Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/494 E. 2020/517 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/494 Esas
KARAR NO : 2020/517

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan taşıma sözleşmeleri gereğince düzenlenen navlun bedellerine ilişkin faturaların tahsili amacı ile … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak icra takibinin davalı şirketin borca itirazı nedeniyle durdurulduğunu, müvekkili şirketin haklı alacağının tahsilini engelleyen söz konusu itiraz nedeniyle bu davayı açmak zorunluğu hasıl olduğunu, müvekkili … ile davalı … Ticaret A.Ş. arasında yapılan anlaşma gereği, müvekkili şirket tarafından emtiaların uluslararası nakliyesinin üstlenildiğini, işbu anlaşma uyarınca müvekkili şirket tarafından icra dosyasına konu edilen farklı tarihte ve farklı alıcılara teslim edilmek üzere taşıma hizmetinin ifa edildiğini, taşıma sözleşmelerine konu emtiaların alıcılara eksiksiz ve hasarsız teslim edildiğini, davalının müvekkili şirket tarafından verilen hizmete ilişkin çekince ya da itirazı olmadığını ve buna mukabil 14 adet faturaya ilişkin navlun ücretlerini ödendiğini, ödenmeyen faturalara ilişkin taşıma sözleşmeleri ile CMR belgelerini sunduklarını, taşıma sözleşmelerine konu taşımaların parsiyel olduğunu ve bir navlun faturasına konu edilen fakat alıcı veye göndericisi farklı olan her bir yük için ayrı CMR belgesi düzenlendiğini, müvekkili tarafından taşıma gerçekleştirilmiş ve faturalara konu emtialar eksiksiz ve ihtirazi kayıt olmaksızın teslim edilmiş olmasına rağmen davalının müvekkilinin navlun alacağını ödemediğini, icra takibine yapılan itirazın da haksız olduğunu beyanla davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve hukuka aykırı yapılan itiraz nedeni ile müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin yabancı olması sebebiyle teminat yatırması gerektiğini, davanın süresi içerisinde açılmadığını, davaya ve icra takibine konu edilen faturalara itiraz edildiğini, icraya konu olan bu faturaların davalı müvekkiline …tarihinde … yevmiye nolu ihtarname ile tebliğ edildiğini, müvekkilinin kendisine gönderilen bu faturalara … 5. Noterliğinin … tarih ve … sayılı ihtarnamesiyle itiraz ve faturaları iade ettiğini, takibe konu edilen alacak incelendiğinde taşıma bedeli içeren bir kısım faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığının görüldüğünü, itiraza uğramış bu faturalara dayanak yapılarak müvekkili davalı hakkında … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, süresinde yapılan itiraz ile icra takibinin durdurulduğunu, faturaların tek başına mal ve hizmetin varlığına delil olarak gösterilemeyeceğini, dava konusu edilen fatura içeriği hizmet davacıdan alınmadığından faturaların iade edildiğini, davacı bir alacağın varlığından bahsediyorsa alacağını dayandırdığı hizmetin görüldüğünü ispat etmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 31.200,00 Euro asıl alacak, 95,74 Euro işlemiş faiz ve 1.967,28 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 31.295,74 Euro ve 1.967,28 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 10/06/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacı şirketin merkezinin Romanya’da olması sebebiyle teminat yatırması ve bu hususun dava şartı olması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de; … Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında imzalanan 25/10/2007 tarihli Hukuki Konularda Adli Yardım Sözleşmesi’nin 13. maddesi uyarınca davacının teminattan muaf olduğu anlaşılmakla esas yönünden incelemeye geçilmiştir.
Dosya, tarafların ticari defterleri ve sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak takibe ve davaya konu faturalara dayalı hizmetin verilip verilmediği, faturaların karşılıklı olarak tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve davacının iddia ettiği alacağın varlığı ve miktarı hususunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Heyet kök raporunda özetle; davalı tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğunu, davacının sunduğu hesap ekstrelerine göre davalı adına taşıma hizmetleri ile ilgili 151.850,00 Euro tutarında 79 adet faturanın tanzim edilmiş olduğunu, bu davaya ve takibe konu toplam 14 adet fatura toplamının 28.700,00 Euro olduğunu ve söz konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadıklarını, davacı tarafından sunulan CMR belgeleri, transit refakat belgeleri ile faturaların incelenmesi ile söz konusu ödemelerin uluslararası lojistik ve taşıma süreçlerinde her bir taşıma için yapılan harcırah ve masraflar için sarf edildiğinin değerlendirildiğini ve dosya kapsamı vesaik ile uyumlu olduklarını, taraflar arasında … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile görülen davada 120.650,00 Euro alacağın dava konusu olduğunu ve bu alacağın dayandığı dava konusu olan tüm faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduklarını, bu davada ise talep konusu alacakların sürücü yol ve harcırahları için yapılan harcamaların talep edildiğini, davacının sunduğu belgeler ile verdiği hizmeti ve davalı için yaptığı masrafları ispat ettiğini ve 28.750,00 Euro alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık bulunmadığından heyetten, takip ve dava konusu edilen her bir faturanın sunulan taşıma belgeleri ile ilişkilendirilmesi, buna göre her bir fatura yönünden hizmetin verilip verilmediğinin tespiti hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Heyet ek raporunda özetle; dava ve takip konusu edilen faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadıklarını, bu nedenle tarafların kayıtları arasında uyumsuzluk olduğunu, söz konusu 14 faturanın da 15/03/2016 tarihli olduklarını, sıralı düzenlendiklerinden hesaplaşma için düzenlendikleri izlenimini verdiklerini, konularının uluslararası karayollarında taşımacılık olduğunu, bu faturalara mesnet taşımalara ilişkin taşıma ve sevk evrakları sunulmadığından bunların hesap kapamak, yol harcırah ve sürücü masrafları için düzenlendiğinin taraflarınca karine olarak kabul edildiğini, kök raporda hesaplama hatası yapıldığını, toplam alacağın 31.200,00 Euro olduğunu beyan etmiştir. Davacı vekili rapora itiraz etmiş, Mahkememizce de davacı tarafça taşıma belgeleri sunulmuş olmasına rağmen raporda değerlendirilmedikleri anlaşıldığından heyetten ikinci kez ek rapor alınmıştır. Heyet 2. ek raporunda özetle; kök ve ek raporun tamamen faturalar üzerinden yapılan incelemeye göre düzenlendiğini, dava dilekçesi ile sunulan sevk evrakı incelendiğinde, dava ve takip konusu 14 adet fatura aynı tarihli ise de, her birinin farklı taşımalara ilişkin olarak düzenlendiklerini, her bir faturaya konu sevk evrakının ve taşıma belgesinin olduğunu, faturalar arasındaki farkın parsiyel ve tam araç yüklü olmasına göre oluştuğunu, müstakilen ayrı taşıma sözleşmeleri için düzenlendiklerini, CMR belgelerinde davalı akdi taşıyıcı olarak gözükürken fiili taşıma imza ve kaşelerinde davacının yer aldığını, bu da davalının üstlendiği parsiyel yüklerin davacı aracılığı ile fiilen taşındığını, araların taşıma ilişkisi olduğunu gösterdiğini, davacının işi davalıdan alarak grupaj yükler için navlun talep edebilecek şekilde sevk evrakı düzenlediğini, bu çerçevede davacının 15/03/2016 tarihinde, geçmiş dönemde ve son dönemde yaptığı ve fakat alamadığı taşıma ücretleri için fatura düzenlediğini, faturaların esasında farklı günlerde taşıması üstlenilen çoğunlukla kısmi araç yükü, CMR hükümlerine tabi taşımalara ilişkin olduğunu, her bir faturanın bir veya birden fazla taşıma işini tevsik ettiğini, taşıma işlemlerinin yapıldığını, davacının 31.200,00 Euro alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş ise de, raporda icra takibinde talep edilen işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılmadığından heyette bulunan mali müşavir bilirkişiden bu yönde ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 3. ek raporda; davacı tarafından davalıya gönderilen Noter ihtarnamesinin 18/05/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen bir günlük süre sonunun 20/05/2016 olduğunu, alacağa 3095 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş faiz yürütülmesi gerektiğini ve buna göre takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının 103,13 Euro olduğunu tespit ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça davalıya uluslararası karayolunda taşıma hizmeti verildiği iddia edilerek bu kapsamda düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı ve davalının itirazı üzerine takibin durduğu, takibin dayanağını oluşturan hizmet faturalarının düzenlenmiş olmasının tek başına alacağın varlığını ispat etmeyeceği, söz konusu faturaların davalı tarafından ticari defterlerine kaydedilmeyerek Noter ihtarnamesi ile iade edilmiş olması karşısında, davacının hizmetin verildiğini ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından sunulan taşıma belgeleri üzerinde teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ile her ne kadar faturaların hepsi aynı tarihli ise de, her bir faturanın ayrı bir taşıma işi nedeniyle düzenlenmiş olduklarının, taşıma hizmetinin verildiğinin ve faturalara konu alacağın varlığının ispat edilmiş olduğu, davalının davacı tarafından gönderilen Noter ihtarnamesine rağmen söz konusu borcu ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığı ve davacının bu nedenle asıl alacak tutarı 31.200,00 Euro ile alacağına 20/05/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş 103,13 Euro faiz talep edebileceği anlaşılmakla asıl alacak 31.200,00 Euro, taleple bağlı kalınarak 95,74 Euro işlemiş faiz ile ihtarname masrafı yönünden haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kabulü ile, davalının … 2. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek kamu bankalarınca 1 yıl vadeli Euro meduat hesabına uygulanan en yüksek faizi ile devamına,
2-21.016,72-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 7.178,26 TL’den peşin alınan 1.269,15 TL harcın mahsubu ile kalan 5.909,11 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 240,50 TL posta ve tebligat masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.440,50 TL yargılama gideri ile 1.300,55 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.23/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza