Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/647 E. 2019/926 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/647 Esas
KARAR NO : 2019/926

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkili ile davalı firma arasında ticari alım satımdan kaynaklanan 18.01.2016 T.li … nolu, 02.02.2016 T.li … nolu, 04.03.2016 T.li … nolu, 27.04.2016 T.li … nolu dört adet faturadan dolayı davalı borçludan bakiye 16.418,28-TL alacağının bulunduğunu, bu nedenle davalı firma aleyhine … 22. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi işleminin başlatıldığını, davalı firma tarafından yapılan takibe süresi içerisinde haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, 31.12.2016 tarihi itibariyle söz konusu cari hesap bakiyesinde 16.418,28-TL borçlu oldukları hususunda mutabık olduklarına dair kaşeli imzalı beyanları yer aldığını, ancak mutabakat tarihinden takibin yapıldığı 02.06.2017 tarihinde kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, cari hesap mutabakatına rağmen borçlu davalı tarafça yapılan haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli itiraz karşısında işbu davanın açıldığını, davanın kabulü ile haksız ve köyüniyetli itirazın iptaline, takip alacağına dava tarihinden itibaren ticari reeskont faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmayacak şekilde inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı müvekkilinin davacı tarafa karşı takip konusu yapılan miktarda borcunun bulunmadığını, söz konusu miktarda alacak müvekkilin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk göstermediğini, davalı müvekkili şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemeler hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiğini, bilirkişi incelemesi yapıldığında bahsi geçen gerekçelerinin haklılığının ortaya çıkacağını, davacı tarafından müvekkili davalı şirketin … 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine süresi içinde yapılan itirazının haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığınının iddia ettiğini, ancak bu iddianın yerinde olmadığını, alacak iddiasında bulunan tarafın alacağın likit alacak olduğuna dair iddiasının da yerinde olmadığını, açıklanan nedenlerle davacı tarafından, müvekkili aleyhine ikame edilen işbu davanın reddi ile reddedilen miktar üzerinden kötü niyetli takip yapıp dava açan davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 22. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası.
2-… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından alınan muhasebe bilirkişisi Doç. Dr. … tarafından sunulan 14/11/2018 tarihli bilirkişi raporu.
3-Mahkememizce atanan Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 08/04/2019 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile, davalı firma arasında ticari alım satımdan kaynaklanan 18.01.2016 T.li … nolu, 02.02.2016 T.li … nolu, 04.03.2016 T.li … nolu, 27.04.2016 T.li … nolu dört adet faturadan dolayı davalı borçludan bakiye 16.418,28-TL alacağının bulunduğunu, bu durum üzerine alacaklarının tahsili için borçlu hakkında … 22. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını yapılan takipte davalının davacı tarafa karşı takip konusu yapılan miktarda borcunun bulunmadığından bahisle haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı ise hizmet almadığına ilişkin itirazda bulunmamış ve fakat borç miktarı konusunda uyuşmadıklarını, takip konusu yapılan miktarda borcunun bulunmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, ticari satım sözleşmesi nedeniyle faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebidir.
Mahkememizce … 22. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyasının celp olunmuş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 16.418,28-TL faturadan kaynaklı asıl alacağa yıllık %9 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 02/06/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, dava tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti açısından, davacı ticari defterleri üzerinde bir mali müşavir marifeti ile inceleme yapılmasının ve takip tarihi itibari ile dava konusu alacağının bulunup bulunmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat yazılmış, denetime ve dosya içeriğine uygun olarak hazırlanan rapora göre, davacı defterlerine göre, 2015 yılından devir gelen ve mutabık kalınan 18.045,58-TL7lik alacak tutarı ile 2016 yılında ortayı çıkan toplam 4 satıştan doğan 13.766,38-TL’lik alacak varlığı davacının ticari defterlerinden tespit edildiği, davalı işletmenin toplam, 1.811,96-TL’lik borcuna 2016 yılı içerisinde davacının ticari defterlerinde cari hesap kayıtlarından ve banka hesabı kayıtlarından toplam 15.393,68-TL ödeme yaptığını, davalının toplam olan 31.811,96-TL’lik borcuna 15.393,68-TL ödeme yaptığı ve kalan borcunun 16.418,28-TL olduğunun, davacnın usulüne uygun tutulan ticari defterlerinden tespit edildiği, bildirilmiştir. Davalı taraf defterleri üzerinde de inceleme yaptırılmış ve sunulan rapora göre, davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı ve defterlerinin delil niteliğinde olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin belge ve defter ibraz etmediğinden delil niteliğinde olmadığnın tespit edildiği anlaşılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığından Mahkememizce davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek, aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan 16.418.28 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ancak takip talebinde yasal faiz talep edilmiş olmasına rağmen dava dilekçesinde her ne kadar ticari faiz talep edilmiş ise de, taleplerin takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu anlaşılmakla, takip talebindeki şartlarla davanın kabulüne karar verilmiş vc, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE
… 22. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla 16.418,28-TL alacak üzerinden devamına,
Alacağın %20’si olan 3.283,65-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.121,53-TL harçtan peşin alınan 280,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 841,14-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 280,39-TL ilk harç, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 190,00-TL posta tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.670,39-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/10/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza