödenmemesi gerekçesiyle iş akdini feshettiği ve bir süre sonra diğer davalı şirkette çalışmaya başladığı; davacı tarafça , davalı …’ın davacı şirketin bir takım çalışanlarını davalı şirkete transfer edildiği ve dava konusu organizyona ilişkin bilgi ve belgeleri de kullanarak … etkinliklerinin davalı firmaya verilmesini sağladığı iddia edilmişse de; bahsi geçen organizyonun dava dışı … şirketi tarafından yine dava dışı … A.Ş’ye verildiği, davalı firmaya verilmediği;… şirketinin cevabi yazısına göre, davacı şirkete organizosyonun verilmeme sebebinin ise; davacı şirket ile yapılan yapılan görüşmelerde organizosyonu gerçekleştirecek ekibin tanıtılmasının istendiği, ancak … etkinlik şirketi tarafından ekibin gereği gibi tanıtılmadığı, etkinliğin büyüklüğü ve yapılan görüşmeler dikkate alındığında … şirketinin etkinliği gerçekleştirme hususunda gerekli güveni sağlamadığını ve davacı şirkete organizasyonun kendilerine verileceğine ilişkin her hangi bir taahhütte bulunulmadığının ve davacının herhangi bir önceliğinin bulunmadığının bildirildiği, dolayısıyla davaya konu edilen … etkinliklerinin iddia edildiği gibi davalı … vasıtasıyla diğer davalı şirketçe gerçekleştirilmediği, dava dışı … A.Ş tarafından gerçekleştirildiği, davalı şirketin organizasyona ilişkin olarak sadece danışmanlık hizmeti verdiği , davalıların iş ve eylemlerinden dolayı davacının maddi ve manevi olarak zarara uğratılmadığı, davacının iddialarının ispat edilemediği anlaşılmakla davacı vekiline yemin deliline başvurulup başvurulmayacağı hususu 02/06/2021 tarihli celsede hatırlatılmış, davacı vekili yemin deliline başvurmayacaklarına ilişkin beyan dilekçesi sunulmuş olmakla davanın reddine, her ne kadar davalı tarafça kararın TTK 59. Madde uyarınca ilanı talep edilmişse de, takdiren talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat açısından alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, manevi tazminat açısından alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının , peşin alınan 1.366,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.247,6 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat açısından reddedilen dava değeri üzerinden davalı lehine hesaplanan 4.500,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat açısından reddedilen dava değeri üzerinden davalı lehine hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.