Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/720 E. 2019/976 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/720 Esas
KARAR NO : 2019/976

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 30/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında … 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağı üzerinden takip başlatıldığını ancak davalı tarafça hem yetkiye hem borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, para alacağı söz konusu olduğu için müvekkilinin kendi yerleşim yeri adresinde icra takibi yapabileceğini, bu nedenle icra dairesinin yetkisine itirazın haksız olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde davalının müvekkiline borçlu olduğunun ve davalının itirazının haksız olduğunun netleşeceğini, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, borcu da ödemediği için bu davayı açarak itirazın iptalini isteme zarureti hasıl olduğunu, takip konusu alacak likit ve davalı kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davalının icra takibine ilişkin itirazın iptaline, icra takibinin davamına, %20’den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatı ve %20”den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödetilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı şirket arasında cari hesaba ilişkin bir sözleşme ve alacak söz konusu olmadığını, müvekkili tarafından ticari ilişki kabul edilmediği için davanın müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle davada Mahkememizin yetkisiz Sivas Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin yalnızca 2015 yılında davacı şirketten karşılığını ödemek suretiyle patates ekimi için tohum satın aldığını ve karşılığını da davacı şirket tarafından kesilen faturaya istinaden çeklerle ödediğini, taraflar arasında bu ilişki dışında başkaca bir mal alım satımı yapılmadığını, davacı tarafından faturaya yönelik herhangi bir talepte bulunulmadığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin konusunun cari hesap olduğu iddia edildiğini ancak müvekkili ile davalı şirket arasında devam edegelen bir ticari ilişki bulunmadığından iddia edilen cari hesabın da sebebinin anlaşılamadığını, müvekkiline ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığının da anlaşılacağını, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından likit bir alacağın da söz konusu olmadığını, açılan davayı kabul etmediklerini beyanla öncelikle yetki itirazları doğrultusunda dosyanın yetkisizlik kararı verilerek Sivas Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirkete bir borçlarının da bulunmaması nedeniyle de davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 33 İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 931,83 Euro asıl alacak, 209,20 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.141,03 Euro alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 29/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 03/08/2017 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında mal alım satımına dair ticari ilişki olduğu, HMK’nın 10. ve TBK’nın 59. maddesi uyarınca davacının para alacağı iddiasını kendi yerleşim yerindeki icra dairesi ve Mahkemesinde takip ve dava konusu edebileceği anlaşıldığından davalının yetki itirazının reddine karar verilerek esas yönünden değerlendirme yapılmıştır.
Davalının ticari defterlerinde üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat ile alınan bilirkişi raporunda özetle; 15/03/2015 tarihinde taraflar arasında sipariş formu düzenlendiğini, davacı tarafından davalı adına Euro bedelli iki adet fatura tanzim edildiğini, davalının incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davalının kayıtlarında 55.465,25 TL borcuna karşılık aynı miktarda ödemenin kayıtlı olduğunu, davalının kayıtlarında çek ile ödemelerin torba hesap olarak tutulduğunu, sipariş formuna göre ödemelerin Euro kuruna çevrilmesi gerektiğini ve kur farkının fatura edilerek hesabın sıfırlanması gerektiğini ancak çek ödemeleri torba hesap olduğu için Euro kuruna çevrilemediğini tespit ve beyan etmiştir.
Davacının ticari defterleri üzerinde Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturalar ile davalı tarafından verilen çeklerin defterlerde kayıtlı olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturalar ile davalı tarafından verilen çeklerin cari hesaba kaydedilirken bir gün önceki TCMB Euro alış kurunun baz alındığını ve Euro bakiye ile takip edildiğini, davalı tarafından yapılan 54.956,00 TL tutarındaki ödemenin 18.268,27 Euro olarak kaydedildiğini, davacı tarafından 55.465,25 TL olarak düzenlenen iki adet faturanın 19.200,10 Euro olarak kaydedildiğini, fatura tarihinden itibaren aylık olarak kur farkı kayıtları yapıldığını, davacının kendi kayıtlarına nazaran davalıdan 931,83 Euro karşılığı 3.843,43 TL alacaklı olduğunu, takip tarihi itibariyle alacağın bir gün önceki kura göre 3.847,15 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafından sunulan çek tahsilat makbuzlarına göre çeklerin verildiği tarih itibariyle Euro cinsinden hesaplama yapılarak davacının alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle; davacı defterlerinde çeklerin kaydedildiği tarihler ile davalı tarafından sunulan tahsilat makbuzlarındaki tarihlerin uyuştuğunu, davacı tarafından çeklerin kayıt tarihinden bir gün önceki TCMB kuru nazara alınarak 18.268,27 Euro alacak kaydı yapıldığını, buna göre kök rapordaki tespitlerinin geçerli olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında mal alım satımına dair ticari ilişki olduğu, davacı tarafından davalı adına iki adet fatura düzenlendiği ve davalı tarafından karşılığında çek ile ödeme yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, faturalar ve çeklerin Türk Lirası olarak düzenlendikleri ve davalı tarafından da defterlerine bu şekilde kaydedildiği, davacı tarafından ise gerek faturaların gerekse çeklerin kayıt tarihinden bir gün önceki kura göre Euro olarak kaydedildikleri, taraflar arasında düzenlenen sipariş formunda bu hususun kabul edildiği, dolayısıyla davacının yaptığı işlemin anlaşmaya uygun ve Euro bedel üzerinden cari hesap nedeniyle takip tarihi itibariyle 931,83 Euro alacaklı olduğu, bilirkişi tarafından esas alınan kurun TCMB kayıtlarına uygun ve işlemiş faiz yönünden takipten önce davalı temerrüde düşürülmemiş olduğundan talebin haksız olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin talep edilen faizi ile devamına, alacak taraflar arasındaki anlaşmaya göre hesap edilebilir ve likit olduğundan davalı aleyhine %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 33. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 931,83 Euro yönünden İPTALİ ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 768,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 262,54 TL’den peşin alınan 80,38 TL harcın mahsubu ile kalan 182,16 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 216,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.416,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.161,53 TL ile ilk harç 111,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 862,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.30/10/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza