Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/714 E. 2019/1051 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/714 Esas
KARAR NO : 2019/1051

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … adına … nolu tesisata ait elektrik tüketim bedellerine ilişkin müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen, muhtelif tarihli faturalardan doğan borcun ve ödenmeyen kaçak elektirik kullanım bedelinin tahsili için 27/06/2016 tarihinde … 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile yasal takibata geçildiğini ve ödeme emrinin borçlu tarafından tebellüğ edildiğini, davalının 05/07/2016 tarihinde söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmliği’nin 26/1-b maddesi uyarınca davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini ve hakkında muhtelif tarihlerde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, ardından usulüne uygun olarak tahakkuk yapıldığını, kaçak elektrik tespit tutanağının aksini davalının ispat etmesi gerektiğini, mezkur yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca gecikme zammının uygulandığını, bu nedenle davalının itirazlarının haksız olduğunu beyanla davalının icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanan %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek olanlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme zammı, işbu gecikme zammına iş bu gecikme faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, haksız ve mesnetsiz kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durduran davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen süresi içerisinde davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 32.222,27 TL enerji bedeli, 32.448,16 TL gecikmiş gün faizi, 5.840,67 TL faizin kdv’si olmak üzere toplam 70.511,10 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 25/07/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının elektrik aboneliğine ilişkin cari hesap dökümü ve diğer deliller celp edilerek dosya talep edilen alacak kalemleri yönünden rapor tanzim edilmek üzere elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; icra takibinde talep edilen asıl alacağın 23 adet normal fatura tahakkuku toplamı olduğunu, taraflar arasında 26/10/2007 tarihinde imzalanmış elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi olduğunu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği ödenmeyen faturalar için 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesinde belirlenen faiz oranlarının aşılamayacağını, takibe konu 21/11/2007 son ödeme tarihli fatura için fatura öncesinde ödenmemiş fatura bulunmaması nedeniyle davacı şirketin elektriği kesme yükümlülüğü olmadığından müterafik kusur indirimi yapılamayacağını, ayrıca sözleşmede 6183 sayılı Kanun’da belirtilen faiz oranlarının talep edilebileceği kabul edilmiş olduğundan takip tarihine kadar davacının gecikme faizi talebine uyularak, diğer faturalar için ise 21/11/2007 son ödeme tarihli fatura akabinde yapılacak ikinci bildirim ile davalının elektriğinin kesilmesi gerekirken kesilmemesinin davacı açısından müterafik kusur teşkil etmesi sebebiyle Yargıtay içtihatları doğrultusunda müterafik kusur indiriminin en fazla yasal faize kadar olacağı nazara alınarak takip tarihine kadar yasal faiz hesaplandığını, bu şekilde takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 32.222,27 TL asıl alacak, 16.366,85 TL gecikme zammı, 2.946,03 TL kdv olmak üzere 51.535,15 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, bilirkişiden her bir faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar avans faizi işletilerek kdv’si ile birlikte hesaplama yapılmak üzere ek rapor alınmıştır. Rapor Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 26/10/2007 tarihli elektrik tedarik sözleşmesi akdedildiği, bu kapsamda davacı tarafından davalıya elektrik enerjisi satışı yapıldığı, davacı tarafça ödenmediği iddia olunan faturalar ile gecikme faizi yönünden icra takibi başlatıldığı, alınan bilirkişi raporunda faturaların elektrik kullanımına ilişkin olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından faturaların ödendiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmediği, bu kapsamda itirazın asıl alacak yönünden haksız olduğu, gecikme faizi yönünden yapılan değerlendirmede ise, Yargıtay’ın “dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan yönetmelik ve abonelik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca uygulanacak gecikme zammı oranının belirlenmesi, davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu, uygulanması gereken yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için (abonelik sözleşmesinde gecikme zammının alınacağına dair hüküm varsa) gecikme zammından indirim sağlayacağı, bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı ve kaçak tüketim hesabında müterafik kusur indirimi yapılamayacağı ” na dair yerleşik içtihatları doğrultusunda, taraflar arasında akdedilen sözleşmede gecikme faizi talep edilebileceğinin kabul edildiği ancak faiz türünün belirtilmediği, davalının tacir olması sebebiyle uygulanacak faiz oranının avans faizi olduğu, buna göre her bir faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar avans faizi işletilmesi, davacının son ödeme tarihinde ödenmeyen ilk fatura sonrası elektriği kesmemiş olması sebebiyle müterafik kusurlu olduğu ve bu nedenle hesaplanan faizden ilk faturadan sonraki faturalar için son ödeme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanacak yasal faiz miktarının indirilmesi gerektiği anlaşılmış olup ek raporda tespit edilen gecikme zammından kök raporda tespit edilen yasal faiz miktarının indirilmesi ile talep edilebilecek miktarın 16.012,34 TL ve kdv’sinin de 2.882,22 TL olduğu anlaşıldığından davanın bu miktarlar üzerinden kısmen kabulüne, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 32.222,27 TL, gecikme faizi 16.012,34 TL ve faizin kdv’si 2.882,22 TL yönünden İPTALİ ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 10.223,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 3.491,79 TL’den peşin alınan 1.204,16 TL harcın mahsubu ile kalan 2.287,63 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 950,00 TL bilirkişi ücreti, 186,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.136,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 829,28 TL ile ilk harç 1.235,56 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.972,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.20/11/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza