Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/668 E. 2021/203 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/668 Esas
KARAR NO : 2021/203

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/07/2017
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedilen 06/10/2015 tarihli 500.000,00-USD bedelli genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların bahsi geçen genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi borcunun geri ödenmemesi üzerine kredi hesapları kapatılarak borçlulara … 44. Noterliği’nden…tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek banka alacağının ödenmesinin talep edildiğini, söz konusu ihtarlara rağmen borcun ödenmediğini, davalılar hakkında … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve borçlular hakkında … 36. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle davalı borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili aşamalardaki beyanlarında özetle; dava konusu kefalet sözleşmesinin imzalanma tarihi olan 06/10/2015 tarihinde müvekkillerinin dava dışı asıl borçlu şirketin yetkilisi olmadıklarını, bu durumda kefaletin geçerliliği için eş rızası gerektiğini, imza tarihinde müvekkili …’un evli olmasına rağmen eş rızasının bulunmadığını, dolayısı ile müvekkili …’un kefilliğinin hükümsüz olduğunu, bu durum nedeni ile kefalet hükümleri gereği … hakkında da kefaletnamenin hükümsüz olduğundan söz etmek gerektiğini belirterek müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddine ve davacı aleyhine takibe konu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 36. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular …, …, … aleyhine … 44. Noterliği’nden … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, kredi sözleşmesine dayanarak “Alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesine bağlı olarak … A.Ş. lehine tesis edilerek kullandırılan ihtar tarihi olan 11/05/2016 tarihli YP İhracat rotatif kredisinden kaynaklanan 120.674,37-€ asıl alacağın aynı tarihteki (TCMB döviz efektif satış kuru 1 Euro=3,3861-₺ olup) kurdan karşılığı 408.615,00-₺’dir.” açıklaması ile … nolu YP İhracat Rotatif kredisinden kaynaklanan 408.615,00-₺ asıl alacak, 121.494,00-₺ işlemiş faiz, 6.074,00-₺ faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 536.183,00-₺’nin 27/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek %48 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 27/12/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davaya konu icra takibi nedeni ile davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa icra takip tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 30/05/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunun sonuç kısmında “…1-) Detayları yukarıda verilen inceleme değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda: Davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl borçlu … A Ş arasında 06.10.2015 tarihinde 500.000.00-USD limitli, GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı, Davalı kefiller … …’da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak 625.000,00-USD kefalet limiti ile imzaladıklarından doğan tüm borçlardan kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları 2-) Davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olduğu,bu nedenle davacı bankanın davalı kefil …’dan TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı ile, a-) 507.126 77 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, b-) Borç tamamen öndeninceye kadar 408.615,00-TL asıl alacak üzerinden % 36,36 oranında temerrüt faizi istenebileceği, 3-) Davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olduğu, bu nedenle davacı bankanın davalı kefil …’tan TAHSİLDE TEKERRÜR İLE takip tarihi itibari ile a-) 475.059.89 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, b-) Borç tamamen öndeninceye kadar 408.615.00TL asıl alacak üzerinden % 36.36 oranında temerrüt faizi istenebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 05/06/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “…Davacı bankanın Kayseri Bahçeşehir Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … A.Ş. Arasında 06/10/2015 tarihinde 500.000,00-USD limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı kefiller …, …’da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak 625.000,00-USD kefalet limiti ile imzaladıklarından doğan tüm borçlardan kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olduğu, bu nedenle davacı bankanın davalı kefil …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 469.657,03-₺ alacaklı olduğunun hesaplandığı, borç tamamen ödeninceye kadar 408.615,00-₺ asıl alacak üzerinden %36,36 oranında temerrüt faizi istenebileceği, %48 talebin kabul edilmesi halinde borç tamamen ödeninceye kadar 408.615,00-₺ asıl alacak üzerinden %48 oranında termerrüt faizi istenebileceği, davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olduğu, bu nedenle davacı bankanın davalı kefil …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari ile 423.471,79-₺ alacaklı olduğunun hesaplandığı, borç tamamen ödeninceye kadar 408.615,00-₺ asıl alacak üzerinden %36,36 oranında temerrüt faizi istenebileceği, davacı vekilinin %48 talebinin kabul edilmesi halinde borç tamamen ödeninceye kadar 408.615,00-₺ asıl alacak üzerinden %48 oranında temerrüt faizi istenebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Taraf itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden 2. ek rapor alınmıştır. 12/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti 2. ek raporunun sonuç kısmında “…1-) Detayları yukarıda verilen inceleme değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda: Davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl borçlu … A.Ş arasında 06.10.2015 tarihinde 500.000.00 USD limitli, GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ imzalandığı, Davalı kefiller … …’da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak 625.000 USD kefalet limiti ile imzaladıklarından doğan tüm borçlardan kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, 2-) Davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olduğu,bu nedenle davacı bankanın davalı kefil …’dan TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı ile, 430.431.65 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Borç tamamen öndeninceye kadar 408.615.00TL asıl alacak üzerinden % 30 oranında temerrüt faizi istenebileceği, 3-) Davacı bankanın yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan borç tutarının davalı kefillerin kefalet limiti kapsamında kaldığı, davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olduğu, bu nedenle davacı bankanın davalı kefil …’dan TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibarı ile, 423.471.79 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, Borç tamamen ödeninceye kadar 408.615.00TL asıl alacak üzerinden % 30 oranında temerrüt faizi istenebileceği…” yönünde görüş bildirilmiş olup, dosya kapsamına uyan bilirkişi raporu denetime elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ve dava dışı …Tic. A.Ş. arasında 06/10/2015 tarihli 500.000,00-USD bedelli genel kredi sözleşmesi akdedilmiş olup, davalıların anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, dava dışı asıl borçlu şirketin celp edilen ticaret sicil dosyasında anılan sözleşmenin imzalandığı tarihte davalıların asıl borçlu şirketin ortağı oldukları, bu durumda TBK 584 maddesi uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 44. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, dava dışı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin 13/05/2016 tarihinde iade edildiği ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesine istinaden tebliğ edilmiş sayılabileceği, davalı kefil …’a gönderilen ihtarnamenin 13/05/2016 tarihinde usulünce tebliğ edilmesi karşısında davalı …’un temerrüdünün ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda (15/05/2016 Pazar) 16/05/2016 tarihi itibari ile gerçekleşmiş olduğu, davalı kefil …’a gönderilen ihtarnamenin ise iade edildiği, bu durumda temerrüdünün 27/12/2016 takip tarihi itibari ile gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce hükme esas alınan yukarıda yazılı bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı … yönünden 408.615,00-₺ asıl alacak, 20.777,75-₺ işlemiş faiz, 1.038,90-₺ BSMV, davalı … yönünden 408.615,00-₺ asıl alacak, 14.149,34-₺ işlemiş faiz, 707,45-₺ BSMV talebinde haklı olduğu ve takibe dayanak GKS ve Yüksek Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması uyarınca davacı bankanın ticari krediden kaynaklanan asıl alacak için takip tarihinden itibaren %30 oranında temerrüt faizi talep edebileceği kanısına varılmıştır. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun icra dosyasına itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Somut olayda icra takibinde kısmen haklı çıkan davacı/alacaklının bakiye kısım için icra takibinde kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmemiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıların … 36. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazlarının kısmen iptali ile;
A)Davalı … yönünden (tahsilde tekerrür olmamak) takibin 408.615,00-₺ asıl alacak, 20.777,75-₺ işlemiş faiz, 1.038,90-₺ BSMV ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %30 temerrüt faizi üzerinden devamına,
B)Davalı … yönünden (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) takibin 408.615,00-₺ asıl alacak, 14.149,34-₺ işlemiş faiz, 707,45-₺ BSMV ile asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar işleyecek %30 temerrüt faizi üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan asıl alacak 408.615,00-₺ ve işlemiş faiz miktarı olan 20.777,75-₺ toplamı olan 429.392,75-₺’nin %20’si üzerinden hesaplanan 85.878,55-₺ icra inkar tazminatının (davalı …’in 84.552,87-₺’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 29.402,79-₺ nispi harçtan peşin alınan 9.156,67-₺ harcın mahsubu ile bakiye 20.246,12-₺ nispi karar harcının (davalı …’in 19.918,75-₺’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 3.300,00-₺ bilirkişi ücreti, 650,00-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.950,00-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.170,94-₺ ile 9.226,17-₺ harç gideri olmak üzere toplam 12.397,11-₺ yargılama giderinin (davalı …’in 12.196,66-₺’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 38.571,58-₺ nispi vekalet ücretinin (davalı …’in 37.947,90-₺’sinden sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalılar vekilleri lehine hesaplanan 13.996,38-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/03/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza