Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/505 E. 2019/1131 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/505 Esas
KARAR NO : 2019/1131

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı … A.Ş.’nin maliki bulunduğu … plakalı aracın, 11/01/2016 tarihinde … adresinde bulunan davalı … Akaryakıt İstasyonuna girip yakıt aldığını, yakıt alındıktan sonra araçta motor arıza göstergesinin yandığını ve aracın yetkili servise götürüldüğünü, burada araca yanlış yakıt dolumu yapıldığının öğrenildiğini, sigortalı tarafından yapılan ihbar üzerine müvekkilince yapılan inceleme neticesinde 28/01/2016 tarihinde araca yanlış yakıt dolumu yapıldığının tespit edildiğini, sigortalı araç taşıt tanıma sistemine sahip bir araç olup davalının bayisi konumunda bulunan … tarafından davalı firmanın sigortalı araca tanımlamış olduğu akaryakıt türü dışında bir akaryakıt dolumu yapılmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla davalının sigortalının aracında meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde hasar miktarının 3.927,37 TL olduğunun tespit edildiğini ve sigortalıya ödendiğini, bunun üzerin ödenen bedelin tahsili için davalı hakkında … 12. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araçtan müvekkili şirketin kalite kontrol ekibi tarafından motorin numunesi alınarak analize gönderildiğini, yapılan testler neticesinde numunenin motorin benzin karışımı olduğunun, sistem üzerinde otomasyon kontrolü sağlandığında motorin yerine benzin ikmali yapıldığının anlaşıldığını, araç sahibi firmanın yetkilisi tarafından 09/01/2016 tarihinde sistemden ürün grubu değişikliği yapıldığını, kullanıcı kaynaklı bir değişiklik söz konusu olduğundan dava dışı araç sahibi firmanın ödeme talebine müvekkilince onay verilmediğini, müvekkilinin zarardan herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, firma yetkilisinin yaptığı değişiklik sonucunda tüm ürünlere açık hale gelen aracın yakıt dolumu esnasında pompa görevlisine hangi ürünü doldurması gerektiğini söylemesi gerektiğini, dolayısıyla müvekkilinin bayisi olan akaryakıt istasyonunun zarardan sorumlu olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, araç hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamına taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 12. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesiyle; davacı tarafından davalı aleyhine 3.927,37 TL asıl alacak, 366,05 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.293,42 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ ile davalı tarafından 06/03/2017 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacıya sigortalı … plakalı aracın hasar dosyası ve tarafların delilleri celp edilerek dosya hasarın meydana geliş şekli ve kusur durumu konusunda rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; pompa görevlilerinin araçlara hatalı dolum yapmalarının engellemek üzere kurulan bir sistem olan Automatic sisteminde sistemin işleticisi … ya da kullanıcı tarafından yapılan yanlış bir tanımlama neticesinde oluşan hatadan, akaryakıt istasyonunu sorumlu tutmak sistemin teknik işleyiş prensipleriyle bağdaşmadığından … A.Ş.’nin olayda kusurlu olmadığını, sistemin mülkiyetinin davalı … ait olduğunu, dolayısıyla sistemin doğru ve mevzuata uygun bir şekilde çalıştırılmasından da davalının sorumlu olduğunu, davalının sisteme manuel müdahale yapılmasını engellemesi, bu kapsamda teknolojik geliştirmeleri yapması gerekirken yapmamış olması nedeniyle olayda %50 oranında, sigortalının ise sisteme manuel olarak müdahale ederek aracın yakıt tipini değiştirmesi sebebiyle %50 oranında kusurlu olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara taraf vekillerine tebliğ edilmiş, bilirkişinin uzmanlık alanı nazara alınarak, hasar bedelinin tespiti yönünden değerlendirme yapılamadığı anlaşıldığından, bu hususun ve itirazların değerlendirilebilmesi için bilirkişi yanına hasar bilirkişisi eklenerek oluşturulan heyetten ek rapor alınmıştır. Heyet ek raporunda özetle; kusur hususunda kök raporda yapılan değerlendirmelerin geçerli olduğunu, davacı tarafa sigortalı araçta sigorta eksperi tarafından yapılan tespitlerin maddi hasar ile uyumlu, hasarın oluş şekline uygun olduğunu, toplam hasar tutarının 3.927,37 TL olabileceğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı nezdinde 06/03/2015-2016 tarihleri arasında geçerli kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davalının araç taşıt tanıma sistemine dahil olduğu, araca 11/01/2016 tarihinde davalı şirketin bayisi olan … İstasyonu tarafından yanlış yakıt dolumu yapılmak suretiyle hasara sebep olunduğunu, sistemin mülkiyetinin davalıya ait olduğu, alınan bilirkişi kök ve ek raporunda tespit edildiği üzere, davacının sigortalısının sisteme müdahale ederek yakıt türünde değişiklik yaptığı ve bu nedenle hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, davalı tarafından ise sisteme manuel müdahalenin engellenmediği ve bu nedenle davalının da hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen %50 kusur oranı mahkememizce oluşa uygun görülmekle, davacının sigortalısına ödediği hasar bedeli yönünden, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca halef olduğu ve oluşan hasar bedelinin %50’lik kısmı olan 1.963,68 TL asıl alacak yönünden takibe yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılarak itirazın bu miktar üzerinden iptaline, davacı tarafından yapılan ödemenin açık tarihini gösterir belge sunulmadığı ve işlemiş faiz hesabı yapılamadığından işlemiş faiz talebinin ve fazlaya ilişkin istemin reddine, takibin asıl alacağa takip tarihinden işletilecek yasal faiziyle devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davalının … 12. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 1.963,68 TL yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 134,13 TL’den peşin alınan 67,37 TL harcın mahsubu ile kalan 66,76 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 214,10 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.714,10 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 857,05 TL ile ilk harç 98,77 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.963,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.963,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi.11/12/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza