Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/344 E. 2018/119 K. 08.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/344 Esas
KARAR NO : 2018/119

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/11/2009
KARAR TARİHİ : 08/02/2018

İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/48-2013/385 E.K. Sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/4644-2015/3422 E.K. Sayılı 12/03/2015 tarihli ilamı ile bozulması neticesinde dosya mahkememize tevzii edilmiş olup, mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların, hisse alım ve satım tarihi itibarıyla ticari unvanı … Hizmetleri AŞ olan … tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile tescil ve ilan edildiği şekliyle unvanı … Hizmetleri AŞ olarak değiştirilen şirketin, davalılar …, …, …, … ve …’e ait olan hisselerini 14/09/2005 ve 27/10/2005 tarihli sözleşmelere istinaden, 27/10/2005 tarihinde yapılan hisse devir-teslim ve tescil işlemleriyle satın aldıklarını, davacılardan, …’ın; davalı …’e ait 1.000 TL sermaye paylı, 1.000 TL nominal değerindeki 1 adet hisseyi ve davalı …’e ait 1.229.000 TL sermaye paylı 1.000 TL nominal değerindeki 1.229 adet hisseyi satın aldığını, davacı …’ın davalı …’e ait 630.000 TL sermaye paylı, 1.000 TL nominal değerindeki 630 adet hisseyi satın aldığını, …’nun, davalı …’e ait 600.000 TL sermaye paylı, 1.000 TL nominal değerindeki 600 adet hisseyi satın aldığını, …’ın davalı …’e ait 270.000 TL sermaye paylı, 1.000 TL nominal değerindeki 270 adet hisseyi satın aldığını, …’ın davalı …’e ait 70.000 TL sermaye paylı, 1.000 TL nominal değerindeki 70 adet hisseyi, davalı …’e ait 80.000 TL sermaye paylı 1.000 TL nominal değerindeki 80 adet hisseyi, davalı …’e ait 80.000 TL sermaye paylı, 1.000 TL nomial değerindeki 80 adet hisseyi, davalı …’e ait 40.000 TL sermaye paylı, 1.000 TL nominal değerindeki 40 adet hisseyi satın aldığını, davacıların hisse bedellerinin 27/10/2005 tarihli sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen şekliyle ödediklerini, taraflar arasında, sözleşmeler ve hisse alım ve satım tarihi itibarıyla ticari unvanı … Hizmetleri AŞ olan firmanın hisselerinin alım ve satımına ilişkin 14/09/2005 ve 27/10/2005 tarihli iki sözleşmenin imzalandığını, 14/09/2005 tarihli … Hizmetleri AŞ Hisse Devir Sözleşmesinde, tarafların alıcılar temsilcisinin …, satıcılar temsilcisinin ise … olduğu, konusunun … Hizmetleri AŞ’nin sahibi oldukları hisselerinin tamamının alım ve satımına ilişkin şartların belirlenmesi olduğunu, sözleşmeye göre alıcılar temsilcisinin yükümlülüklerinin, devir ve temsil edecek paylarına karşılık hissedar adına (diğer davalılar) satıcılar temsilcisi …’e nakden ve tamamen 287.500 Euro ödeme yapmak olarak belirlendiğini, sözleşmenin imzalanması müteakip, davacılar adına … tarafından 10.000 Euro kapora ödenmesini, satıcılar temsilcisinin yükümlülüklerinin ise; hisse alım-satımına konu şirketin borçların ödenmesi, kesin satış ve devir yapılmasından sonra Devir Bilançosunda ve/veya hisse satış ve devir sözleşmesinde yer almayan ve taraflarca mutabık kalınmayan her hangi bir borç ve yükümlülüğün, devir tarihinden itibaren T.C Kanunlarında belirtilen zamanaşımı süreleri içersinde ortaya çıkması halinde, borcun kesinleşmesini takiben, sözkonusu borç veya yükümlülüğün hisse satıcıları tarafından ödenmesi ve bu ödemelerle ilgili davalı …’in kefil olduğunu kabul , beyan ve taahhüt etmesi, hisse devir tarihine kadar şirkete ait bütün yasal defterlerin tamamen ve eksiksiz işlemin olması ve devir tarihi itibarıyla yapılacak bir tutanakla kuruluş tarihinden itibaren kanuni, yardımcı defter ve bu defter kayıtlarına esas tüm belgelerin alıcılar temsilcisine teslim edilmesi, resmi mercilere mahkemelere intikal etmiş olan her türlü şikayet, dava, icra takibi, suç duyurusu vs gibi her türlü belgenin ibrazı, keza dava ve icra takiplerine ilişkin detaylı listenin de devir günü itibarıyla ibrazı, satıcı temsilcisi tarafından beyan edilmemiş ve/veya henüz belirlenmeyen ancak, devir tarihinden sonra geçmişe yönelik olarak çıkan ve T.C Kanunları gereği suç olup müeyyidesi ekonomik olan her türlü ceza nedeniyle ortaya çıkacak tüm koşulları ve/veya ruhsat iptali nedeniyle fiili kayıp ile ticari müstakbel kayıpların satıcı temsilci tarafından karşılanması, kabul ve taahhüt edilmesi olduğunu, ayrıca sözleşmede “çeşitli hükümler” başlığı ile satıcılar temsilcisi (davalı …) için düzenlenmiş yükümlülüklerin ise; şirketin üçüncü kişiler nezdinde borç ve taahhüt altına sokan işlemler sonucunda ortaya çıkacak her türlü maddi ve manevi tazminat ile mali yükümlülüklerinden şahsi mal varlığı ile sorumlu olması, sorumluğunun T.C Kanunlarında belirtilen zamanaşımı süreleri boyunca devam etmesi, sözleşmede belirtilen süreler içinde ve satıcıların dönemine ait tahakkuk eden vergi, SSK, iş ve çalışma mevzuatı ve her türlü vergi konularında yapılacak incelemeler neticesinde ortaya çıkacak mali yükümlülüklerin satıcılar temsilcisi ve devir eden hissedarlar tarafından başkaca bir talebe gerek kalmaksızın ödenmesinin, kabul ve taahhüt edilmesi, devir tarihine kadar gerçekleşmiş iş görenlere ait kıdem tazminatı toplamının ödenmesi olarak düzenlendiğini, 27/10/2005 tarihli … Hizmetleri AŞ Hisse Devir Protokolü başlıklı sözleşme ile; sözleşme taraflarının, hisse devredenler olarak … ve hisse devralanlar olarak … olduğunu, sözleşmenin konusu ve gayesinin; hisse devredenlerin (davalılar) …. Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … merkez sicil sayısına kayıtlı, 3.000.000 TL sermayeli … Hizmetleri AŞ şirketinin sahip oldukları hisselerinin tamamını, … ve işbu davanın diğer davacılarına devir olduğunu, sözleşmede hisse devir ve temlik bedelinin ödenmesi hususunun, sözleşmeye ek yapılmış olan 27/10/2005tarihli mizanda mevcut hesaplar üzerinde mutabakat sağlandığından bahisle, 14/09/2005 tarihli sözleşmede belirlendiği şekliyle 285.000 Euro olarak nakden …’e ödenmesi şeklinde düzenlendiğini, ayrıca sözleşmeye göre satıcılar temsilcisinin yükümlülüklerinin; hisse devir protokolünün tanzim edildiği tarihteki şirket borçlarının ödenmesi, kesin satış ve devir yapılmasından sonra Devir Bilançosunda ve/veya Hisse Satış ve Devir sözleşmesinde yer almayan ve taraflarca mutabık kalınmayan herhangi bir borç ve yükümlülüğün, devir tarihinden itibaren TC Kanunlarında belirtilen zamanaşımı süreleri içersinde ortaya çıkması halinde, borcun kesinleşmesini takiben, sözkonusu borç veya yükümlülüğün hisse satıcıları tarafından ödenmesi ve bu ödemelerle ilgili davalı …’in kefil olduğu kabul, beyan ve taahhüt edilmesi, hisse devir tarihine kadar şirkete ait bütün yasal defterlerin tamamen ve eksiksiz işlenmiş olduğunun taahhüt edilmesi, 2000 ve 2011 yılları ve 2013/172/yz/10 sayı ile … Gelirler Bölge Müdürlüğü Vergi Denetmenleri Birimi tarafından yapılan inceleme sonucunda nakden ödemeyi gerektirir tutarların … tarafından ödenmesi, Resmi mercilere, mahkemelere intikal etmiş olan her türlü şikayet, dava, icra takibi, suç duyurusu vs gibi her türlü belgenin ibrazı, hisse devredenler tarafından beyan edilmemiş ve/veya henüz belirlenmeyen ancak, devir tarihinden sonra geçmişe yönelik olarak çıkan ve TC Kanunları gereği suç olup müeyyidesi ekonomik olan her türlü ceza nedeniyle ortaya çıkacak tüm koşullar nedeniyle ödenmesi gereken tutarların … tarafından karşılanmasını kabul ve taahhüt edilmesi olduğunu, 27/10/2005 tarihli mizan dışında (mizanda gözükmeyen) ve şirketi üçüncü kişiler nezdinde borç ve taahhüt altına sokan işlemler sonucunda ortaya çıkacak, her türlü maddi ve manevi tazminat ve mali yükümlülüklerden …’in şahsi malvarlığı ile sorumlu olması ve devir tarihine kadar oluşmuş, iş görenlere ait kıdem tazminatı toplamının … tarafından ödenmesi olarak belirlendiğini, sözleşmeler imzalandıktan ve hisse devir bedeli ödendikten sonra tüm hisse devreden davalıların 27/10/2005 tarihli Hisse Devir ve Kabul Beyannamelerini imzalayarak davacılara ciro ve teslim ettiklerini, hisse deviirlerinin aynı tarihte pay arasındaki hisse alım ve satım işleminin sonuçlandığını, Ancak, hisse alım ve satım işlemlerinin sonuçlanmasından sonra, davalı hisse devir edenlerin açıkça yükümlülüğünde olan bir kısım mali ve hukuki yükümlülüklerin ortaya çıktığını, ifası davalılardan talep edilmişse de davalıların hiçbir yükümlülüklerini ifa etmediklerini, diğer bir yandan ise, hisse devir alınmış olan şirket kayıtlarının, eski hissedarların yönetim ve denetimde olduğu süreçte tam ve sağlıklı bir şekilde tutulmadığının zaman içinde ortaya çıktığını, hisse alım ve satım işlemlerin sonuçlanmasından sonra, özellikle yasal takip işlemine konu yapıldığı ve tahsilat sağlandığı halde şirket kayıtlarına intikal ettirilmeyen alacakların varlığı öğrenildiğini, şirket kayıtlarında bulunmayan avukatlara dava vekaletnamesi verildiğini, bu davaların kaybedilmesi ve şirketin yasal takibe konu yapılması ile öğrenildiğini, yine şirket yatılarında görülen yasal takip ve hukuki ihtilaflardan çok daha fazla hukuki iş ve işlemin şirket bünyesinde olduğunu, hisseleri devralınmış olan şirketin eski avukatının şirket aleyhine açtığı dava sonucunda öğrenildiğini, hisse alım ve satım işlemlerinin sonuçlanmasından sonra, ortaya çıkan ve davalılar yükümlülüğünde olan tüm mali ve hukuki müeyyidelerin davacılar tarafından karşılandığını, bu haliyle, karşılanan yükümlülüklerin ifası için davalılardan …’le sözlü görüşme çabaları sonuçsuz kaldığını, davacı … tarafından keşide edilen, … 7 . Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarın da davalıların yükümlülüklerini ifaya yeterli olmadığını, davalı … ve …’in 2004 ve 2005 yıllarında şirket kaynaklarından avans kullandıkları ve kullandıkları avans tutarı karşılığında faiz ödemediklerinin tespit edildiğini, bunun üzerine 05/07/2006 tarihinde, kurumlar vergisi, pişmanlık zammı, damga vergisi ödemesinin yapıldığını, hisse devir tarihi olan 27/10/2005 tarihinden sonra ortaya çıkan ve 05/07/2006 tarihinde ödenen kurumlar vergisi, pişmanlık zammı, damga vergisi ödemelerinin, taraflar arasında bulunan 14/09/2005 ve 27/10/2005 tarihli sözleşmeler gereğince, davalı … ve diğer davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı eski hissedarların şirket hisselerine sahip oldukları ve 27/10/2005 tarihinden önce açılmış olan dava sonucunda, eski çalışanı … ve …’a kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, dava ve mahkeme masrafı ve sair giderler olmak üzere ödeme yapıldığını, 2004 yılı son dönemine ve 2005 yılının ilk iki dönemine ait olan, tahakkuk ettirildiği halde ödenmeyen kurumlar vergisi- geçici verginin 27/10/2005 tarihinden sonra ödendiğini, bu verginin de davalıların şirket paydaşı olduğu döneme ait olduğunu, daha sonra Uzlaşma Komisyonuna müracaat edildiğini, 25/08/2008 tarihinde Uzlaşma Komisyonu ile varılan mutabakat çerçevesinde Ocak/Aralık 2004 dönemine ait, kurumlar vergisi, gecikme cezası, vergi ziyai cezası, gecikme faizi ödenmesinin 07/10/2008 tarihinde yapıldığını, davalı eski hissedarlarının paydaş ve yönetici olduğu 27/10/2005 tarihinden önceki tarihte şirkete çalışan … isimli şahsın … 13 İş Mahkemesinin … esas sayılı dosya ile açtığı davadan, iş bu davanın şirket aleyhine sonuçlanması ve davacının şirkete muhatap yaptığı ilamlı takiple haberdar olduğunu, bunun üzerine davanın şirket kayıtlarında bulunmayan Av…. isimli bir avukat tarafından takip edildiğini, bu avukat vekaletnamesinin ise hisse alım ve satımına ilişkin düzenlenen 14/09/2005 tarihli sözleşmeden sonraki bir tarihte, 03/10/2005 tarihinde davalı …’in yetkili imzası ile verildiğinin belirlendiğini, şirket kayıtlarında bulunmayan avukatın da bu kişinin talimatıyla kararı temyiz etmediğinden kararın kesinleştiği öğrenildiğini, yapılan ilamlı takiple haberdar olunan hukuki ihtilafla ilgili “yargılamanın iadesi” talebinde bulunulmuş ise de bu talebin red edildiğini, red kararın temyiz edildiğini ve dosyanın halen devam ettiğini, Yargılama incelemesi sonucunda ödenecek tam tutarın belli olacağını, bu dava ile ilgili 6.000 TL lik masraf yapıldığını, bu tutarın davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini, ancak şirket aleyhine … 3 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılmış olan ilamlı takibin, 45.500 TL lik banka teminat mektubu ile ve Yargıtaydan alınan icrayı geri bırakma kararı ile durdurulduğunu, ayrıca davalıların sözleşmelerde şirket def terlerinin tam ve eksiksiz olduğunu taahhüt ettiklerini, 27/10/2005 tarihinden sonra şirket avukatı Av. …’ın şirket aleyhine, … 16 Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açmış olduğu dava ile şirketin eski hissedarlar tarafından hiçbir bilgisi verilmeyen 500 den fazla icra takibi, dava ve hukuki ihtilafı bulunduğunun öğrenildiğini, davacının hisselerini satın aldıkları şirkete borçlu olan … ve … isimli şahıslara devam ettiği sonradan öğrenilen hukuki ihtilaf sonucunda bu borçlular tarafından şirketin TC Başbakanlık Hazine Müsteşarlığına şikayet edildiği öğrenildiğini ve çalışmalar sonucunda 01/10/2002 tarih ve 79/6 sayılı rapor hazırlandığını, bu raporda davacıların hisse alım-satım tarihinden önce bilgisi dahilinde olması halinde, bahse konu şirket hisselerini alıp alamamak konusunda tekrar değerlendirme yapacaklarının mutlak kılacak hususlarını içerdiğini, ancak anılan rapor, hisse alım satım tarihinde şirket kayıtlarında olmadığı gibi rastlantı sonucu haberdar olunduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalması kaydı ile, davalıların yükümlülüğünde olan 2004,2005 yıllarına ait, şirket ortakları tarafından kullanılmış ancak faiz alınmamış avanslardan dolayı kurumlar vergisi, pişmanlık zammı ve damga vergisi tutarının, şimdilik 5.000 TL lik kısmının … 7 Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının davalı …’e tebliğinin izleyen 3. Günden sonra hesaplanacak yasal gecikme faiziyle birlikte tahsilini, 27/10/2005 tarihinden önceki tarihte şirkete çalışan …’e ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve mahkeme masrafı tutarlarının şimdilik 1.000 TL lik kısmının yasal gecikme faiziyle birlikte tahsilini, …’a ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve mahkeme masrafı tutarının şimdilik 500 TL lik kısmının yasal gecikme faiziyle birlikte tahsilini, 2004 yılı sonu ve 2005 yılı Mart ve Haziran dönemine ait olup, tahakkuk ettirildiği halde ödenmeyen kurumlar vergisi-geçici faiziyle birlikte tahsilini, 2004 yılı sonu ve 2005 yılı Mart ve Hazirat dönemine ait olan, tahakkuk ettirildiği halde ödenmeyen kurumlar vergisi-geçici vergi tutarının , şimdilik 1.000 TL lik kısmının … 7. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının davalı …’e tebliğini izleyen 3. Günden sonra hesaplanacak yasal gecikme faiziyle birlikte tahsilini, 2004 yılına ait Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda tespit edilen, tahakkuk ettirilen ve uzlaşma sonucunda ödenen vergi ziyai ve cezası tutarının şimdilik 10.000,00 TL lik kısmının yasal gecikme faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, her ne kadar taraflar arasında yapılan sözleşmenin diğer alıcıları temsilen … ile satıcıları temsilen … arasında yapılmış ise de, bu alıcıların şahsen sorumlu oldukları veya ödedikleri bir borcun bulunmadığını, hisse devrinden önceki döneme ait olduğunu, hisse devrinden sonra ödendiği iddia edilen vergi borcu, çalışanların tazminatı, faiz giderlerinin davacılar tarafından değil … Hizmetleri AŞ tarafından ödendiğini, dolayısıyla bu taleplerle açılan davanın … AŞ tarafından açılması gerekirken hisse devralan davacılar tarafından açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın davalı …, …, … ve … açısından da husumet nedeni ile reddi gerektiğini, alıcıları temsilen … ile satıcıları temsilen … arasında yapılan 27/10/2005 tarihli hisse devir protokollerinin 5. Maddesinin 2.fıkrasına göre … dışında kalan davalıların borçtan sorumlu olacağı yönünden bir düzenleme olmadığını, taraflar arasında imzalanan hisse devir protokolü ve hisse devir sözleşmesi irdelendiğinde davalıların sorumluluğu gerektirecek davacılar tarafından yapılmış bir borç ve ödeme bulunmadığını, davalıların sözleşmede yer alan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, buna karşılık davacıların 14/09/2005 tarihli sözleşmenin 4-B maddesinde yer alan satıcılar temsilcisinin yükümlülükleri başlıklı maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kendilerine bu konuda ihtarname gönderildiğini, buna rağmen sözleşmenin bu maddesine aykırı davrandıklarını, davacıların kötü niyetli hareket ederek devir anında takipte olan alacakları takip eden avukatları el çektirerek kendi atadıkları avukatların icra takiplerinde vekaletnamelerini ibraz etmek sureti ile davalıların tahsilatlardan haberdar olmasını engellediğini, SPK Kanununa, Vergi Usul Kanununa ve usul ve yasaya aykırı takim işlerde bulunduklarını, davacıların ödediği, davalıların sorumluluğunu gerektirecek bir borcun bulunmadığını, 27/10/2005 tarihli sözleşmenin 5-B maddesinin alıcının yükümlülükleri başlığı altında ” Alıcı sözleşmen 5/A maddesinde belirtilen …’in sorumluluğunu aldığı hisse devir tarihinden önceki her türlü ticari borç, SSK borcu, vergi borcu ve bunlara ilişkin her türlü tebligat, vergi ceza ihbarnamesi, SSK ihbarnamesi, ödeme emri, bilgi isteme yazısını en geç 7 gün içinde …’in tebligat adresine bildirilecektir, bu şekilde bildirimi yapılmayan borç, ceza, faiz ve her türlü diğer yükümlülüklerden … sorumlu olmayacaktır” şeklinde düzenlendiğini, davalı …’e veya diğer davalılara dava dilekçesinde talep edilen borçlarla ilgili 7 günlük süre içersinde her hangi bir bildirimin sözkonusu olmadığını, bu nedenle davacıların sözleşmenin bu maddesine aykırı davranmalarından dolayı davanın reddi gerektiğini, davacıların, davalıların zamanında şirket kayıtlarının yeterince düzgün tutulmadığı, hisse devrinden sonra devir sözleşmesinde yer almayan alacakların ortaya çıktığını ve şirket kayıtlarında yer almayan avukatlara vekalet verildiği beyan edildiğini, ancak hisse devir sözleşmesinin ekinde yer alan borç-alacak bilançosunda tahsis edilmeyen alacaklar kısmında şirketin 544.000 TL alacağı olduğunun belirtildiğini, bu alacaklardan davacının istediklerini kararlaştırılan bir bedel karşılığında alması, beğenmediklerini ise davalılara veya onların göstereceği kişilere verilmesinin sözleşmede kararlaştırıldığını, şirket defterlerinin de gayet düzenli muntazam tutulmuş olduğunu, yapılan denetimlerde davalılara her hangi bir uyarı veya cezanın gelmediğini, davacılar 2004 ve 2005 yılına ait şirket ortakları tarafından kullanılmış ancak faiz alınmamış avanslardan dolayı kurumlar vergisi, pişmanlık zammı, damga vergisi ödediklerini iddia etmişler ise de, davalıların tutum ve davranışlarından dolayı doğan böyle bir zararın bulunmadığını, davacıların kendi yaptıkları usulsüz işlemler nedeniyle, olası bir inceleme neticesinde ödemek zorunda kalacakları vergi ve cezalardın kurtulmak amacıyla Maliye Bakanlığınca yayınlanan tebliğden yararlanmak üzere pişmanlık beyannamesi verdiklerini ve ödediklerini, aslında davacıların böyle bir ödeme yapıp yapmadıklarının belli olmadığını, davalılara tebliğ edilen dava dilekçesi eklerinde yer alan Vergi Dairesi ödemelerinin davacıların hisse devrinden sonra ödemek zorunda oldukları vergiler olduğunu, davacıların 2004 yılı sonu ile 2005 yılı Mart ve Haziran ayı dönemine ait ödenmeyen kurumlar vergisi borcu bulunduğu yönündeki iddialarının da yerinde olmadığını, davacıların, çalışan İlyas Şahin’e ait davanın şirket aleyhine sonuçlandığını, bundan haberleri olmadığı yönündeki beyanlarının da gerçek olmadığını, davacıların hisse devrini aldıktan sonra önceki avukatları azlederek, tüm davalara yeni atadıkları avukatları vasıtası ile takip ettirdiklerini, bu davaya ilişkin şirket adına vekaletin sözleşmeden sonra 08/10/2005 tarihinde … tarafından verildiğini, yine … tarafından temyiz edilmemesi talimatının da verildiği yönündeki davacı beyanlarının kabul edilemez olduğunu, avukat …’a verilen vekaletname tarihi 08/10/2005 tarihinde henüz hisse devri gerçekleşmemiş ve daha sonra 27/10/2005 tarihinde yapılan sözleşme ile hisse devri gerçekleştiğini, bu davaların davacıların bilgisi dahilinde olduğunu, avukatın telefon numaralarının davacılara verildiğini, ayrıca davalıca hiçbir şekilde avukata temyizden feragat etmesi şeklinde bir talimat verilmediğini, davacıların, davalıların sözleşmede yer almasına rağmen şirket defter ve kayıtlarını tam ve eksiksiz teslim etmediğini, Av. … tarafından başlatılan ve bilgileri olmayan 500 den fazla takip dosyasının bulunduğu iddia ettiklerini, davalıların davacılara şirket defter ve kayıtlarını sözleşme hükümlerine göre tam ve eksiksiz teslim ettiği gibi hisse devirden sonra da davacıların istediği her türlü bilgi ve belgeyi de kendilerine anında ulaştırdıklarını, bu hususun 14/09/2005 tarihli sözleşmede yer aldığını, davalıların davacılardan hiçbir bilgi saklamadıkları gibi davacıların da hisse devir sözleşmesinden önce Vergi dairesi, SSK, SPK ve diğer mercilerde yeteri kadar araştırma yaparak neticede hisseleri devralmayı kararlaştırdıklarını, örnek olarak gösterilen … ile ilgili olayda ise davalı …’in bedelini tamamen ödeyerek babası …’dan hisseleri aldığını öne sürdüklerini, davanın dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddini, davanın husumet nedeni ile reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/60-201 E.K. Sayılı birleştirme kararı ile … 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/48-2013/385 E.K. sayılı davası ile birleştirilen davanın davacısı … tarafından davalı … ile … A.Ş. aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı … arasında, …, davacı ve temsilcisi olduğu hissedarın hisselerinin davalı … ve onun temsilcisi olduğu kişilere devri hususunda 14/09/2005 tarihli hisse devir sözleşmesi akdedildiğini, … Aş’nin unvanının yasal değişiklik ile … AŞ olarak değiştirildiğini, 27/10/2005 tarihinde yapılan Ek Protokol ile hisse devrinin gerçekleştirildiğini, protokol ekinde devredilen şirketin mizanının yer aldığını, bu mizandan devir anında şirketin 544.549,80 TL kanuni takipte alacağı olduğunun anlaşıldığını, 14/09/2005 tarihli sözleşmenin satıcılar temsilcisinin yükümlülükleri başlıklı 4-B maddesinde “Şirketin alacaklarından (dava safhasında olanlar dahil) alıcıya alıcının istedikleri alacaklar tarafılar arasında anlaşılacak bedelle devir olunur. Alıcının devralmak istemedikleri alacaklar ise satıcı ve onun öngördüğü kişilere devir ve temlik olunur” şeklinde olduğunu, ancak davacının tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın, davacının tüm şifahi uyarılarına rağmen sözleşmenin bu maddesinde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi, takipte bulunan dosyalarda vekaletnamesi bulunan avukatları azlederek kendi atadıkları avukatların vekaletnamelerini dosyaya sunduklarını, bunun üzerine davacı tarafından … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, 14/09/2005 tarihli sözleşmenin 4B maddesinin 2. Fıkrası gereğinin ihtarname tarihine kadar yapılmadığını, ayrıca takipte bulunan alacaklara yetki verilen yeni avukatların işlem yaptıklarını, dolayısıyla bu tutumun takipte bulunan alacakların devir alınma iradesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle bu dosya bedellerinin 7 gün içersinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalılar tarafından gönderilen … 7. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile 7. Maddede kendileri ile yapılmış yazılı bir sözleşme ve buna ilişkin bir hüküm bulunmadığını, bunun da yasal olarak mümkün olmadığının bildirildiğini, hisse devir sözleşmesinden önce kanuni takipteki alacakları takip eden Av. …’ın davacıya gönderdiği … 9. Noterliğinin .. tarih ve … yevmiyeli numaralı ihtarnamesi ile, kanuni takiplerin kendilerince yürütülmekte iken, aynı icra dosyalarına davalı … AŞ tarafından tayin edilen başka bir avukatın vekaletname sunduğunu, bunun kendisi tarafından kabulünün mümkün olmadığını, bu durumun azil anlamına geleceğinden taraflar arasında yapılan sözleşme gereği vekalet ücretine mahsuben şimdilik 100.000 TL ödenmesini talep ettiğini, bunun üzerine davacı tarafından Av. …’a gönderilen … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile, muhatabın davacı olmadığını, davalıların sözleşme gereğini yerine getirmediğini, sözleşme gereği talep edilen ücretlerden davalıların sorumlu olduğunu, davacının da bu nedenle mağduriyetinin bulunduğunu, hisse devrinden önce bir kısım alacakları takip eden Av. …’ın gönderdiği … 9 Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile, bir kısım icra dosyalarından tahsilat yapıldığını, tahsilatların kime ödeneceği hususunda belirsizlik olduğunu, bu belirsizliğin giderilerek tahsilatın kime ödeneceğinin bildirilmesinin ihtar edildiğini, davacının ise … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile, tahsil edilen paranın davacıya ödenmesi gerektiğini, bu durumun taraflar arasında yapılan sözleşmenin amir hükmü olduğunu, yapılan ve yapılacak tahsilatların başkaca bir kişi veya şirkete ödenmemesini bildirildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme ekinde de yer alan şirket kayıtlarına göre kanuni takipteki alacak miktarının 544.549,80 TL olduğunu, davalıların sözleşmenin 4/B maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeyerek, tüm dosyaları kendi atadıkları avukatlarla takip ettiklerini, ayrıca bu dosyaların tahsilat yaptıklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, davalıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeni ile davacının uğradığı maddi kayıpların belirlenerek şimdilik 10.000 TL sinin temerrüt tarihi olan 14/09/2006 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, dosyanın illiyet bağı bulunan … 15 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar ve … tarihli kararı ile, dava dosyasının taraf ve konu birliği bakımından … 15 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı (… 44 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası) dosyası ile HUMK nun 45. Maddesi gereğince birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/48-2013/385 E.K. Sayılı kararı ile “1- Asıl Dava yönünden; Davacıların davasının SUBUT BULMAMASI NEDENİYLE REDDİNE, 2- Birleşen Dava yönünden; a) Davalı … AŞ (Eski ünvanı … AŞ) hakkında açılan davanın SUBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE, b) Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 10.000,00 TL nin dava tarihinden (18/01/2010), 262.275,00 TL nin ise ıslah tarihi olan 08/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Kalan kısımlar yönünden reddine” karar verilmiş olup, kararın asıl davada davacılar vekili, birleşen davada ise davacı vekili ile davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/4644-2015/3422 E.K. Sayılı 12/03/2015 tarihli ilamı ile “…1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan asıl davadaki hükmün onanması gerekmiştir. 2) Birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davada davalılardan … vekilinin aşağıdaki (3) nolu, davacı vekilinin ise (4) nolu bent nolu bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3) Birleşen dava 14.09.2005 tarihli hisse devir sözleşmesine aykırılık nedeni ile doğan tazminat alacağının tahsili istemine ilişkin olup, birleşen davaya dayanak yapılan sözleşme her ne kadar davalı … ile davacı … tarafından alıcıları ve satıcıları temsilen imzalanmış ise de anılan sözleşmenin 4/B maddesinin tüm alıcılar ve satıcılar üzerinde hisseleri oranında sonuç doğuracağının kabulü gerekir.Bu bağlamda davacı …’in tüm hisseler için tek başına dava açamayacağı gibi davalı … hakkında da tüm hisselere ilişkin olarak mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, birleşen davadaki hükmün bu nedenle davalılardan … yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 4) Birleşen davada hakkaniyet indirimi sonucu mahkemece yazılı miktara hükmedildiği halde hakkaniyet indirimi sonucu reddedilen miktar yönünden davalılardan … yararına davacı aleyhine yazılı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi kabul şekli bakımından doğru görülmemiş, karann bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. 5) BirIeşen davada bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin harç ve yargılama giderine ilişen temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan asıl davadaki hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekili ile davalılardan … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılardan … vekilinin temyiz İtirazlarının kabulü ile karann bu davalı yararına, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA” karar verilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmuştur.
08/02/2018 tarihli duruşmada birleşen davanın davalılar vekili birleşen davanın davacısı …’in bu davadaki haklarını … isimli kişiye temlik ettiğini behyan etmiş, birleşen davanın davacısı vekili aynı tarihli duruşmada temlik ile ilgili beyanda bulunmak üzere süre talep etmiştir. … 65. Noterliği’nce … 13. Asliye Ticaret Mahekmesi’ne gönderilen ve … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2014 tarihli 2010/60-201 E.K. Sayılı yazısı ile mahkememiz dosyasına gönderilen … 65. Noterliği’nce düzenlenmiş … tarihli … yevmiye numaralı temliknamenin incelenmesinde temlik konusu alacak “İş bu temlikname ile İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/48 esas sayılı dosyası ile birleşen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/60-201 E.K. Sayılı dosyasındaki borçlu …’tan mevcut ve muhtemel ilama bağlı 500.000,00-TL’ye kadar olan alacağımın tamamını temlik alan …’a olan borcuma mahsuben TBK’nun 180. maddesi vd. hükümleri gereğince gayri kabili rücu olarak temlik alana devir ve temlik edilmesi” açıklamasının yer aldığı, temlik edenin …, temlik alanın … olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen dava 14/09/2005 tarihli hisse devir sözleşmesine aykırılık nedeni ile doğan tazminat alacağının tahsili talebine ilişkindir. Sözleşmeyi satıcıları temsilen davacı …, alıcıları temsilen davalı … imzalamıştır. Daha sonra 27/10/2005 tarihli hisse devir protokolü düzenlenmiş olup, protokolü hisseleri devir alanlar adına …, hisseleri devir edenler adına … imzalamıştır. Yukarıda yazılı yargıtay ilamında da belirtildiği üzere anılan sözleşmenin 4/B maddesinde yer alan yükümlülüklerin tüm alıcılar ve satıcılar üzerinde hisseleri oranında sonuç doğuracağının kabulü gerekmektedir. Kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re’sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise dava bu sebep ile reddedilir. Somut olayda birleşen davada davacı … tek başına satıcıları temsilen iş bu davayı açamayacak ve davayı alıcıları temsilen sadece …’a yöneltemeyeceğinden, davalı … A.Ş.’nin de sözleşmenin tarafı olmaması hali nazara alınarak davada aktif ve pasif husumet ehliyeti olmadığından birleşen davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Mahkememizin 2011/48-2013/385 E.K. Sayılı kararı ile asıl davanın reddine dair verilen karar kesinleşmiş olmakla asıl dava ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda 2011/48-2013/385 E.K. Sayılı karar ile hüküm kurulmuş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
B)1-Birleşen davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL karar harcının peşin olarak alınan peşin alınan 8.283,50-TL harçtan mahsubu ile 8.247,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen davanın davacısına iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca birleşen davanın davalısı … vekili lehine hükmedilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin birleşen davanın davacısından tahsili ile davalı …’a verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca birleşen davanın davalısı … vekili lehine hükmedilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin birleşen davanın davacısından tahsili ile davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
5-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin birleşen davanın davacısı üzerinde bırakılmasına,
6-Birleşen davada davalılar tarafından yapılan 76,00-TL yargılama giderinin birleşen davanın davacısından alınarak birleşen davanın davalılarına verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; asıl davada davacı birleşen davada davalılar vekili İle asıl davada tüm davalılar-birleşen davada davacı … vekili yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/02/2018

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza