Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/597 E. 2019/500 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/116 Esas
KARAR NO : 2019/498

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/01/2015
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti.arasındaki ticari ilişki nedeniyle … Ltd. Şti.’nin müvekkiline davaya konu 05/11/2010 keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli çeki verdiğini, müvekkilinin de bu çeki ticari ilişki içerisinde bulunduğu … A.Ş.’ye verdiğini, çekin 12/11/2010 tarihinde davalı bankanın … Mahallesi Şubesine ibraz edildiğini, ancak çek arkasına karşılığı bulunmadığından kaşe basıldığını ve saat belirtilmediğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine müvekkili şirket tarafından dava dışı ….A.Ş.’ye çek bedelinin ödendiğini ve çekin iade alındığı, müvekkili tarafından çek bedelinin tahsil edilebilmesi için … 11.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla keşideci … Ltd. Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibin halen devam ettiğini, ancak borçlu şirkete ait hiçbir menkul ve gayrimenkul mal bulunamadığından çek bedelinin tahsil edilemediğini, keşideci şirket yetkilisi hakkında … 7. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla ceza davası açıldığını, ceza dosyasında davalı banka tarafından gönderilen 2 adet yazıda çekin bankaya ibraz tarihinde 25.986,25 TL karşılığının bulunduğu, kısmi ödeme yapılmadığı, çekte ödemeden men talimatının da verilmediğinin bildirildiğini, müvekkilinin davalı bankanın kusurlu işlemlerini bu şekilde öğrendiğini ve ihtarname gönderdiğini, davalı çalışanları ile yapılan görüşmelerde de bedelin ödeneceğinin söylendiğini, daha sonra ise mahkemeye hatalı bilgi verildiğinin söylendiğini, müvekkilinin bankanın hatalı işlemleri nedeniyle zarara uğradığını, bu nedenle bu davayı açmak zorunda kaldıklarını beyanla hesapta karşılığı olmasına rağmen ödenmeyerek karşılıksız kaşesi vurulan çekin bedelini ödemek zorunda bırakarak müvekkilini zarara uğratan davalı bankadan çek bedeli olan 30.000,00 TL’nin ödeme tarihine kadar günlük binde üç oranında işleyecek gecikme cezası ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davaya konu çekin ibraz tarihi olan 12/11/2010’daki keşideci şirket hesap kayıtları incelendiğinde, saat 16:16:02 itibariyle … numaralı çekin ödemeye uygun görülerek ödendiğini, davacı tarafın yetkili hamili olduğu 30.000,00 TL bedelli çekin ise takas saati sonu hesap bakiyesinin -4.791,41 TL olması nedeniyle karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğunu, müvekkili bankanın … 7. Sulh Ceza Mahkemesi’ne hitaben yazdığı yazıda takas kapanış saatinin 17:00 olduğu, 17:02 itibariyle hesap bakiyesi yetersiz olduğundan dava konusu çeke karşılıksızdır kaşesi vurulduğunu, mahkemeye sehven bildirilen miktarın takas saati sonu bakiyesi değil gün sonu bakiyesi olduğunu, müvekkilinin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini, takas kapanış saatinin 17:00 olduğunu, müvekkili bankaya ibraz edilen çek 17:02 itibariyle karşılıksız kaldığından ve kısmi ödeme de mümkün olmadığından bu olgular doğrultusunda işlem yapıldığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bankanın hesapta karşılığı bulunmasına rağmen çek bedelini ödemeyerek zarara sebep olduğu iddiası ile dava dışı yetkili hamile ödenen çek bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, tarafların delilleri toplanmış ve yapılan yargılama neticesinde, ” iş bu davanın, banka aleyhine açılmış bir tazminat davası niteliğinde bulunduğu, böyle bir davada davacının bankadan zararını isteyebilmesi için davaya konu çeke dayalı bütün müracat yollarının davacı tarafça tüketilmesi ve çek bedelinin keşideciden tahsil imkanının tamamen ortadan kalkmış olmasının gerektiği, dava konusu somut olayda davacı tarafından dava dışı keşideci şirket olan …Tic.Ltd.Şti.hakkında … 11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla 17.12.2010 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, bu takibin kesinleştiği ve takip dosyasındaki işlemlere devam edildiği sırada 08.03.2012 tarihinde mahkememize işbu davanın açıldığı, davanın açıldığı tarih itibarıyla icra dosyasının incelenmesinden herhangi bir aciz vesikasının alınmamış olduğu, bu yönde bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği gibi, yine icra dosyasının incelenmesinden dava açıldıktan sonra da 09.03.2012 tarihinde alacaklı vekili tarafından icra dosyasına müracat edildiği, haciz talebinde bulunulduğu, yine 31.01.2013 tarihli davacı vekilinin müracatıyla borçlu keşideci hakkında haciz talebinde bulunulduğu ve davadan sonra da bu şekilde işlemlere devam edildiği anlaşılmakla; davacının davanın açıldığı tarih itibarıyla henüz zararının doğup doğmadığının belli olmadığı anlaşılmakla, bu aşamada erken açılan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Verilen kararın davacı tarafın vaki temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/15011 Esas, 2014/3353 Karar sayılı kararı ile “Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, dava dışı şirket tarafından çekin bankaya ibrazı tarihinde kısmi karşılığı bulunduğuna göre, yüksek özen yükümlülüğü bulunan davalı bankanın nezdinde bulunan paranın ödemesini gerçekleştirmesi veya ödemeyi teklif etmesi gerekmekteyken, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek zarara sebebiyet verdiği açıktır. Her ne kadar mahkeme gerekçesinde Dairemiz kararına atıfta bulunulmuş ise de, anılan kararda dava, sahte kimlikle başvuran keşideci hakkında davalı bankanın yeterli araştırma yapmadan çek karnesi vermesi ve sonra böyle bir çek için işlem yapmaması, ödemede bulunmaması iddiasında dayalı olarak banka aleyhine tazminat istemine ilişkin olmakla, dava konusu olaya emsal olması söz konusu değildir. Bu itibarla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, verilen bu karar yönünden davacı tarafın karar düzeltme talebi üzerine aynı dairece yapılan inceleme neticesinde, 2014/10353 Esas ve 2014/14859 Karar sayılı kararı ile;
“Dava, çek hesabında para olduğu halde davalı banka tarafından ödenmediği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafından lehtarı olunan çekin davalı bankaya ibrazında çek hesabında 25.986,25 TL bulunduğu halde davalı banka tarafından kısmi ödeme yapılmadığı iddia edilmiş olup, iddiaya dayanak olarak da davalı bankanın … 7. Sulh Ceza Mahkemesi’ne yazmış olduğu çekin ibraz tarihinde hesapta 25.986,25 TL’nin bulunduğu ve çekin lehtarına kısmi ödeme yapılmadığına ilişkin 02.03.2011 tarihli yazı gösterilmiştir.
Ancak davalı tarafından işbu davada yapılan savunmada, … 7. Sulh Ceza Mahkemesi’ne çekin ibraz edildiği günün sonunda hesap bakiyesinin 25.986,25 TL olduğunu, çekin ibraz saatinde hesapta para bulunmadığı belirtilmiş ve buna ilişkin hesap ekstresi dosyaya sunulmuştur. Hesap ekstresinde gün içinde hesaba sürekli para yatırıldığı ve yine kısa süre içinde para çekildiği kayıtlı olup, zaman zaman hesap eksi bakiyeye düşmüş ise de gün sonunda hesaba 30.000,00 TL yatırılması ile saat 17:26 itibariyle bakiyenin 25.986,25 TL olduğu görülmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekin bankaya ibrazında hesapta para bulunup bulunmadığı noktasında toplanması nedeniyle, bu hususun tesbiti için öncelikle çekin davalı bankaya hangi saatte ibraz edildiğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, mahkemece, davaya konu hesaba gün içinde sürekli para giriş ve çıkışı yapıldığı ve zaman zaman hesabın eksi bakiyeye düştüğü gözönüne alındığında davaya konu çekin hangi saatte davalı bankaya ibraz edildiği ve anılan saatte hesapta para bulunup bulunmadığının belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.02.2014 gün, 2013/15011 Esas, 2014/3353 Karar sayılı bozma ilamında yer alan gerekçeye ek olarak mahkeme kararının açıklanan bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile de bozularak dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce bozmaya uyularak devam eden yargılamada dosya, bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş ve tarafların iddia ve savunmaları kapsamında çekin bağlı olduğu hesabın ibraz tarihi itibariyle incelenmesi hususunda rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davalı banka çek senet merkezince dava konusu çekin, son olarak saat 17:02’de provizyon ekranından sorgulandığını, bu saatte ekran bakiyesinin -4.798,41 TL oluğunu ve çekin bu nedenle karşılıksız işlemine tabi tutulduğunu, bankaya bu nedenle yöneltilebilecek bir kusur olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları kapsamında bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda kök raporundan ayrılmayı gerektirir bir husus olmadığını beyan etmiştir. Davacı tarafın itirazları üzerine bu kez dava konusu çekin ibraz edildiği banka şubesinde yerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere Ankara Nöbetçi ATM’ye talimat yazılmış, çekin bağlı olduğu hesabın ibraz edildiği gün itibariyle hangi işlemlere tabi olduğu hususunda rapor alınmış ve aynı husus davalı bankanın … Şubesinden sorularak gelen yazı cevapları dosya içerisine alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının lehtarı olduğu, davalı bankanın … Şubesine ait, keşidecisi … Ltd. Şti. olan, … numaralı, 05/11/2010 tarihli, 30.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafından ciro edilerek dava dışı … A.Ş.’ye verildiği, çekin dava dışı şirket tarafından ibrazı ve karşılıksız çıkması neticesinde davacı tarafından bedeli ödenerek geri alındığı, davacının çek bedelinin keşideci şirketten tahsili için icra takibi başlattığı ancak icra takibi neticesinde alacağını tahsil edemediği ve çekin ibraz tarihinde bağlı olduğu hesapta çek bedeli kadar tutarın bulunmasına rağmen davalı banka tarafından karşılıksız işlemi yapıldığı ve bu şekilde zarara uğramasına sebep olduğunu iddia ettiği, gelen yazı cevapları ve alınan bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere, dava konusu çekin 05/11/2010 olan tarihinin, dava dışı … Şirketi tarafından 12/11/2010 tarihine ertelendiği, yine davacı tarafından ciro edilerek dava dışı … şirketine verilen … numaralı, 30.000,00 TL bedelli ve 12/11/2010 tarihli çek ile birlikte bu tarihte takasa ibraz edildiği, dava konusu olmayan … numaralı çekin saat 16:16’da ödendiği, dava konusu … numaralı çekin ise saat 17:02’de takastan ibraz edildiği, bu saat itibariyle hesap bakiyesinin -4.798,41 TL olması sebebiyle çeke karşılıksız işlemi yapıldığı, saat 16:16’da ödenen diğer çek tutarının dava dışı … Şirketinin erteleme talebi üzerine saat 17:26’da hesaba iade edildiği, bu şekilde dava konusu çek yönünden ibraz edildiği saat itibariyle hesapta yeterli bakiye olmaması ve karşılıksız işlemi yapılmasının doğru olduğu, yapılan işlemlerde davalıya atfedilecek kusur bulunmadığı, davalı bankanın davacının talep ettiği çek bedelinden sorumluluğunun olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 445,50 TL harçtan mahsubu ile kalan 401,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça bozmadan önce yapılan 28,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.19/06/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza