Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/499 E. 2019/847 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/499 Esas
KARAR NO : 2019/847

DAVA : Ticari Şirketin Feshi
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar …, … vekili tarafından davalılar…Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, hisselerinin çoğunluğunu 2013 tarihinde diğer ortak… temsilen …’e devir ederek bu tarihten sonra da şirketle ilişkilerini fiilen kestiklerini, müvekkillerinin Almanya’da yaşadığını, şirket işleri hakkında hiçbir şekilde bilgilendirilmediklerini, dava dışı diğer ortağın şirketin SGK ve vergi borçlarını ödemediğini, müvekkillerini borçlu duruma soktuğunu, şirketin ticari faaliyeti bulunmadığı gibi kuruluş amacına ulaşmasının da artık mümkün olmadığını belirterek öncelikle müvekkillerinin şirketten çıkmalarına, talebin kabul edilmemesi halinde ise şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı …Temsilen … aleyhine açılan dava iş bu davadan tefrik edilerek mahkememizin … esas sırasına kayıt edilmiş olup, yargılama sonucunda …-… E.K. sayılı karar ile davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davalı şirkete yargılamanın her aşamasında usulünce tebligat yapılmış olup davaya karşı beyanda bulunmamıştır.
Dava, davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davanın hukukî dayanağı olan TTK 636/3 maddesinde “Haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkememizce davalı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiştir. Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sureti ile TTK 636/3’de ön görülen haklı sebeplerin somut olayda mevcut olup olmadığının ve davacı ortağın ortaklıktan çıkma payının belirlenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 17/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Davalı şirketin ibraz ettiği 2013-2014-2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerinni sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, 2017 yılına ilişkin ticari defterlerin boş olarak sunulduğu, yasal süresinde yazdırılmadığı ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olamayacağı, davalı şirket inceleme günü pay defteri ve genel kurul defterlerini ibraz etmemiştir. İstanbul Ticaret Odası kayıtlarında 2012 yılından 2019 yılına kadar genel kurul yapılmadığı tespit edilmiştir. Davalı şirketin 2013-2014-2015-2016 yıllarında satış faaliyetinin bulunmadığı ve borçlanmanın artarak devam ettiği, davalı şirketin 2016 yılı itibariyle kaydı değerler üzerinden rarporlanan öz kaynakları toplamının -376.015,71-TL olduğu ve şirketin borca batık durumda olduğu, davacı şirketin TTK 376 md. Uyarınca borca batık olduğu ve sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığından sermayesinin 2/3’ünü kaybettiği, davalı şirketin fesih şartlarının oluştuğu…” yönünde görüş bildirilmiş olup, bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün…sicil numarasında kayıtlı davalı …Limited Şirketi’nin 23/05/2012 tarihinde tescil edildiği, ortaklarının …, …, …olduğu, şirketi münferiden temsile yetkili ortağın … olduğu, davalı şirketin 2012 yılından 2019 yılına kadar genel kurul yapılmadığı, 2013-2014-2015-2016 yıllarında satış faaliyetinin bulunmadığı, borca batık durumda olduğu, mevcut durumun şirketin feshi için haklı neden olduğu, açıklandığı üzere şirketin gayri faal olması ve borca batık durumda olması nedeni ile davacıların şirketten çıkarılması sonucunda geriye kalan 1 ortakla yahut fesih dışında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir başka bir çözümle dahi şirketin devamının sağlanmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmakla şirketin feshine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün… ticaret sicil sırasında kayıtlı davalı … Limited Şirketi’nin haklı nedenlerle feshine,
Tasfiye memuru olarak (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir) …’nun atanmasına,
Tasfiye memuruna aylık 2.000,00-TL ücret takdirine,
Tasfiye işlemleri için 5.000,00-TL ve 3 aylık tasfiye memuru ücreti 6.000,00-TL olmak üzere toplam 11.000,00-TL tasfiye giderinin davacı tarafından depo edilmesine,
Karar kesinleştiğinde tasfiye memurunun göreve başlamasına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,40-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 220,90-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.020,90-TL ile 72,00-TL harç gideri olmak üzere toplam 2.092,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/10/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza