Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/606 E. 2019/906 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/606 Esas
KARAR NO : 2019/906

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirket ile elektronik posta adresi kullanmak üzere … müşteri nosu ile sözleşme yaptığını, 19/02/2016 tarihinde sözlü ve faks yazısı ile abonelik sözleşmesini yenilemeyeceğini ve iptal edilmesini davalıya bildirdiğini, ayrıca davalı tarafından verilen bağlantı kablosu, modem vs’nin de davalıya iade edildiğini, buna rağmen davalı şirketin müvekkilinin otomatik ödeme talimatı verdiği … Bankası hesabından tahakkuk ettiği ödemeleri tahsil ettiğini, müvekkilinin bu nedenle otomatik ödeme talimatını durdurduğunu ancak davalının tahakkuk yapmaya devam ettiğini ve müvekkilinden son dört aylı fatura bedelinin ödenmesini isteyerek aksi halde icra takibine geçeceğini beyan ettiğini, bu nedenle müvekkilinin söz konusu bedelleri ödediğini beyanla davalıya haksız olarak ödenen 475,20 TL’nin müvekkiline iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 3568 sayılı Kanun uyarınca tacir sıfatını haiz olmadığını ve uyuşmazlık konusu da ticari dava ve çekişmesiz yargı işlerinden olmadığından Mahkememizin davada görevsiz olduğunu, görevli Mahkeme’nin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ayrıca müvekkilinin adresinin … olması ve genel yetki kuralı uyarınca Mahkememizin davada yetkisiz olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın görev ve yetki yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen “…” Kampanyası Taahhütnamesi uyarınca aboneliğin sonlandırılması için … iletişim adresinde ya da aboneliği başlatmaya yetkili bayiye yazılı olarak bildirimde bulunulması gerektiğinin, aksi halde aboneliğin sonlandırılmayacağının tarafların mutabakatıyla açıkça hüküm altına alındığını, davacı tarafın dilekçesinde aboneliği iptal ettirmek için başvurduğunu iddia ettiğini, fakat sonrasında otomatik ödeme talimatını iptal ettirmeyi unuttuğunu ve faturaların tahsil edildiğini, sonrasında ise otomatik ödeme talimatının iptal ettirdiğini ancak faturaları ödemek zorunda kaldığını ifade ettiğini, davacının otomatik ödeme talimatını iptal ettirmeyi unutmasında müvekkili şirketin bir kusuru veya dahilinin olmadığını, en önemlisi de davacıyı faturaları ödemeye zorlayacak hiçbir husus bulunmadığını, davacı zaten borçlu olmadığını düşünüyor ise yapması gerekenin faturaları ödememek, kendisine bir icra takibi yapılması durumunda takibe, “borcum yoktur” şeklinde itiraz etmek olduğunu, davacının faturaları kendi istek ve iradesi ile ihtirazı kayıt dahi ileri sürmeden ödediğini beyanla davanın esastan da reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız olarak ödendiği iddia olunan fatura bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 45/4. maddesinde ” Birden çok meslek mensubu çalışmalarını; (…) (2) serbest muhasebeci mali müşavirlik veya yeminli mali müşavirlik ortaklık bürosu veya şirket şeklinde birleştirebilirler. Bu bürolarda yapılan faaliyetler ticari faaliyet sayılmaz. Şirket şeklinde çalışılması halinde, yapılan işlerden doğacak cezai sorumluluk işi yapan meslek mensubuna aittir.” düzenlemesi getirilerek davacı gibi şirketlerin faaliyetlerinin ticari sayılmayacağı kabul edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Eldeki davada, davacının yaptığı iş kanunen ticari faaliyet sayılmadığı ve mutlak bir ticari dava da söz konusu olmadığından Mahkememizin görevsiz, görevli Mahkemenin ise genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/10/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza