Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/55 E. 2018/283 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/55 Esas
KARAR NO : 2018/283
DAVA : Tazminat

DAVA TARİHİ : 18/01/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetledavalılardan …’ın kazaya karışan … marka … model … plaka sayılı aracın maliki, diğer davalı …’ın ise, olay sırasında aracın sürücüsü olduğunu,davalılardan …. ise, 520110 no.’lu ve 19.06.2009 tarihli olmak üzere 29.05.2008 başlangıç, 29.05.2009 bitiş tarihli Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile aracın sigortacısı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkillerin murisinin vefat ettiğini, vefat eden …’nin 10/01/1982 doğumlu olup müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını ifade ederek, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL.’lık “manevi tazminatın” ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan sürücü … ve araç maliki …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yine fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL.’lık “maddi tazminatın” ölüm tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılar … ve … ile diğer davalı ….’den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ayrıca davacı vekili 08.06.2010 tarihli dilekçesinde her bir davacı için 2.500 TL. olmak üzere toplam 10.000 TL. maddi tazminat ve her bir davacı için 5.000 TL. olmak üzere toplam 20.000 TL. manevi tazminat talep ederek masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın dava dilekçesinde davalılara herhangi bir kusur atfında bulunmadığından ortada bir niza olmadığını, müvekkili …’ın %100 kusurlu olmadığını, kusur durumunun keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebileceğini, evli kız kardeş ve diğer erkek kardeşlerin destek tazminatı talep edemeyeceklerini, müvekkilleri …’ın aracına binen müteveffanın “tedbirsiz davranışlarından kusurlu olduğunu, bu nedenle kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, araç maliki …’ın, sürücü …’ın eyleminden sorumlu olmadığını, trafik kazasının meydana gelmesine müvekkili …’ın sebebiyet vermediğini, bariyerlerin sahil yoluna hiçbir levha ve ışıklandırma bulunmaksızın kontrolsüzce yerleştirildiğini, kazaya kontrolsüzce yerleştirilen bariyerlerin neden olduğunu, kazaya, sürücü …’ın alkolün etkisi altında sebebiyet verip vermediğinin nörolog ve trafik uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin değerlendirebileceğini, kaza, eğer alkolün etkisi altında meydana gelmişse alkollü olan davacıların murisi …’ın da kusurlu olduğunu, sürücü …’ın alkollü olduğunu bildiğini, kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını, bu nedenle sürücünün tek başına sorumlu olmadığını, davacıların mahkeme’ye sundukları dava dilekçesinde sürücü müvekkillerine bir kusur atfetmediklerini ve davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminatın Trafik Poliçesi Teminatı kapsamında olmadığını,Trafik Poliçesi teminatı olan 150.000 TL.’sının talep edilemeyeceği, talep edilecek gerçek destekten yoksun kalma tazminatının bilirkişi hesabından sonra belli olacağını, destekten yoksun kalma tazminatının, destekten yoksun kalma tazminatı uzmanı Aktüer … tarafından destek verenin babası … için tesbit edilen 9.139,00 TL.’nın Davacılara, müvekkilleri Sigorta Şirketi tarafından ödendiğini, bu ödemenin yapılırken davacıların murisinin “müterafik kusuru” ve “hatır taşımasından ” dolayı yapılması gereken indirimlerinin yapılmadığını, bu nedenle müvekkilleri sigorta şirketinin trafik sigortasından kaynaklanan sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirdiklerini, davacıların herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadıklarının soruşturulmasını,hak sahipleri tarafından tüm belgelerin sigortacıya ibraz edilmesi gerektiğini, zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olan müvekkilleri Sigorta Şirketi’nden yasal faiz talep edilmesi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında “Hatır Taşıması” bulunduğunu (ölen desteğin ve diğer yaralıların araçta hatır için taşındığını) bu nedenle tazminat miktarından %30 indirim yapılması gerektiğini, ayrıca müteveffa , desteğin araca, sürücünün alkollü olduğunu bilerek bindiğini , bu nedenle müteveffanın müterafik kusurlu olduğundan % 30 daha indirim yapılması gerektiğini savunmuştur.
… 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.K. sayılı birleştirme kararı ile mahkememizin iş bu davası ile birleştirilen davanın davacısı … tarafından davalı …., … ve … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu …’ın 16/04/2009 tarihinde davalılardan … tarafından kullanılan davalı şirket tarafından sigortalı, diğer davalı …’a ait 34 VJ 0883 plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, önceki aşamada … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasında maddi-manevi tazminat talepli dava açıldığını, açılan davada manevi tazminat talebinden ayrı olarak davacı baba için fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı tutularak 2.500,00-TL maddi tazminat talep edildiğini, ilgili davada verilen kararın temyizi neticesinde bozmadan sonra kısmi dava dosyasının … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasına kayıt edildiğini, ilk davanın kısmi dava olduğunu, bozmadan sonra ıslah yapılamadığından ek dava açmanın zorunlu hale geldiğini, ilk davada 2.500,00-TL talep edilmiş olduğundan 19.014,99-TL için iş bu ek davanın ikame edildiğinden bahisle birleştirme taleplerinin kabulü ile ek davanın kısmi ilk dava olan … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile 19.014,99-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden, diğer davalılardan 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda verilen 2009/720-2013/117 E.K. sayılı 02/10/2009 tarihli karar ile “1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Davacı … (baba) tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 2.318,62 TL maddi tazminatın davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 26.06.2009 tarihinden , diger davalılardan 16.4.2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, 2-Davacıların murisleri … ‘ın vefatı nedeni ile duydukları elem ve üzüntüde nazara alınarak her davacı için ayrı ayrı taktiren 2.500 ‘ er TL den toplam 10.000,00 TL nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16.4.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, 3-Davacılardan … ‘ ın fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebi ile diğer davacıların maddi tazminat talepleri ile fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine” karar verilmiş olup, kararın davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/4159-2016/7668 E.K. sayılı 23/06/2016 tarihli ilâmı ile “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar … ve … vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirikişisi raporunda davacı baba …’ın gerçek zararı hesaplanırken CSO tablosu esas alınmıştır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, sağ kalan kişilerin muhtemel yaşam sürelerinin tespitinde PMF tablosu kullanılmakta olup, işleyecek dönem hesabında da %10 artırma ve %10 eksiltme yöntemine göre hesaplama yapılmaktadır. Bu açıdan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Somut olayda, davacıların desteğinin alkollü olduğunu bildiği halde davalı sürücünün aracına bindiği bu nedenle müterafık kusuru olduğu, ayrıca 4 arkadaşın gezme amacı ile araca bindikleri bu açıdan hatır taşıması olduğu sabittir. Ancak mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda desteğin müterafık kusuru için 2/8 oranında ve ayrıca hatır indirimi için 2/8 oranında indirim yapılmış olup bu indirim oranları Dairemizin uygulamalarına göre yüksektir. Mahkemece hesap bilirkişisinden bu yönlerden ek rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkmdaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmak ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA” karar verilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, davacılar murisinin ölümü nedeni ile ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve BK md. 47 (6098 sayılı TBK md 56.) gereğince manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu trafik kazası ile ilgili … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/339-2010/147 E.K. sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/12091-1123 esas-iddianame nolu iddianamesi ile 16/04/2009 tarihinde şüpheli …’ın arkadaşları ile birlikte alkol aldığı, arkadaşları ile birlikte sahilde … plaka sayılı araçla gezmeye karar verdikleri, şüphelinin aşırı alkollü oluşu sebebi ile giderken aracı arkadaşı …’nun kullandığı, sahile vardıklarında alkol almaya devam ettikleri, dönüş yolunda aracı şüpheli …’ın kullandığı, şüphelinin aracı alkolün verdiği etki ile süratli kullanması sonucu aracın dengesini kaybedip takla attığı, meydana gelen kaza sonucunda araçta bulunan …’ın vefat ettiği, araçta bulunan …, .. ve şüpheli …’ın yaralandıkları belirtilerek şüpheli …’ın taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma, taksirle 1’den fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan TCK 85/1, 22/3, 53, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açılmış olduğu, yargılama aşamasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 01/02/2010 tarihli raporda sanık …’ın davaya konu trafik kazasında aslî kusurlu olduğunun belirtildiği, yargılama sonucunda … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/339-2010/147 E.K. sayılı kararı ile sanığın, 1 kişinin ölümü ile birlikte 1’den fazla kişinin yaralanmasına bilinçli taksirle sebebiyet vermesi nedeni ile TCK 82/3 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiş olduğu, kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 12/04/2011 tarih 2011/909-2232 E.K. sayılı ilâmı ile onanarak 12/04/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dosyada mevcut … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/583-964 E.K. sayılı verâset ilamının incelenmesinde muris …’ın 16/04/2009 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak babası … ve kardeşleri …, … ve …’ın kalmış olduğu anlaşılmıştır. Olay tarihi itibari ile murisin gelir durumunun ve tarafların mâli-sosyal durumlarının tespiti yönünde araştırma yapılmıştır. … plaka sayılı aracın araç özet bilgileri ve kaza dönemini kapsayan sigorta poliçesi getirtilmiş, incelenmesinde; aracın 29/05/2008- 29/05/2009 tarihleri arası zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı ….’ye (… Sigorta A.Ş.) sigortalı olduğu, davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davacıların destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 06/05/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle “…Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bozma ilâmında belirtilen hususlar dikkate alınarak müteveffanın %15 müterafik kusurlu olduğu ve ayrıca olayda hatır taşıması olduğundan hesaplanan maddî tazminat miktarından %15 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek ve ayrıca olayda hatır taşıması olduğundan hesaplanan maddi tazminat miktarından müteveffanın %15 müterafik kusuruna isabet eden tutarda ve ayrıca %15 hatır taşıması indirimi yapıldığı, kaza tarihi itibari ile geçerli olan asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı …’ın maddi zararının 21.514,99-TL’den ibaret bulunduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporu oluşa uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 16/04/2009 tarihinde davalı …’ın arkadaşları …, … ve … ile birlikte alkol aldığı, davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı araçla sahilde gezmeye karar verdikleri, şüphelinin aşırı alkollü oluşu sebebi ile aracı arkadaşı …’nun kullandığı, sahile vardıklarında alkol almaya devam ettikleri, dönüş yolunda aracı …’ın kullandığı, alkolün verdiği etki ile süratli kullanılması sonucu aracın dengesini kaybedip takla attığı, meydana gelen kaza sonucunda araçta bulunan …’ın vefat ettiği, … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 01/02/2010 tarihli raporunda kazada …’ın aslî kusurlu olduğu, kaza nedeni ile …’ın … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yukarıda açıklanan 2009/339-2010/147 E.K. sayılı ilâmı ile bilinçli taksirle 1 kişinin ölümüne, 1’den fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacılar, murisleri …’ın ölümü nedeni ile 818 sayılı BK 45 (6098 sayılı TBK 53) maddesine dayalı olarak destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Destekten yoksunluk tazminatı ölenin çalışıp kazanabileceği süredeki kazancı tutarından davacılara ayırıp ileride yapabileceği yardımının tutarının peşin ve toptan ödetilmesinden ibarettir. (YİBK., 06/03/1978 tarih 3 sayılı karar) Destekten yoksunluk tazminatı ileriye yönelik faraziyelere ve varsayımlara dayanarak tespit ve hesaplanmaktadır. Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarına ve uygulamalarına göre murisin kardeşi olan davacılar …, … ve …’nın olay tarihi itibari ile yetişkin olmaları nedeni ile destekten yoksun kalma tazminat talepleri kabul edilmemiş, murisin bu olay sebebi ile ölmeyip sağ kalmış olsaydı davacı baba …’a maddi yardım ve destekte bulunabileceği, onun ölümü nedeni ile davacı baba …’ın onun desteğinden yoksun kaldığı kabul edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan bilirkişi raporunda Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre yapılan hesaplama sonucunda davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı 54.488,46-TL olarak hesaplanmıştır. Davaya konu kazada sürücü …’ın alkollü olduğu, muris …’ın bu durumu bildiği, bu nedenle müterafik (bölüşük) kusurlu olduğu, 818 sayılı BK 44 maddesi (6098 sayılı TBK 51) uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kabul edilerek tazminat tutarından takdiren %15 indirim yapılarak tazminat miktarı 46.315,19-TL olarak hesaplanmıştır. Diğer yandan sürücü … ile murisin yakın arkadaş olmaları nedeni ile murisin bedelsiz olarak araçta taşındığı, taşımanın bir ücret veya menfaat karşılığı olmadığı, dolayısı ile hatır taşıması olduğu, 818 sayılı BK 43 (6098 sayılı TBK 52) maddesi uyarınca zararın bir bölümünün zarar görenin üzerinde bırakılması gerektiği kabul edilerek 46.315,19-TL tazminat tutarından hatır taşıması nedeni ile takdiren %15 indirim yapılarak 39.367,91-TL tazminat hesaplanmıştır. Davalı … şirketi tarafından yapılan ödemelerin Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre güncelleştirilen tutarı olan 17.852,92-TL’nin mahsubu yapılarak neticeten 21.514,99-TL tazminat hesaplanmıştır. 818 sayılı BK’nun 41. (6098 sayılı TBK 49.) ve 2918 sayılı KTK’nun 85 maddeleri uyarınca haksız fiili gerçekleştiren davalı sürücü … ve davalı araç mâliki …’ın kusur oranına göre gerçek zararın tamamından sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Sigorta şirketinin sorumluluğu ise temerrüt tarihinden ve poliçe limiti ile sınırlı olarak kabul edilmiştir. Temerrüt tarihi 2918 sayılı yasanın 98 ve 99. maddelerine göre belirlenmelidir. Somut olayda sigorta şirketi yönünden temerrüt ve faiz başlangıç tarihi 26/06/2009, davalı araç mâliki … ve davalı sürücü … yönünden ise faiz başlangıç tarihi olay tarihi olan 16/04/2009 olup, buna göre davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulüne ve diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. 818 sayılı BK 47. (6098 sayılı TBK 56/2) maddesi hükmüne göre hakim ölüm halinde ölenin yakınlarına manevi zarar adı altında bir paraya hükmedebilir. Murisin ölümü ile onun baba ve kardeşleri olan davacıların acı, elem ve üzüntü yaşadıkları mutlak olup, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları ile olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A)1-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulüne, 2.500,00-TL maddi tazminatın (Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile) davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden davalılar … ve …’ın 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-Davacılar …, … ve …’nın maddi tazminat talebinin reddine,
3-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı … için 3.500,00-TL, davacı … için 3.500,00-TL, davacı … için 3.500,00-TL, davacı … için 3.500,00-TL olmak üzere toplam 14.000,00-TL manevi tazminatın 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 1.127,11-TL nisbi karar harcından peşin alınan 675,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 452,11-TL nisbi karar harcının davalı … şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı … tarafından yapılan 1.467,70-TL bozmadan önceki masraf (52,70-TL ilk masraf, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 215,00-TL tebligat posta gideri), 600,00-TL bilirkişi ücreti, 187,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere 2.255,20-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 744,15-TL ile 693,10-TL harç gideri olmak üzere toplam 1.437,25-TL yargılama giderinin davalı … şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 2,180,00-TL vekalet ücretinin davalı … şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden davalı … şirketi vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı … şirketine verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden davacılar vekili lehine her bir davacı yönünden ayrı ayrı 2.180,00-TL’den toplam 8.760,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
B)1-Birleşen davanın kabulüne, 19.014,99-TL maddi tazminatın (Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile) davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden davalılar … ve …’a 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.298,91-TL nisbi karar harcından peşin alınan 64,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.233,96-TL karar harcının davalı … şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 60,00-TL tebligat posta gideri ile 100,95-TL ilk masraf olmak üzere toplam 160,95-TL yargılama giderinin davalı … şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 2.281,80-TL nisbi vekalet ücretinin davalı … şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı-birleşen davanın davacısı vekilinin yüzüne karşı davalı-birleşen davanın davalılarının yokluğunda hükmün tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2018

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza