Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/509 E. 2019/805 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/509 Esas
KARAR NO : 2019/805

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Şti ile davalı arasında “Halkla İlişkiler Hizmetleri ve Danışmanlık Sözleşmesi” akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin başlangıç tarihinin 11/07/2016, sona erme tarihinin ise 11/01/2017 olduğunu, sözleşme ile müvekkili şirketin davalıya halkla ilişkiler ajansı hizmeti sunmayı, müşterilerin hedefleri ve müşterinin potansiyeli doğrultusunda basın iletişim stratejisini oluşturmayı, bu stratejiye uygun olarak medya ilişkilerini planlama ve uygulanması konusunda danışmanlık hizmeti vermeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında yüklendiği edimlerin tamamını eksiksiz, tam ve ayıpsız bir biçimde ifa ettiğini ancak davalının, sözleşme uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ödemelerin yapılması için davalı şirket yetkilileri ile iletişime geçildiğini, davalının avukatı tarafından gönderilen e-mailde nakit para akışı paralelinde ödemelerin yapılacağının bildirildiğini, davalının müvekkili tarafından düzenlenen fatuarlara herhangi bir itiraz öne sürmemesine rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde aldığı hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğini, müvekkilinin edimlerini eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirdiğini, davalı tarafından yapılmış bir ayıp ihbarı da olmadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne davalı tarafnıdan … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan hakksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep va dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Şti ile davalı arasında “Halkla İlişkiler Hizmetleri ve Danışmanlık Sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca üstlendiği tüm edimleri eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirdiğini, davalının ise sözleşme gereği yüklendiği borçlarını ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalının bu icra dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, her iki dosyanın birleştirilmesini talep ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşme ile müvekkili şirketin davalıya halkla ilişkiler ajansı hizmeti sunmayı, müşterilerin hedefleri ve müşterinin potansiyeli doğrultusunda basın iletişim stratejisini oluşturmayı, bu stratejiye uygun olarak medya ilişkilerini planlama ve uygulanması konusunda danışmanlık hizmeti vermeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında yüklendiği edimlerin tamamını eksiksiz, tam ve ayıpsız bir biçimde ifa ettiğini ancak davalının, sözleşme uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ödemelerin yapılması için davalı şirket yetkilileri ile iletişime geçildiğini, davalının avukatı tarafından gönderilen e-mailde nakit para akışı paralelinde ödemelerin yapılacağının bildirildiğini, davalının müvekkili tarafından düzenlenen fatuarlara herhangi bir itiraz öne sürmemesine rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine önce … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile, bundan sonra ise … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde hizmetin ayıplı olduğu iddiasında bulunduğunu, müvekkili tarafından hizmetin eksiksiz ve ayıpsız olarak verildiğini, ayrıca davalının müvekkiline herhangi bir ayıp ihbarında da bulunmadığını, müvekkili tarafından bu davaya konu icra dosyası ile daha önce açılan icra dosyasında talep edilmeyen fatura ve cari hesap alacaklarının talep edildiğini, sözleşmede fatura bedellerinin, fatura tarihlerinden itibaren 7 iş günü içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle davalının temerrüde düştüğünü beyanla icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, kendisine düşen görev ve yükümlülükleri tam, vaat edilen şekilde, eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirmediğini, davacı tarafından icra takibine konu edilen faturaların düzenlenmesinin tek başına, davacının kendi yükümlülüklerini yerine getirdiği ve müvekkili şirkete tam bir şekilde danışmanlık hizmeti sunduğu anlamına gelmediğini, davacı tarafından bahsedilen e-mailde, müvekkili şirket yetkilisi …’nun, hizmet alınan aylara ilişkin fatura ödemelerinin müvekkili şirket tarafından gerçekleştirileceğini belirtmekle yetindiğini, davacının, müvekkili şirkete vaat edildiği şekilde tam ve eksiksiz bir hizmet sunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin, takibe konu edilen faturaları ödeme yükümlülüğü altında olmadığını, davacının, önceden yazılı onay alınmasını gerektiren nitelikteki harcamalar için müvekkili şirketten önceden yazılı onay almadığını ve söz konusu harcamaları müvekkili şirketten haksız yere tahsil etmeye çalıştığını, bu nedenle ilgili icra dosyasında belirtilen borca itirazlarının haklı nitelikte olduğunu beyanla davanın reddine, davacının takibi haksız ve kötü niyetli olduğundan aleyhine dava değerinin en az %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, sözleşmeden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, asıl davaya konu … 13. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine, sözleşme uyarınca ödenmemiş 20/04/2017 tarihli …, …, …, … ve … seri numaralı fatura alacakları açıklaması ile 12.669,00 TL asıl alacak ve 22,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.691,39 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 11/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 12/05/2017 tarihli dilekçesi ile, davacının müvekkiline taahhüt ettiği şekilde hizmet vermediğini, bu nedenle müvekkilinin ücret ödeme yükümlülüğünün olmadığını beyanla borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu … 21. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesi ile; davacı tarafından, davalı aleyhine sözleşme uyarınca ödenmemiş 20/04/2017 tarihli …, …, …, …, … ve … seri numaralı fatura alacakları açıklaması ile 5.783,22 TL asıl alacak, 63,02 işlemiş faiz; 5.350,00 TL asıl alacak ve 1,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.197,67 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 12/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 14/06/2017 tarihli dilekçesi ile, davacının müvekkiline taahhüt ettiği şekilde hizmet vermediğini, bu nedenle müvekkilinin ücret ödeme yükümlülüğünün olmadığını beyanla borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca delillerin ibrazından sonra dosya, ticari defterler ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak, davacı tarafça sözleşme ile üstlenilen edimlerin eksiksiz ve gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğu, faturaların defterlerde kayıtlı olup olmadığı ve davalı tarafından yapılmış ödeme olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacının defterlerine göre davalıdan cari hesap nedeniyle 23.891,22 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafça sunulan cd’ler ve ekler üzerinde yapılan incelemeye göre, davacı tarafından Ağustos ayı içerisinde, satış ve tanıtım etkinliğini amaçlayan yazışmaların yapıldığını, ayrıca Londra moda haftasına ait hediye listesi ve davet listesinin çıkarıldığını, Eylül ayı içerisinde Londra moda haftası kapsamında … ile etkinlik düzenlendiğini, düzenlenen etkinliğin …, …, …, …, …, … ve … gazeteleri ile … Dergisi ve haftasonu dergisi ile birlikte çeşitli haber ve dergilerin internet sitelerinde çıkan haberlerle desteklendiğini, çeşitli dergilerde röportaj çalışmalarının yapıldığını, basın bülteni hazırlama çalışmalarının yapıldığını, ilerleyen aylarda da röportaj çalışmaları ile basın bülteni hazırlama çalışmalarının yapıldığını, bu şekilde davacının sözleşmeye uygun olarak çalışmalar yaptığını, sözleşme bitim tarihi 11/01/2017 olmasına rağmen Şubat 2017 ayında da hizmet verildiğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, raporda davalı tarafın ticari defterleri ile ilgili değerlendirme ve her iki dava yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından heyetten ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davalının 2016 yılı ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenen faturaların ve ödemenin kayıtlı olmadığını, davacının 2016 yılı defterlerinde de herhangi bir kaydın olmadığını ancak davacının 2017 yılı ticari defterlerinde davalı adına düzenlenen 43.262,252 TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğunu, 19.731,00 TL tutarındaki ödemenin ise her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olmadığını, asıl davada davacının, kendi defter ve kayıtlarına göre 37.912,22 TL alacaklı olduğunu, ancak haricen sunulan hesap ekstresindeki ödemeler dikkate alındığında davacının takip tarihi itibariyle 18.181,22 TL alacaklı olduğunu, birleşen davada ise davacının kendi kayıtlarına göre, 43.262,22 TL alacaklı olduğunu, ancak haricen sunulan ödeme ekstrelerindeki bedellerin düşülmesi ile 23.531,22 TL asıl alacaklı olduğunu ancak asıl davanın konusu olan icra takibinde talep edilen 12.669,00 TL’nin mahsubu ile 10.862,22 TL talepte bulunabileceğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 11/07/2016 başlangıç tarihli halkla ilişkiler hizmetleri ve danışmanlık sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 11/01/2017 tarihinde sona erdiği, sözleşme ile davacının, davalıya halkla ilişkiler ajansı hizmeti sunmayı ve davalının hedefleri doğrultusunda basın iletişimi stratejisi oluşturmayı, bu stratejiye uygun olarak medya ilişkilerini planlamayı ve uygulamayı üstlendiği, sözleşmenin 4. maddesinde davacının üstelendiği işin detaylı olarak tanımlandığı, sözleşmenin ücretlendirme başlıklı 7. maddesine göre davalının, davacıya her ay için toplamda 6.000,00 TL + KDV bedel ödeyeceği, mezkur madde uyarınca giderlerin davacı tarafından davalıya fatura edileceği ve 9. maddeye göre, masrafların da davalı tarafından ödeneceği, davacının söz konusu sözleşme uyarınca davalı adına, 20/04/2017 tarihli …, …, …, …, …, … ve seri … numaralı faturaları düzenlediği, faturaların davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından yapılan bir kısım ödemelerin olduğu, her ne kadar davalı tarafından her iki icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde de sözleşmeye uygun olarak hizmet verilmediği iddia edilmiş ise de, alınan teknik bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, davacının sözleşmede üstlendiği edimlere uygun olarak aylık faaliyetlerde bulunduğu, sözleşme süresi sona ermiş olmasına rağmen davalı tarafından yapılmış bir ayıp veya eksik ifa ihbarının olmadığı, bu nedenle icra dosyalarına yapılan itirazların haksız olduğu, alacağın doğduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından davadan önce temerrüt ihtarı yapılmadığı, her ne kadar sunulan posta gönderileri ile faturaların davalıya gönderildiği ve teslim edildiği iddia edilmiş ise de, sunulan belgeden gönderi içeriğinin anlaşılamadığı ve bu nedenle işlemiş faiz talep edilemeyeceği, davacı tarafça asıl ve birleşen davada …, …, … ve … seri numaralı faturaların mükerrer olarak takibe konu edildiği anlaşıldığından asıl davada davanın kısmen kabulü ile talep edilen asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, birleşen davada ise mükerrer talep edilen faturaların mahsubu ile kalan asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalı aleyhine her iki dosyada hüküm altına alınan alacak miktarları üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 12.669,00 TL yönünden İPTALİ ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 2.533,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 865,41 TL’den peşin alınan 216,74 TL harcın mahsubu ile kalan 648,67 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 203,40 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.403,40 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.400,00 TL ile ilk harç TL 248,14’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 22,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Birleşen … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasının KISMEN KABULÜ ile davalının … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 10.862,22 TL yönünden İPTALİ ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
8-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 2.172,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar ve ilam harcı 741,99 TL’den peşin alınan 190,13 TL harcın mahsubu ile kalan 551,86 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan ilk harç 221,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 271,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca her iki dosyada yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/09/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza