Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/617 E. 2018/684 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/617 Esas
KARAR NO : 2018/684

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 17/05/2013 tarihli 2.500.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılardan …, … ve …’in bahsi geçen genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, bu sözleşmeye istineden borçluya kredi kullandırıldığını, borçlunun kredi hesaplarının … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, borçlular hakkında … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 01/06/2017 tarihinde ilâmsız icra takibi başlatıldığını, bu tarih itibariyle 918.450,78-TL tutarındaki alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle davalıların takibe itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kefaletlerinin geçerli olmadığını, bu nedenle dava konusu borçtan müvekkillerinin sorumlu olmadığını, kefaletin geçerli olabilmesi için kefil olan azami miktarın belli olması, kefalet tarihinin yazılı olmasının zorunlu olduğunu, müteselsil kefil olunması durumunda bu durumun kefil tarafından el yazısı ile yazılmasının zorunlu olduğunu, davacı bankanın takibe dayanak kefalet sözleşmelerini müvekkillerine tebliğ etmediğinden yasanın aradığı iş bu şekil şartlarına havi olup olmadığının bu aşamada bilinemediğini, TBK 584/1 maddesi kapsamında kefaletin geçerli olabilmesi için eş rızası gerektiğini, müvekkillerinin eşlerinin kefalete rızasının olmadığını, takibe konu edilen borcun mevcut olmadığını, talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu, takipten önce faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular … Ltd. Şti., …, …, … aleyhine kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti dayanak gösterilerek 825.757,30-TL asıl alacak, 68.124,97-TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %24,75 tem. faiz, 3.406,22-TL faizin %5 gider vergisi, 787,29-TL masraf olmak üzere 898.075,78-TL nakit toplamı 20.375,00-TL gayrinakit toplamı (depo talep edilen) olmak üzere toplam 918.450,78-TL’nin tahsili talebi ile 31/05/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu …, …, … vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı-borçlu vekili 25/11/2017 tarihli dilekçesinde icra dosyasına sunmuş olduğu 09/11/2017 tarihli dilekçede müvekkilleri yönünden borca ve tüm fer’ilerine yapılan itirazı geri aldıklarını, bu durumda iş bu itirazın iptali davasının konusuz kaldığını beyan etmiştir. Davalı-borçlu vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu 09/11/2017 tarihli dilekçenin incelenmesinde; borçlu …, … ve … yönünden borca ve tüm fer’ilerine yapılan itirazın geri alındığı anlaşılmıştır. İtirazın geri alınması nedeni ile dava konusuz kalmıştır. Davacı vekili 25/01/2018 tarihli ön inceleme aşamasındaki beyanında müvekkili lehine icra inkar tazminatına, vekalet ücretine ve yargılama giderine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 331/1 maddesi gereğince davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekmektedir. Diğer yandan davanın konusuz kalması halinde dahi konusuz kalan kısım yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek yasal koşulların mevcut olması halinde İİK 67. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davaya konu icra takibi nedeni ile davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa icra takip tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 09/04/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle “1-Davacı … Bankası (… Şubesi) İle dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. arasında 17/05/2013 tarihinde 2.500.000,00 TL tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmeyi TSK m.583 hükmüne uygun olarak her biri 2.500.000,00 TL kefalet limiti dahilinde davalılar …, … ve … müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları ve kefaletlerinin geçerli olduğu, anılan sözleşme kapsamında dava dışı asit borçlu şirkete TL taksitli işletme (sabit), TL spot krediler İle verilen çek yaprakları nedeniyle her bir çek yaprağına İlişkin çek yükümlüğünün ve taahhüdün oluştuğu, kullanılan kredilerin keşide edilen ihtara karşın ödenmemesi üzerine alınan ihtiyati haciz kapsamında yasal takip başlatıldığı ve davalıların takibe itirazları nedeniyle huzurdaki davanın ikame edildiği ancak, sonradan davalıların itirazlarını geri almalarına karşın, 31/05/2017 takip tarihi itibariyle, davacı … Bankası A.Ş.’nin dava dışı asıl borçlu … Tic, Ltd. Şti’den,789.575,73-TL Asıl Alacak, 62.845,81-TL İşlemiş akdi ve temerrüt faizi, 3.142,29-TL BSMV olmak üzere, toplamda 855.563,83-TL tutarında alacaklı olduğu, tahsilde mükerrerlik olmamak kaydı ile dava dışı asıl borçlu şirketle birlikte müteselsil kefiller TBK m.589 uyarınca borcun tamamından birlikte ya da ayrı ayrı sorumlu oldukları ve bu tutarın kefalet limitleri içinde kaldığı, takip tarihinden itibaren alacağın tahsiline kadar geçen süre için asıl alacak matrah kabul edilerek %24,75 oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve bunun %5 vergisinin de istenebileceği ve kendi temerrütleri nedeniyle davalıların birlikte ya da ayrı bundan da sorumlu oldukları, çek yükümlülüğünden kaynaklı 20.375,00 TL tutarında gayri nakdi bir risk oluşmakla birlikte buna ilişkin belgelerin sunulamamak nedeniyle depo edilmesi talep edilen yükümlülüğün değerlendirme dışında tutulduğu, diğer taraftan genel kredi sözleşmesinde kefiller açısından yükümlülük tutarının depo edilmesinden sorumlu olacaklarına dair açık bir hüküm bulunmamakla davalı kefillerin bundan dolayı sorumlu tutulamayacakları, ayrıca 787,29-TL. tutarındaki masrafa dair bîr belge/makbuz sunuimaması nedeni ile bu tutarında alacak toplamına eklenmemesi gerektiği ve bu konulardaki nihai değerlendirmenin Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı, 2-… 2.İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya üzerinden başlatılan ve itiraz nedeniyle durdurulan ve itirazların sonradan geri alındığı takibe, yukarıda belirtilen tutarlar ve değerlendirmeler esas alınarak kaldığı yerden devamı hususunun Mahkemenin takdirlerinde olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında 17/05/2013 tarihli 2.500.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …, … ve…’in söz konusu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesinde ki yasal koşulları kapsadığı, sözleşmenin düzenlendiği tarih itibari ile davalı …, … ve …’in dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu, bu durumda TBK 584/3 md. uyarınca eş muvafakatinin aranmadığı anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiği ve davalılara usulünce tebliğ edildiği anlaşılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre dava tarihi itibariyle davacı bankanın 789.575,73-TL asıl alacak, 62.845,81-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 3.142,29-TL BSMV olmak üzere, toplamda 855.563,83-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacı banka takip talebinde firma lehine verilen ve takip tarihi itibari ile iade edilmeyen 25 adet çek yönünden 20.375,00-TL depo talebinde bulunmuştur. Davacı bankanın bu çek yapraklarının 5941 sayılı yasanın geçici 3 maddesinde belirtilen tarihten önce kendisine ibrazı halinde sorumlu olduğu miktarları ödemekle yükümlüdür. Bankanın ödemekle yükümlü olduğu çek bedelinin banka ve dava dışı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin kefil olarak imzalayan davalılardan talep edilebilmesi için sözleşmede bu konuda özel bir hüküm bulunması gerekir. Davaya konu kredi sözleşmesinde kefillere rücuya ilişkin açık ve net bir düzenleme bulunmadığından çek depo talebi yönünden haklı olduğu ispat edilememiştir. Ayrıca takibe konu 787,29-TL tutarındaki masrafa dair dosyaya bir belge/makbuz sunulmaması nedeni ile talebinde haklı olduğu ispat edilememiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı dava tarihi itibari ile davacının 789.575,73-TL asıl alacak, 62.845,81-TL işlemiş faiz ve 3.142,29-TL BSMV talebinde haklı olduğu kabul edilmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazında haksız olduğunun anlaşılması karşısında davacının talebinde haklı olduğu tespit edilen 789.575,73-TL asıl alacak ve 62.845,81-TL işlemiş faiz miktarının toplamı olan 852.421,50-TL’nin takdiren %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazlarını geri almaları nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
170.484,30-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 11.194,47-TL’den mahsubu ile kalan 11.158,57-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 196,00-TL tebligat posta gideri ile 36,00-TL harç gideri olmak üzere toplam 2.032,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi 6. maddesi uyarınca davacının dava tarihi itibari ile talebinde haklı olduğu kabul edilen 855.563,83-TL üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 20.086,28-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/07/2018

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza